"Adamcı siyaset yapmam"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ben TV Fuar Sohbetleri programında, siyasetten tramvaya kadar pek çok konuda önemli açıklamalar yaptı. İşte Başkan'dan seçmeler: - Ne Baykal'cı, ne Önder Sav'cı, ne Kılıçdaroğlu'cu, ne Muharrem İnce'ci oldum. Adamcı siyaset toplumu ve partiyi farklı yerlere götürür. Ben ülkem için siyaset yapıyorum. Başka adaylar olursa ve eğer adaysam, yarışım sürer. Değilsem zaten yarış olmaz." - Fuar'da başka sponsorlar vardı da biz mi engelledik? Şimdi 3 tane sponsor firmamız var. Bunlar 30 tane olsa, 40 tane olsa, İEF bambaşka bir yer olur. İş dünyasını, gelecek yıl için şimdiden sponsor olmaya davet ediyorum. - Tramvaydan memnunuz ama tüm uyarılara rağmen Şair Eşref'te yine sağ şeritte parklanma görüyoruz. Trafik bize bağlı değil biliyorsunuz. Yetkililerin, bunu engellemesi gerekiyor. - Büyük Kanal Projesi'ne alternatif olacak, Çiğli Arıtma'ya yeni bir hat kurmanın fizibilitesini yapıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ben TV'de yayınlanan "Fuar Sohbetleri" programında Gazeteci Erol Yaraş'ın sorularını yanıtlayarak gündem ve siyasetle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 87. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın ivmesini giderek yükselttiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, son yıllarda olduğu gibi Fuar'a bu yıl katılımın yine yüksek düzeyde olduğunu belirterek, "Ticaret, sanayi, teknoloji ve ekonominin yanında işin kültür, sanat, şov ve eğlence boyutu da var. Parayla görülemeyecek birçok etkinliği İzmirli hemşerilerimizin ayağına getiriyoruz. Bunun bir kısmını sponsorlarımız vasıtasıyla yapıyoruz. Bu da fuarın cazibesini arttırıyor" dedi. Zaman zaman ortaya atılan "Fuar sponsorları" ile ilgili soruyu da yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı, "Sponsor vardı da biz mi engelledik? Şimdi 3 tane sponsor firmamız var. Bunlar 30 tane olsa, 40 tane olsa, burası bambaşka bir yer olur. İzmir, ekonomisini yeni yeni toparlıyor. Uzun süre kabuğuna çekilen bir kentte sponsorluk işi elbette zor. Ama kentteki ekonomik hayat giderek canlanırken, Fuar ve benzeri organizasyonlara sponsorluk yapacak insan sayısı da artacaktır. Ben iş dünyasını, gelecek yıl yapılacak 88. İEF için şimdiden sponsor olmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı. İEF'nin kurulduğundan bu tarafa hem ülkelerin tanıtımı hem de kaynaşması anlamında önemli bir misyon üstlendiğini kaydeden Başkan Kocaoğlu, "Örneğin bu yıl Hindistan'ın İzmir Fuarı'na gelip kendini tanıtması ve burada 'odak ülke' olması, fuarın ticari getirisinin de olduğunu gösteriyor. Zaten Rusya'nın geçen seneki kazanımı incelemeden Hindistan buraya gelmez" dedi. Şair Eşref'teki parklanma sorunu Konuşmasında, Konak Tramvayı güzergahı üzerindeki 'parklanmalara' özellikle dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, bu konuda şunları söyledi: "Biz tramvayı planlarken, özellikle Şair Eşref üzerinde çok durduk ve çok tartıştık. Hatta tramvay çalışmasına bu yüzden 1 yıl sonra başladık. Dedik ki 'Bugün Şair Eşref Bulvarı'nda parklanma var. Yol iki şeritli. Bir şerit akıyor ve belediye otobüsleriyle özel araçlar gidiyor. Tramvayı yaparsak burada parklanma olmayacak. Burada parklanma olmayınca tramvay öncesi gibi tek şerit yine çalışacak ve tramvayın daha rahat çalışacak.' Ama uygulamaya baktığımızdaysa, tüm uyarılara rağmen yine sağ şeritte parklanma görüyoruz. Trafik bize bağlı değil biliyorsunuz. Yetkililerin, Şair Eşref'teki parklanmayı engellemesi gerekiyor. 'Otopark yok, nereye park etsin?' yaklaşımıyla söylem geliştirmeye kimsenin hakkı yok. Otopark var ve o saatlerde boş. İnsanlar kolaycılığa kaçıyor. O zaman da sorun oluyor. Her işin bir adaptasyon süresi var. Onu da titizlikle takip ediyoruz. Tramvaydan memnunuz. Bu memnuniyet oranı giderek de artıyor. Şu an o hatta 140 civarında otobüs yollardan çekildi. Biz uzunca bir süredir aktarma sistemiyle, raylı sistemin ve deniz ulaşımının güçlendirilmesiyle, trafiğin hızlı büyümesi ve araç sayısının artmasına karşı hazırlıklar yapıyoruz. Ben göreve geldiğimde, Bornova-Üçyol metrosu 70 bin kişi taşıyordu. Bugün raylı sistemle 800 bin civarında yolcu taşıyoruz. İZBAN'da sinyalizasyon çok ilkel. Bu sorun aşılıp sefer sıklığı 4-5 dakikaya inse, fazladan 300-400 bin yolcu daha taşırız. Bu kadar insanın özel araçlarla yola çıktığını bir düşünün. Kent yaşanmaz olurdu. İnsanların mobilize olması artıyor, biz de ulaşım ağını güçlendirerek buna çare olmaya çalışıyoruz." Büyük Kanal'a alternatif Kentte 5 senedir yağmur suyu ayrıştırma hatları yaptıklarını hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı, "Örneğin Gültepe'de her yağışta sorun yaşanan Samsun Caddesi'nin altına, 28 milyon liralık bir projeyle dere yaptık. Sonrasında en ufak bir sorun olmadı. Ayrıca bölgenin yağmur suyuyla kanalizasyon suyunu da ayrıştırmış olduk. Bu çalışmayı kentin geneline yaymaya çalışıyoruz. Ama Büyükşehir Belediyesi, Büyük Kanal Projesi'ne bir alternatif üretmek zorundadır. Onun da çalışmasını yapıyoruz. Büyük Kanal çalışmaya devam ederken, daha gelişmiş bir şekilde, bir tünel olabilecek şekilde yeni bir sistemi hayata geçirmek durumundayız. Çok az bağlantı yaparak, denizden tuzlu suyu almayacak, doğadan etkilenmeyecek ve doğayı kirletmeyecek bir tünel sistemiyle Çiğli Arıtma'ya yeni bir hat kurmanın fizibilitesini yapıyoruz" dedi. CHP 'doğru çözümler' üretmeli CHP'deki 'bölünmüş yapıya' ilişkin bir soru üzerine Başkan Kocaoğlu, eleştirinin yanında çözüm önerisi getirmenin önemine değindi. Kocaoğlu şunları söyledi: "Ben ülkemi, insanları, kentimi seviyorum ve bunun için siyaset yapıyor, bunun için belediye başkanlığı yapıyorum. Partimi de seviyorum. Partimin belli konularda siyaset üretememesinin, ülke sorunlarına çözüm bulamamasının benim üstümde bir tahribatı var. Rahatsız ediyor tabii. Bakın Amerika'ya karşı, Rusya'ya karşı, herhangi bir ülkeye karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin desteklenmesi son derece doğru. Bunu CHP Genel Başkanımız da yaptı. Biz de Afrin'e girmenin zorunlu olduğunu söylemiştik. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi dış politikada hata yaptığında, nedeniyle-niçiniyle hatanın sonuçlarının ülkeye ne zarar vereceği ve bundan kaçınmak için neler yapılması gerektiğine yönelik politikalar üretilmesi ve bunların kamuoyuyla paylaşması gerekiyordu. Doğru çözümler üretmeden konuşmanın anlamı yok. Ekonomik sıkıntıya ilişkin açıklamalar yapılıyor. Tamam, doğru. Ama sen bu modelin karşısına başka bir model koydun mu? Sen karşısına bir model koysan ve 'Biz bunları önerdik ama merkezi hükümet bunu dinlemedi. Dinleseydi bunlar başımıza gelmeyecekti. Ama madem geldi ve ülkemiz, insanımız zarar görüyor; o halde ülkemizin yanındayız' dedin mi? İkincisini hep söylüyor CHP ama birincisi yok. Siz önce güvenecek bir duruş ve yol haritası belirleyeceksiniz, insanlar güvenecek ve oy verecek. Sonra iktidar olacaksınız ve söz verdiğiniz, insanları ikna ettiğiniz yol haritasını da uygulayarak ülkenin sorunlarını çözmeye çalışacaksınız. Bugün ülkenin sorunları ortada. Dış politika, ekonomi politikaları... Başımıza ne geldiyse bunlardan geldi. Sen ona alternatif ürettin mi? Yok! 'Terör Parlamento'da çözülecek.' İyi de nasıl çözülecek? Bir yol haritası belirlemek gerekiyor. Terör bizi paçamızdan çeken en önemli faktörlerden biri." Başkan Kocaoğlu, "Genel Başkan ile bu konuda bir diyaloğunuz olmadı mı? sorusuna da "Sayısızca oldu. Bu söylediklerimi kendisiyle de paylaştım. Cumartesi etkinliklerinde de kamuoyuna söyledim. 3-4 sene öncesine kadar genel politika ile ilgili özellikle konuşmuyordum. Son dönemde dayanamadığım için konuşuyorum" dedi. CHP'nin istediği neticeye ulaşamamasını da değerlendiren Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu işler kadroyla olur. Bunu Türkiye'de yapabilecek, CHP'ye oy verenlerin, üyelerin, inananların içinde çok büyük bir kitle var. Ama bu insanlar siyasetle uğraşmıyor. Onun çeşitli gerekçeleri var. Bu insanları siyasete sokamasanız da en azından birikimlerinden istifade etmek gerekir." Ülkem için siyaset yapıyorum Başkan Kocaoğlu, "9 Eylül'de Muharrem İnce ile yan yana olmanız ve adaylık hakkında henüz açıklama yapmayışınız çok konuşuldu. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Önce ben aday adayı olup olmayacağıma karar vereceğim. Olacaksam, ön seçime gideceğim. İstenirse temayül yoklaması, eğitim yoklaması vs. yapılabilir. Bu tamamen Genel Merkez takdiridir. Ben siyasette 15 senedir CHP'nin 1 numaralı kamu koltuğunda oturuyorum. İstanbul ve Ankara'da seçilmiş başkanlar da istifa edince, şu anda Türkiye'de 'halkın seçtiği bir numaralı yerel yöneticiyim' ben. Mart sonuna kadar da bu etiketi taşıyacağım. Adamcı siyaset yapmadım. Yapmam da! Ne Baykal'cı, ne Önder Sav'cı, ne Kılıçdaroğlu'cu, ne Muharrem İnce'ci oldum. Ben ülke yararına iş yapıyorsam destekle. Yapmıyorsam destekleme kardeşim! Adamcı siyaset toplumu ve partiyi farklı yerlere götürür. İlkeler önemli.. Doğruda birlik, ilkede birlik olmalı. Ben ülkem için siyaset yapıyorum, CHP'de yapıyorum. Başka adaylar olursa ve eğer ben adaysam, yarışım sürer. Değilsem zaten yarış olmaz." Görev süresi boyunca içinde ukde kalan projenin, uygun yer bulunamaması ve sonrasında açılan davalar nedeniyle geciktirilen 'katı atık bertaraf tesisi' olduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bir de Körfez'de ÇED raporunun geç çıkması var. İhaleye çıktık sonunda. Kazanan firma çalışmalara başlıyor. Tabii tüp geçitle çakışan noktalar var ve onlar zaman içinde çözülecek. Körfez geçişi zaman içerisinde İzmir için zorunlu hale gelecektir. Faydası bugün olmaz; 5 sene sonra, 10 sene sonra olur. Benim gönlümden geçen, bu geçişin tamamının tüp olmasıdır. O öneriyi de yaptık. Ancak bu maliyeti 2 katı arttırıyor. Belki ekonomi biraz daha toparlandıktan sonra tamamı alttan geçirilir" şeklinde konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ben TV Fuar Sohbetleri programında, siyasetten tramvaya kadar pek çok konuda önemli açıklamalar yaptı. İşte Başkan'dan seçmeler:
- Ne Baykal'cı, ne Önder Sav'cı, ne Kılıçdaroğlu'cu, ne Muharrem İnce'ci oldum. Adamcı siyaset toplumu ve partiyi farklı yerlere götürür. Ben ülkem için siyaset yapıyorum. Başka adaylar olursa ve eğer adaysam, yarışım sürer. Değilsem zaten yarış olmaz."
- Fuar'da başka sponsorlar vardı da biz mi engelledik? Şimdi 3 tane sponsor firmamız var. Bunlar 30 tane olsa, 40 tane olsa, İEF bambaşka bir yer olur. İş dünyasını, gelecek yıl için şimdiden sponsor olmaya davet ediyorum.
- Tramvaydan memnunuz ama tüm uyarılara rağmen Şair Eşref'te yine sağ şeritte parklanma görüyoruz. Trafik bize bağlı değil biliyorsunuz. Yetkililerin, bunu engellemesi gerekiyor.
- Büyük Kanal Projesi'ne alternatif olacak, Çiğli Arıtma'ya yeni bir hat kurmanın fizibilitesini yapıyoruz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ben TV'de yayınlanan "Fuar Sohbetleri" programında Gazeteci Erol Yaraş'ın sorularını yanıtlayarak gündem ve siyasetle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
87. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın ivmesini giderek yükselttiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, son yıllarda olduğu gibi Fuar'a bu yıl katılımın yine yüksek düzeyde olduğunu belirterek, "Ticaret, sanayi, teknoloji ve ekonominin yanında işin kültür, sanat, şov ve eğlence boyutu da var. Parayla görülemeyecek birçok etkinliği İzmirli hemşerilerimizin ayağına getiriyoruz. Bunun bir kısmını sponsorlarımız vasıtasıyla yapıyoruz. Bu da fuarın cazibesini arttırıyor" dedi.
Zaman zaman ortaya atılan "Fuar sponsorları" ile ilgili soruyu da yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı, "Sponsor vardı da biz mi engelledik? Şimdi 3 tane sponsor firmamız var. Bunlar 30 tane olsa, 40 tane olsa, burası bambaşka bir yer olur. İzmir, ekonomisini yeni yeni toparlıyor. Uzun süre kabuğuna çekilen bir kentte sponsorluk işi elbette zor. Ama kentteki ekonomik hayat giderek canlanırken, Fuar ve benzeri organizasyonlara sponsorluk yapacak insan sayısı da artacaktır. Ben iş dünyasını, gelecek yıl yapılacak 88. İEF için şimdiden sponsor olmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
İEF'nin kurulduğundan bu tarafa hem ülkelerin tanıtımı hem de kaynaşması anlamında önemli bir misyon üstlendiğini kaydeden Başkan Kocaoğlu, "Örneğin bu yıl Hindistan'ın İzmir Fuarı'na gelip kendini tanıtması ve burada 'odak ülke' olması, fuarın ticari getirisinin de olduğunu gösteriyor. Zaten Rusya'nın geçen seneki kazanımı incelemeden Hindistan buraya gelmez" dedi.
Şair Eşref'teki parklanma sorunu
Konuşmasında, Konak Tramvayı güzergahı üzerindeki 'parklanmalara' özellikle dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, bu konuda şunları söyledi:
"Biz tramvayı planlarken, özellikle Şair Eşref üzerinde çok durduk ve çok tartıştık. Hatta tramvay çalışmasına bu yüzden 1 yıl sonra başladık. Dedik ki 'Bugün Şair Eşref Bulvarı'nda parklanma var. Yol iki şeritli. Bir şerit akıyor ve belediye otobüsleriyle özel araçlar gidiyor. Tramvayı yaparsak burada parklanma olmayacak. Burada parklanma olmayınca tramvay öncesi gibi tek şerit yine çalışacak ve tramvayın daha rahat çalışacak.' Ama uygulamaya baktığımızdaysa, tüm uyarılara rağmen yine sağ şeritte parklanma görüyoruz. Trafik bize bağlı değil biliyorsunuz. Yetkililerin, Şair Eşref'teki parklanmayı engellemesi gerekiyor. 'Otopark yok, nereye park etsin?' yaklaşımıyla söylem geliştirmeye kimsenin hakkı yok. Otopark var ve o saatlerde boş. İnsanlar kolaycılığa kaçıyor. O zaman da sorun oluyor. Her işin bir adaptasyon süresi var. Onu da titizlikle takip ediyoruz. Tramvaydan memnunuz. Bu memnuniyet oranı giderek de artıyor. Şu an o hatta 140 civarında otobüs yollardan çekildi. Biz uzunca bir süredir aktarma sistemiyle, raylı sistemin ve deniz ulaşımının güçlendirilmesiyle, trafiğin hızlı büyümesi ve araç sayısının artmasına karşı hazırlıklar yapıyoruz. Ben göreve geldiğimde, Bornova-Üçyol metrosu 70 bin kişi taşıyordu. Bugün raylı sistemle 800 bin civarında yolcu taşıyoruz. İZBAN'da sinyalizasyon çok ilkel. Bu sorun aşılıp sefer sıklığı 4-5 dakikaya inse, fazladan 300-400 bin yolcu daha taşırız. Bu kadar insanın özel araçlarla yola çıktığını bir düşünün. Kent yaşanmaz olurdu. İnsanların mobilize olması artıyor, biz de ulaşım ağını güçlendirerek buna çare olmaya çalışıyoruz."
Büyük Kanal'a alternatif
Kentte 5 senedir yağmur suyu ayrıştırma hatları yaptıklarını hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı, "Örneğin Gültepe'de her yağışta sorun yaşanan Samsun Caddesi'nin altına, 28 milyon liralık bir projeyle dere yaptık. Sonrasında en ufak bir sorun olmadı. Ayrıca bölgenin yağmur suyuyla kanalizasyon suyunu da ayrıştırmış olduk. Bu çalışmayı kentin geneline yaymaya çalışıyoruz. Ama Büyükşehir Belediyesi, Büyük Kanal Projesi'ne bir alternatif üretmek zorundadır. Onun da çalışmasını yapıyoruz. Büyük Kanal çalışmaya devam ederken, daha gelişmiş bir şekilde, bir tünel olabilecek şekilde yeni bir sistemi hayata geçirmek durumundayız. Çok az bağlantı yaparak, denizden tuzlu suyu almayacak, doğadan etkilenmeyecek ve doğayı kirletmeyecek bir tünel sistemiyle Çiğli Arıtma'ya yeni bir hat kurmanın fizibilitesini yapıyoruz" dedi.
CHP 'doğru çözümler' üretmeli
CHP'deki 'bölünmüş yapıya' ilişkin bir soru üzerine Başkan Kocaoğlu, eleştirinin yanında çözüm önerisi getirmenin önemine değindi. Kocaoğlu şunları söyledi:
"Ben ülkemi, insanları, kentimi seviyorum ve bunun için siyaset yapıyor, bunun için belediye başkanlığı yapıyorum. Partimi de seviyorum. Partimin belli konularda siyaset üretememesinin, ülke sorunlarına çözüm bulamamasının benim üstümde bir tahribatı var. Rahatsız ediyor tabii. Bakın Amerika'ya karşı, Rusya'ya karşı, herhangi bir ülkeye karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin desteklenmesi son derece doğru. Bunu CHP Genel Başkanımız da yaptı. Biz de Afrin'e girmenin zorunlu olduğunu söylemiştik. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi dış politikada hata yaptığında, nedeniyle-niçiniyle hatanın sonuçlarının ülkeye ne zarar vereceği ve bundan kaçınmak için neler yapılması gerektiğine yönelik politikalar üretilmesi ve bunların kamuoyuyla paylaşması gerekiyordu. Doğru çözümler üretmeden konuşmanın anlamı yok. Ekonomik sıkıntıya ilişkin açıklamalar yapılıyor. Tamam, doğru. Ama sen bu modelin karşısına başka bir model koydun mu? Sen karşısına bir model koysan ve 'Biz bunları önerdik ama merkezi hükümet bunu dinlemedi. Dinleseydi bunlar başımıza gelmeyecekti. Ama madem geldi ve ülkemiz, insanımız zarar görüyor; o halde ülkemizin yanındayız' dedin mi? İkincisini hep söylüyor CHP ama birincisi yok. Siz önce güvenecek bir duruş ve yol haritası belirleyeceksiniz, insanlar güvenecek ve oy verecek. Sonra iktidar olacaksınız ve söz verdiğiniz, insanları ikna ettiğiniz yol haritasını da uygulayarak ülkenin sorunlarını çözmeye çalışacaksınız. Bugün ülkenin sorunları ortada. Dış politika, ekonomi politikaları... Başımıza ne geldiyse bunlardan geldi. Sen ona alternatif ürettin mi? Yok! 'Terör Parlamento'da çözülecek.' İyi de nasıl çözülecek? Bir yol haritası belirlemek gerekiyor. Terör bizi paçamızdan çeken en önemli faktörlerden biri."
Başkan Kocaoğlu, "Genel Başkan ile bu konuda bir diyaloğunuz olmadı mı? sorusuna da "Sayısızca oldu. Bu söylediklerimi kendisiyle de paylaştım. Cumartesi etkinliklerinde de kamuoyuna söyledim. 3-4 sene öncesine kadar genel politika ile ilgili özellikle konuşmuyordum. Son dönemde dayanamadığım için konuşuyorum" dedi.
CHP'nin istediği neticeye ulaşamamasını da değerlendiren Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu işler kadroyla olur. Bunu Türkiye'de yapabilecek, CHP'ye oy verenlerin, üyelerin, inananların içinde çok büyük bir kitle var. Ama bu insanlar siyasetle uğraşmıyor. Onun çeşitli gerekçeleri var. Bu insanları siyasete sokamasanız da en azından birikimlerinden istifade etmek gerekir."
Ülkem için siyaset yapıyorum
Başkan Kocaoğlu, "9 Eylül'de Muharrem İnce ile yan yana olmanız ve adaylık hakkında henüz açıklama yapmayışınız çok konuşuldu. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Önce ben aday adayı olup olmayacağıma karar vereceğim. Olacaksam, ön seçime gideceğim. İstenirse temayül yoklaması, eğitim yoklaması vs. yapılabilir. Bu tamamen Genel Merkez takdiridir. Ben siyasette 15 senedir CHP'nin 1 numaralı kamu koltuğunda oturuyorum. İstanbul ve Ankara'da seçilmiş başkanlar da istifa edince, şu anda Türkiye'de 'halkın seçtiği bir numaralı yerel yöneticiyim' ben. Mart sonuna kadar da bu etiketi taşıyacağım. Adamcı siyaset yapmadım. Yapmam da! Ne Baykal'cı, ne Önder Sav'cı, ne Kılıçdaroğlu'cu, ne Muharrem İnce'ci oldum. Ben ülke yararına iş yapıyorsam destekle. Yapmıyorsam destekleme kardeşim! Adamcı siyaset toplumu ve partiyi farklı yerlere götürür. İlkeler önemli.. Doğruda birlik, ilkede birlik olmalı. Ben ülkem için siyaset yapıyorum, CHP'de yapıyorum. Başka adaylar olursa ve eğer ben adaysam, yarışım sürer. Değilsem zaten yarış olmaz."
Görev süresi boyunca içinde ukde kalan projenin, uygun yer bulunamaması ve sonrasında açılan davalar nedeniyle geciktirilen 'katı atık bertaraf tesisi' olduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bir de Körfez'de ÇED raporunun geç çıkması var. İhaleye çıktık sonunda. Kazanan firma çalışmalara başlıyor. Tabii tüp geçitle çakışan noktalar var ve onlar zaman içinde çözülecek. Körfez geçişi zaman içerisinde İzmir için zorunlu hale gelecektir. Faydası bugün olmaz; 5 sene sonra, 10 sene sonra olur. Benim gönlümden geçen, bu geçişin tamamının tüp olmasıdır. O öneriyi de yaptık. Ancak bu maliyeti 2 katı arttırıyor. Belki ekonomi biraz daha toparlandıktan sonra tamamı alttan geçirilir" şeklinde konuştu.
- Ne Baykal'cı, ne Önder Sav'cı, ne Kılıçdaroğlu'cu, ne Muharrem İnce'ci oldum. Adamcı siyaset toplumu ve partiyi farklı yerlere götürür. Ben ülkem için siyaset yapıyorum. Başka adaylar olursa ve eğer adaysam, yarışım sürer. Değilsem zaten yarış olmaz."
- Fuar'da başka sponsorlar vardı da biz mi engelledik? Şimdi 3 tane sponsor firmamız var. Bunlar 30 tane olsa, 40 tane olsa, İEF bambaşka bir yer olur. İş dünyasını, gelecek yıl için şimdiden sponsor olmaya davet ediyorum.
- Tramvaydan memnunuz ama tüm uyarılara rağmen Şair Eşref'te yine sağ şeritte parklanma görüyoruz. Trafik bize bağlı değil biliyorsunuz. Yetkililerin, bunu engellemesi gerekiyor.
- Büyük Kanal Projesi'ne alternatif olacak, Çiğli Arıtma'ya yeni bir hat kurmanın fizibilitesini yapıyoruz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ben TV'de yayınlanan "Fuar Sohbetleri" programında Gazeteci Erol Yaraş'ın sorularını yanıtlayarak gündem ve siyasetle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
87. İzmir Enternasyonal Fuarı'nın ivmesini giderek yükselttiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, son yıllarda olduğu gibi Fuar'a bu yıl katılımın yine yüksek düzeyde olduğunu belirterek, "Ticaret, sanayi, teknoloji ve ekonominin yanında işin kültür, sanat, şov ve eğlence boyutu da var. Parayla görülemeyecek birçok etkinliği İzmirli hemşerilerimizin ayağına getiriyoruz. Bunun bir kısmını sponsorlarımız vasıtasıyla yapıyoruz. Bu da fuarın cazibesini arttırıyor" dedi.
Zaman zaman ortaya atılan "Fuar sponsorları" ile ilgili soruyu da yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı, "Sponsor vardı da biz mi engelledik? Şimdi 3 tane sponsor firmamız var. Bunlar 30 tane olsa, 40 tane olsa, burası bambaşka bir yer olur. İzmir, ekonomisini yeni yeni toparlıyor. Uzun süre kabuğuna çekilen bir kentte sponsorluk işi elbette zor. Ama kentteki ekonomik hayat giderek canlanırken, Fuar ve benzeri organizasyonlara sponsorluk yapacak insan sayısı da artacaktır. Ben iş dünyasını, gelecek yıl yapılacak 88. İEF için şimdiden sponsor olmaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
İEF'nin kurulduğundan bu tarafa hem ülkelerin tanıtımı hem de kaynaşması anlamında önemli bir misyon üstlendiğini kaydeden Başkan Kocaoğlu, "Örneğin bu yıl Hindistan'ın İzmir Fuarı'na gelip kendini tanıtması ve burada 'odak ülke' olması, fuarın ticari getirisinin de olduğunu gösteriyor. Zaten Rusya'nın geçen seneki kazanımı incelemeden Hindistan buraya gelmez" dedi.
Şair Eşref'teki parklanma sorunu
Konuşmasında, Konak Tramvayı güzergahı üzerindeki 'parklanmalara' özellikle dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, bu konuda şunları söyledi:
"Biz tramvayı planlarken, özellikle Şair Eşref üzerinde çok durduk ve çok tartıştık. Hatta tramvay çalışmasına bu yüzden 1 yıl sonra başladık. Dedik ki 'Bugün Şair Eşref Bulvarı'nda parklanma var. Yol iki şeritli. Bir şerit akıyor ve belediye otobüsleriyle özel araçlar gidiyor. Tramvayı yaparsak burada parklanma olmayacak. Burada parklanma olmayınca tramvay öncesi gibi tek şerit yine çalışacak ve tramvayın daha rahat çalışacak.' Ama uygulamaya baktığımızdaysa, tüm uyarılara rağmen yine sağ şeritte parklanma görüyoruz. Trafik bize bağlı değil biliyorsunuz. Yetkililerin, Şair Eşref'teki parklanmayı engellemesi gerekiyor. 'Otopark yok, nereye park etsin?' yaklaşımıyla söylem geliştirmeye kimsenin hakkı yok. Otopark var ve o saatlerde boş. İnsanlar kolaycılığa kaçıyor. O zaman da sorun oluyor. Her işin bir adaptasyon süresi var. Onu da titizlikle takip ediyoruz. Tramvaydan memnunuz. Bu memnuniyet oranı giderek de artıyor. Şu an o hatta 140 civarında otobüs yollardan çekildi. Biz uzunca bir süredir aktarma sistemiyle, raylı sistemin ve deniz ulaşımının güçlendirilmesiyle, trafiğin hızlı büyümesi ve araç sayısının artmasına karşı hazırlıklar yapıyoruz. Ben göreve geldiğimde, Bornova-Üçyol metrosu 70 bin kişi taşıyordu. Bugün raylı sistemle 800 bin civarında yolcu taşıyoruz. İZBAN'da sinyalizasyon çok ilkel. Bu sorun aşılıp sefer sıklığı 4-5 dakikaya inse, fazladan 300-400 bin yolcu daha taşırız. Bu kadar insanın özel araçlarla yola çıktığını bir düşünün. Kent yaşanmaz olurdu. İnsanların mobilize olması artıyor, biz de ulaşım ağını güçlendirerek buna çare olmaya çalışıyoruz."
Büyük Kanal'a alternatif
Kentte 5 senedir yağmur suyu ayrıştırma hatları yaptıklarını hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı, "Örneğin Gültepe'de her yağışta sorun yaşanan Samsun Caddesi'nin altına, 28 milyon liralık bir projeyle dere yaptık. Sonrasında en ufak bir sorun olmadı. Ayrıca bölgenin yağmur suyuyla kanalizasyon suyunu da ayrıştırmış olduk. Bu çalışmayı kentin geneline yaymaya çalışıyoruz. Ama Büyükşehir Belediyesi, Büyük Kanal Projesi'ne bir alternatif üretmek zorundadır. Onun da çalışmasını yapıyoruz. Büyük Kanal çalışmaya devam ederken, daha gelişmiş bir şekilde, bir tünel olabilecek şekilde yeni bir sistemi hayata geçirmek durumundayız. Çok az bağlantı yaparak, denizden tuzlu suyu almayacak, doğadan etkilenmeyecek ve doğayı kirletmeyecek bir tünel sistemiyle Çiğli Arıtma'ya yeni bir hat kurmanın fizibilitesini yapıyoruz" dedi.
CHP 'doğru çözümler' üretmeli
CHP'deki 'bölünmüş yapıya' ilişkin bir soru üzerine Başkan Kocaoğlu, eleştirinin yanında çözüm önerisi getirmenin önemine değindi. Kocaoğlu şunları söyledi:
"Ben ülkemi, insanları, kentimi seviyorum ve bunun için siyaset yapıyor, bunun için belediye başkanlığı yapıyorum. Partimi de seviyorum. Partimin belli konularda siyaset üretememesinin, ülke sorunlarına çözüm bulamamasının benim üstümde bir tahribatı var. Rahatsız ediyor tabii. Bakın Amerika'ya karşı, Rusya'ya karşı, herhangi bir ülkeye karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin desteklenmesi son derece doğru. Bunu CHP Genel Başkanımız da yaptı. Biz de Afrin'e girmenin zorunlu olduğunu söylemiştik. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi dış politikada hata yaptığında, nedeniyle-niçiniyle hatanın sonuçlarının ülkeye ne zarar vereceği ve bundan kaçınmak için neler yapılması gerektiğine yönelik politikalar üretilmesi ve bunların kamuoyuyla paylaşması gerekiyordu. Doğru çözümler üretmeden konuşmanın anlamı yok. Ekonomik sıkıntıya ilişkin açıklamalar yapılıyor. Tamam, doğru. Ama sen bu modelin karşısına başka bir model koydun mu? Sen karşısına bir model koysan ve 'Biz bunları önerdik ama merkezi hükümet bunu dinlemedi. Dinleseydi bunlar başımıza gelmeyecekti. Ama madem geldi ve ülkemiz, insanımız zarar görüyor; o halde ülkemizin yanındayız' dedin mi? İkincisini hep söylüyor CHP ama birincisi yok. Siz önce güvenecek bir duruş ve yol haritası belirleyeceksiniz, insanlar güvenecek ve oy verecek. Sonra iktidar olacaksınız ve söz verdiğiniz, insanları ikna ettiğiniz yol haritasını da uygulayarak ülkenin sorunlarını çözmeye çalışacaksınız. Bugün ülkenin sorunları ortada. Dış politika, ekonomi politikaları... Başımıza ne geldiyse bunlardan geldi. Sen ona alternatif ürettin mi? Yok! 'Terör Parlamento'da çözülecek.' İyi de nasıl çözülecek? Bir yol haritası belirlemek gerekiyor. Terör bizi paçamızdan çeken en önemli faktörlerden biri."
Başkan Kocaoğlu, "Genel Başkan ile bu konuda bir diyaloğunuz olmadı mı? sorusuna da "Sayısızca oldu. Bu söylediklerimi kendisiyle de paylaştım. Cumartesi etkinliklerinde de kamuoyuna söyledim. 3-4 sene öncesine kadar genel politika ile ilgili özellikle konuşmuyordum. Son dönemde dayanamadığım için konuşuyorum" dedi.
CHP'nin istediği neticeye ulaşamamasını da değerlendiren Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu işler kadroyla olur. Bunu Türkiye'de yapabilecek, CHP'ye oy verenlerin, üyelerin, inananların içinde çok büyük bir kitle var. Ama bu insanlar siyasetle uğraşmıyor. Onun çeşitli gerekçeleri var. Bu insanları siyasete sokamasanız da en azından birikimlerinden istifade etmek gerekir."
Ülkem için siyaset yapıyorum
Başkan Kocaoğlu, "9 Eylül'de Muharrem İnce ile yan yana olmanız ve adaylık hakkında henüz açıklama yapmayışınız çok konuşuldu. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Önce ben aday adayı olup olmayacağıma karar vereceğim. Olacaksam, ön seçime gideceğim. İstenirse temayül yoklaması, eğitim yoklaması vs. yapılabilir. Bu tamamen Genel Merkez takdiridir. Ben siyasette 15 senedir CHP'nin 1 numaralı kamu koltuğunda oturuyorum. İstanbul ve Ankara'da seçilmiş başkanlar da istifa edince, şu anda Türkiye'de 'halkın seçtiği bir numaralı yerel yöneticiyim' ben. Mart sonuna kadar da bu etiketi taşıyacağım. Adamcı siyaset yapmadım. Yapmam da! Ne Baykal'cı, ne Önder Sav'cı, ne Kılıçdaroğlu'cu, ne Muharrem İnce'ci oldum. Ben ülke yararına iş yapıyorsam destekle. Yapmıyorsam destekleme kardeşim! Adamcı siyaset toplumu ve partiyi farklı yerlere götürür. İlkeler önemli.. Doğruda birlik, ilkede birlik olmalı. Ben ülkem için siyaset yapıyorum, CHP'de yapıyorum. Başka adaylar olursa ve eğer ben adaysam, yarışım sürer. Değilsem zaten yarış olmaz."
Görev süresi boyunca içinde ukde kalan projenin, uygun yer bulunamaması ve sonrasında açılan davalar nedeniyle geciktirilen 'katı atık bertaraf tesisi' olduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Bir de Körfez'de ÇED raporunun geç çıkması var. İhaleye çıktık sonunda. Kazanan firma çalışmalara başlıyor. Tabii tüp geçitle çakışan noktalar var ve onlar zaman içinde çözülecek. Körfez geçişi zaman içerisinde İzmir için zorunlu hale gelecektir. Faydası bugün olmaz; 5 sene sonra, 10 sene sonra olur. Benim gönlümden geçen, bu geçişin tamamının tüp olmasıdır. O öneriyi de yaptık. Ancak bu maliyeti 2 katı arttırıyor. Belki ekonomi biraz daha toparlandıktan sonra tamamı alttan geçirilir" şeklinde konuştu.