Kış aylarında sağlıklı beslenmeye yaz aylarına nazaran daha az dikkat edilir. Ancak artan sıcaklıklar kronik hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere herkes için önemli sağlık sorunları yaratabilir. Isınan havanın ve artan nemin etkisiyle vücut sıcaklığı artarken metabolizma bu yeni duruma adapte olmaya çalışır.
Uzmanlar sıcaklıkların ve hissedilen nemin her geçen gün artacağına dikkat çekiyor. Peki artan sıcaklıkla vücudumuzda neler oluyor?
Kalbin dakikada atardamara pompaladığı kan miktarında düşüş yaşanırken organlara ve dokulara iletilen oksijen miktarı azalır. Bu da yaz aylarında daha çabuk yorulmaya neden olur.
Sıcak havanın etkisiyle kalp atım sayısı ve kan basıncında artış meydana gelir. Böylelikle hipertansiyon hastası olmayan bireylerde bile tansiyon yüksekliği görülür.
Vücut artan sıcaklıktan kendini korumak ve soğutmak için ter bezlerinden vücut dışına ter salgılar. Salgılanan terle, suyla birlikte mineraller vücuttan atılır. Başta sodyum olmak üzere potasyum kayıpları yaşanır. Kaybolan su ve minerallerden dolayı baygınlık hissi, mide bulantısı, baş dönmesi problemleri sıklaşır.
Besinler sıcak havanın etkisiyle daha çabuk bozulacağından bağırsaklardaki hassasiyet artarak ishal ve zehirlenme durumları daha fazla görülür.
HER MEVSİMİN SAĞLIK DOSTU ÖNERİLERİ
KIZARTMALARDAN VE BAHARATLI YEMEKLERDEN UZAK DURUN: Yaz aylarında mevsim sebzeleriyle yapılan kızartmalar her öğüne alternatif olarak düşünülmektedir ve sık tüketilmektedir. Ancak kızartmalarda bulunan yüksek yağ, kilo alımını tetiklediği gibi sindiriminin zor olmasından dolayı vücutta yorgunluğa neden olmaktadır. Sindirimin zorlaşması, artan vücut yorgunluğu, başta mide olmak üzere birçok sindirim sistemi rahatsızlığını tetiklemektedir. Aşırı baharat kullanımı sindirim sistemi rahatsızlıklarını artıran bir diğer etkendir. Yaz aylarında daha az yağlı ve baharatlı besinleri tercih etmek sindirim problemlerinin ve artan vücut sıcaklığının daha da artmasına engel olur.
KAFEİNDEN UZAK DURUN: Sıcaklıkla birlikte çarpıntı ve yüksek tansiyon sık görülen problemlerdir. Çay, kahve ve kafein içeren gazlı içecekler kalp atım hızını daha da arttırarak bu sıkıntıların artışına neden olur. Aynı zamanda bu gıdalar diüretik (idrar atımını arttıran)olduğundan vücuttan kaybedilen suyun artmasına neden olur. Gün içerisinde kahvaltılarda siyah çay yerine kuşburnu, kırmızı meyve çayları gibi vitamin içeriği yüksek çaylar, ara öğünlerde de mineral içeriği yüksek olan ayran tercih edilmelidir.
SUSUSLUĞUNUZU UNUTMAYIN: Yaz ayları genel olarak böbrek hastalıklarının habercisidir. Terlemeyle ve yanlış beslenmeyle vücuttan su kaybının artması, yetersiz su içme böbrekleri yorar. Tuz içeriği yüksek gıdalarla beslenenler başta olmak üzere birçok kişi bu problemle karşı karşıyadır.
Susuzluk nasıl anlaşılır?
İdrar rengi kontrolü vücudun su ihtiyacını anlamada en iyi yöntemdir. Çok koyu renkli idrar vücudun su ihtiyacının arttığını gösterir. İlaç kullanımı olmayan bireylerde idrar rengi açık beyaza dönene kadar su içilmelidir.
Su tüketimini arttırmak için ipuçları:
Su içmeyi sevmeyenler ve su tüketim alışkanlığı olmayanlar için alışkanlık kazanılacak en ideal mevsim yaz mevsimidir.
Günlük su ihtiyacı:
Kadınlarda günde ortalama 2 litre, erkeklerin ise 2,5 litre suya ihtiyacı vardır. Ancak egzersiz yapıldığında her yarım saat için bu miktara 1-2 bardak daha eklenmelidir. Kısaca günlük maksimum su ihtiyacı 2-3 litredir.
Su tüketim miktarını arttırmak için;
- Kendinize cam bir su şişesi edinin. Şişeye saat aralıklarını yazın. Her saat aralığında tüketmeniz gereken su miktarını tüketip tüketmediğinizi kontrol edin.
- Çeşitli su sıcaklıklarını deneyin. Kendinize en uygun su sıcaklığını bulun.
- Mevsim meyvelerini kullanarak suyunuzu renklendirin. Tadını sevdiğiniz meyveleri suyunuza dilimleyerek ekleyin. Limon, maydanoz, nane ile hazırlanmış su alkali olduğundan hem metabolizmayı hızlandırır hem de limon içeriğinden dolayı tansiyonu dengeler. Kök zencefil eklenmiş su ise vitamin içeriği yüksek olduğundan yazın klimalı ortamlarda çalışanların soğuk algınlığından korunmasını sağlar. Şeker hastaları veya sık sık şeker düşüşü yaşayanlar sularını kabuk tarçınla tatlandırıp su tüketimini arttırıp aynı zamanda da güzel bir kan şekeri dengesi sağlar.
- Teknoloji severler için su içmeyi hatırlatan uygulamalar da kullanılabilir.
Uyarı:
İlerleyen yaşla birlikte beyindeki susama merkezi körelmeye başlar. Yaşlılar susuzluğu gençlere göre daha az hisseder. İlaç kullanımı sırasında az miktar da olsa su tüketen yaşlılar su ihtiyacını karşıladığını düşünse de günlük alması gerekenden daha az su tüketir. Bu yanılgıya düşmemek amacıyla yaşlılar bu konuda sürekli uyarılmalı ve su şişesi taşıma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Susuzluğun farkında olmayan bir diğer grup ise çocuklardır. Aileler çocuklarına sürekli olarak suyu hatırlatmalı ve gazlı içecekle, meyve suları yerine su içmeye teşvik etmelidir.
3 ANA 3 ARA ÖĞÜN ALIŞKANLIĞINI YAZIN DA DEVAM ETTİRİN: Sağlıklı yaşamın temeli sağlıklı ve dengeli beslenmeden geçer. Yaz aylarında geç kahvaltı yapmak, öğle yemeklerini atlayarak dengesiz beslenmek yerine zeytinyağı, meyve ve sebze içeriği yüksek Akdeniz Beslenme modelini kendinize rehber edinin. Ana öğünlerde zeytinyağlı mevsim sebzelerini, bol yeşillikli salataları, ara öğünlerde meyve, ceviz, badem, fındık ve ayranı tercih edin.
SAĞLIKLI BESLENMENİN MEVSİMİ OLMAZ. ERTELEMEYİN, ÜŞENMEYİN: Sağlıksız beslendiğinizi düşünüyorsanız, herhangi bir hastalığa sahipseniz, fazla ağırlığınız varsa ertelemeyin 444 44 55’i arayarak diyetisyenlerimizden randevu isteyin.