Son dönemde giderek artan şiddette ve sistemli bir biçimde yürütülen Beşiktaş Belediyesi ve Sayın Başkanımız Av. Murat Hazinedar’ı hedef alan karalama kampanyası ve itibar suikastı karşısında bu açıklamayı yapma gereği duyulmuştur.
Ataşehir Belediye Başkanı Sayın Battal İlgezdi’nin görevden uzaklaştırılması akabinde gelişen olaylar neticesinde birtakım odakların düğmeye basmasıyla oluşturulan suni gündem doğrultusunda; yazılı, görsel ve sosyal medyada Beşiktaş Belediye Başkanı Sayın Av. Murat Hazinedar; FETÖ terör örgütü ile irtibatlandırılmaya çalışılmış, adı yolsuzluklarla anılarak hedef tahtasına konulmuş ve kamuoyunda algı operasyonu yapılmıştır.
Özellikle son birkaç gündür Beşiktaş Belediyesi ve Belediye Başkanımız Sayın Av. Murat Hazinedar hakkında gerek yazılı ve görsel bazı basın yayın organları, gerekse sosyal medya aracılığı ile sistemli bir şekilde kişiliği zedeleyici, itibar suikastına varan bir linç kampanyası başlatılmıştır.
Bilinçli bir hareketle gerçekleştirilen ve aynı yerden yönetildiği izlenimi veren bu operasyonu fark ediyor, bu doğrultuda yapılan ve sanki son dönemde yeni ortaya çıkmış bilgi ve belgelermiş gibi kamuoyuna sunulan tüm bu yayınların habercilik etiğinden uzak bir itibar suikastı amacı taşıdığını paylaşmak istiyoruz.
Bu minvalde Beşiktaş Belediye Başkanımız Sayın Av. Murat Hazinedar hakkında kamuoyu algısı yaratmak üzere öne sürülen ve medya etiğinden tamamen uzak bu iki haberin aslını siz değerli basın mensupları aracılığıyla aktarma ve sizleri aydınlatma gereği duyuyoruz.
Öncelikle bir kısım medya organlarında yer alan ve “CHP'li Murat Hazinedar'dan Darbe Tehdidi” başlığıyla lanse edilen haber metni tamamıyla Bugün Gazetesi ve Kanaltürk önünde, Koza İpek Grubu medyasına kayyum atanmasının ardından basın özgürlüğü ve hukukun temel değerleri ve üstünlüğü adına bir duruş sergilemek maksadıyla, Bugün TV binasının önüne giden Sayın Av. Murat Hazinedar’ın söz konusu medya kuruluşunun önünde bir muhabirin sorusu üzerine verdiği yanıtın cımbızla seçilerek çarpıtılmasıdır.
Sayın Av. Murat Hazinedar’ın Koza İpek Grubu’nun Mecidiyeköy Ortaklar Caddesi Medya Plazası önünde yaptığı açıklama, ‘’15 Temmuz 2016’’ tarihinde gerçekleşen hain darbe girişimini işaret etmek gibi bir anlam kesinlikle içermemekte, özgürlükçü sosyal demokrat ve hukukçu kişiliğiyle bir medya kuruluşuna el konulmasının Türkiye’yi uluslararası camiada zor duruma sokacağını ifade etmekten ibarettir. Videonun bütünü izlendiğinde bu durum yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek biçimde apaçık ortaya çıkmaktadır.
Sayın Av. Murat Hazinedar’ın habere konu edilen ve cımbızla seçilmek suretiyle yanlış bir algı oluşmasına sebebiyet veren konuşmanın bütününde öne çıkan hususlar şunlardır:
I. Sayın Av. Murat Hazinedar oraya Koza İpek Grubu’nu ya da başka bir grubu desteklemek için değil, gerek CHP’den gerek MHP’den gerekse tüm siyasi partilerden milletvekillerinin yaptığı gibi sadece “Basın Özgürlüğü”ne duyduğu saygı nedeniyle gitmiş ve kendisine sorulan bir soruya cevaben açıklama yapmıştır.
II. Burada Sayın Av. Murat Hazinedar hakkında yapılan zorlama haber üretme gayretini, Koza İpek Grubu’na kayyum atandığı gün oraya basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü adına bir duruş sergilemek için giden tüm siyasilerin kimlerin olduğunun açığa çıkarılması konusunda da göstermelerini bir vatandaş olarak tüm medyamızdan bekliyoruz.
III. Sayın Av. Murat Hazinedar, kendisine sorulan soruya verdiği cevapta, bir hukukçu olarak içselleştirdiği evrensel hukuk ilkeleri ve demokratik prensipler doğrultusunda “Basın Özgürlüğü”nün önemini vurgulamıştır. Konuşma bir bütün olarak okunup değerlendirildiğinde görülecektir ki, Sayın Av. Murat Hazinedar, bir “Şahıs” ya da bir “Grup” için konuşmamıştır; başta “Basın Özgürlüğü” olmak üzere evrensel hukuk ilkeleri üzerinden bir konuşma yapmıştır.
IV. Sayın Av. Murat Hazinedar’ın prensibi ve durduğu pozisyonu açıktır: Hukuksuzluk kime yapılırsa yapılsın -şahıs ya da grup fark etmeksizin- hukuksuzluktur ve bu hukuksuzluklara karşı durulmalıdır. Dolayısıyla müvekkilin bu cevabı, bir şahıs ya da grupla ilintili olarak düşünülmemeli, hukuk ilkeleri bazında değerlendirilmelidir.
V. Kaldı ki Sayın Av. Murat Hazinedar, basın özgürlüğüne yapılan müdahalelere karşı dururken, basın özgürlüğü üzerinden yapılan hukuksuzluğu, Ergenekon/Balyoz süreçlerinde yapılan hukuksuzluklar üzerinden örnekleyerek açıklamıştır. Sayın Av. Murat Hazinedar’ın bir şahıs ya da grup için konuşmadığı, sadece ve sadece “Hukuksuzluğa” karşı çıktığı o kadar açıktır ki, FETÖ/PDY’nin çarkına çomak sokacak şekilde Ergenekon/Balyoz süreçlerindeki hukuksuzlukları da hiç çekinmeden kendi yüzlerine çarpmıştır. Bu vatansever ve ulusal duruşu 15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilişkilendirmek akla ziyan bir yorum olup, bu yorumu yapan sözüm ona “Gazetecilik” anlayışı adına bir utanç vesikasıdır.
VI. Sayın Av. Murat Hazinedar, konuşmasının sonunda milletin iradesine sarılmanın öneminden bahsetmiş ve hukuk adına yaşanan akıl tutulmasının milletin iradesiyle çözülmesini temenni etmiştir. Sayın Av. Murat Hazinedar’ın konuşmasının bu kısmında millet iradesi ve demokrasi vurgusu bu kadar dikkat çekerken, bu konuşmayı millet iradesine karşı alçakça yapılmış 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkilendirmek hangi akla hizmettir? Habere konu edilen mezkur konuşmada millet iradesini defalarca vurgulayarak millet iradesine işaret eden Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar’ın 15 Temmuz’da sivil halka silah sıkabilecek kadar hain ve alçak bir terör örgütü olan FETÖ/PDY ile ilişkilendirilmeye çalışılması, demokrasiye sonuna kadar inanmış ve yaşam şekli itibariyle de bunu içselleştirmiş bir insandan bir terörist yaratma çabasının gülünç tezahürüdür. Millet iradesine bu denli vurgu yapılan bir konuşmada darbe girişimi nasıl işaret edilmiş olabilir? Bu nasıl bir tezattır!
VII. Ayrıca, Sayın Av. Murat Hazinedar tarafından Ekim 2015’te yapılan bu konuşma 2 yıldır internet sitelerinde açıkça izlenebilir haldeyken, “…Bugün TV'ye yaptığı açıklamada, darbe tehdidinde bulunduğu görüntüleri ortaya çıktı.” şeklindeki ifadelerle bu video sanki yeni çıkmışçasına gizemli bir kurgu oluşturulması ve bu kurgunun da CHP Ataşehir Belediye Başkanı’nın görevden uzaklaştırıldığı günün hemen akabinde gündeme getirilmesi, CHP belediyelerine operasyonun devamı noktasında; Sayın Av. Murat Hazinedar’ın hedef gösterilmesi ve buna uygun kamuoyu oluşturma çabalarının çok açık tezahürüdür.
Yine aynı malum medya organlarının ortaya attığı Beşiktaş Belediye Başkanı Sayın Av. Murat Hazinedar’ın 15 Temmuz sürecinde yurtdışına kaçtığı iddiası ise tamamıyla bir dezenformasyondur. 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminin bir ay öncesinde Beşiktaş Belediyesi’nin İngiltere’nin başkenti Londra’nın Southwark ilçesine yapacağı resmi ziyaret Beşiktaş Belediye Meclisi’nin aldığı İyi Niyet Anlaşması İmzalanması kararıyla çok önceden planlanmış bir seyahatti.
Belediyemiz ile İngiltere’nin Southwark Belediyesi arasında iyi niyet anlaşması imzalanması için çok önceden planlandığı üzere 14-16 Temmuz 2016 tarihleri arasında Londra ya gidilmiştir. Protokol Londra’da Southwark Belediyesi ev sahipliğinde imzalanmıştır. Heyette Av. Murat Hazinedar başkanlığında 12 kişilik belediye personeli de hazır bulunmuştur. Konuyla ilgili olarak kurumsal web sitemizde “Londra’ya Uzanan Dostluk Köprüsü” başlığıyla “Beşiktaş Belediyesi ile Londra Southwark Belediyesi arasında “Dostluk ve İyi Niyet Protokolü İmzalandı” haberi de yayınlanmıştır...
Bu seyahatin darbenin olduğu tarihle aynı günlere denk gelmesi tamamıyla bir tesadüf, bir talihsizliktir. Sayın Başkan Av. Murat Hazinedar da zaten yurda dönmek adına uçakların kalkmasına izin verildiği ilk seferle 17.07.2016’da yurda geri dönmüştür.
Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar’ın avukatları, malum yazılı- görsel ve sosyal medyada bu iki olay üzerinden açılan kampanya üzerine, iddia sahiplerine Sayın Av. Murat Hazinedar’ın gerek kişilik haklarına gerekse siyasi itibarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle gerekli hukuki süreci başlatacaktır. Bu haberleri yapan yazılı ve görsel medya organlarına da ayrıntılı tekzip metinlerimiz gönderilmiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur...
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ
