CAN PULAK

Kaç yaşında olursak olalım, kendimizi yenilemesini ve dünyadaki değişime yabancı kalmamayı öğrenmeliyiz. Kafamızdaki mevcut bilgilerle hayatın finişine yaklaşırsak eğer, pek çok eksikle veda ederiz yaşama.

Düne kadar "dans" deyince, sevdiğimize sarılarak romantik parçalarla örtüşen ritmik hareketlere ayak uydurmayı dans bilirdik. Gençliğimizde flörtlerimizle, kız arkadaşlarımızla, nişanlılarımız sonra da eşlerimizle hayli dans ettik. O dönemlerde tangolar, mambolar, valsler, sambalar, salsalar, rumbalar, çaçalar, Rock and Roll’lar, bolerolar, Twist’ler, dansın bilinen türleriydi. Bunlara bir de Swing’leri, break dance’ları, flamenko’ları, paso dobleleri, sirtakileri filan da eklemeliyiz. Fazla ukalalığa gerek yok, bizim nesil bunlardan iki veya üçünü zor yapar, diğerlerini denemeye bile kalkışmazdı.

Günümüzde artık modern dans çok revaçta. Özellikle gençler bunu tercih ediyor, kurslarına gidiyor, bizim hayli eskimiş sandıkları danslarımıza pek iltifat etmiyorlar. Ben de bizim Bodrum’lu gençlerimizin sayesinde, yeni tanıştım modern dansla. Nasıl bir şey derseniz, denge-esneklik-kondisyon üçlüsünün ağır bastığı baleye benzer bir dans türü diyebilirim. 4000 yıllık geçmişi olan dansın bu modern türü, 18 ve 19. yüzyıllarda Almanya ve Amerika’da doğmuş. Kendine has tekniği, kuralları ve ekolü olan ayrıca müthiş bir disiplin isteyen bir dans.

Sadece İstanbul’da 200’e yakın modern dans kursu var. Istanbul’da olur da Bodrum’da olmaz mı? Hem de en mükemmeli dersem belki inanmazsınız ama, "Dans Milli Takımı"nın Bodrum’dan çıktığını söylersem, sizler de benim gibi şaşırırsınız herhalde. Evet, artık Türkiye’nin de bir dans milli takımı var ve bu milli takımı Bodrum’lu çocuklarımız temsil ediyor. Profesyonel Otel Yöneticileri Birliği Başkanı Serdar Karcılıoğlu, böylesine müthiş bir tanıtım imkanını kullanamama tehlikesinden bahsedip hepimizi uyarmasa, belki farkında bile olmayacaktık böyle bir milli takımın.

Polonya’da yapılacak olan "Dünya Kızlar Modern Dans Şampiyonası"na katılacak milli takımımız, hareketlerinden üç gün önce Heredot Kültür merkezinde muhteşem bir gösteri yaptılar. Hepsinin üzerinde ay-yıldızlı eşofmanlarımız vardı. Değişik dallarda ve harika kıyafetlerle çeşitli sunumlar yaptılar. Haziran ayında 52 sporcuyla katıldıkları Türkiye şampiyonasında birinci olmuşlar. 3 ay önce de Avrupa Şampiyonası'nda iyi bir derece yapmışlar. Şimdi dünya şampiyonası için Polonya’ya, hem de iddialı gidiyorlar.

Meğer bizim "Türkiye Dans Sporları Federasyonu" diye bir federasyonumuz varmış. Yıllarca gayet ciddi çalışıyor, ülke çapında kulüplerin sayılarını arttırıyor, hepsini destekliyor, iyi dansçıların yetişmesi için çok kıt imkanlarını seferber ediyormuş. Bunu da yeni öğrendik. Bırakın federasyonu, Bodrum Dans Kulübü'nden bile çoğumuz yeni haberdar olduk. Milli takım dansçılarımızın gösterilerini izlemenizi çok isterdim. 6-16 yaşları arasında 28 kızımızın uyumları, müziği ustaca kucaklamaları, hareketlerindeki estetik mükemmelliği anlatılacak gibi değildi.

Dans milli takımımız Bodrum’un tanıtımı için de çok önemli bir görev yapacak. Böyle bir imkanı ele geçirmek için dünyanın parasını harcardık. Oysa Fatih Özvezneciler adlı bir genç idealist, birkaç yıl önce Bodrum Dans kulübünü kurarak ve devamlı başarılara imza atarak, hem gençlerimizi iyi yetiştirmiş, hem onları yerli ve yabancı organizasyonlara sokup, milli takımı temsil hakkını kazanmıştı. Başarılar kolay olmuyor, üstelik maddi sıkıntıları da işin cabası. Ama Karcılıoğlu’nun desteğiyle Bodrum Belediyesi ve Boytav devreye girerek, takımımızın Polonya’ya rahat bir şekilde ulaşmasını sağlıyor.

Emeği geçenlere ve Bodrum’a "milli takıma sahip olma" gibi bir gururu yaşatanlara teşekkür borçluyuz. İnşallah kızlarımız da iyi bir derece alarak, sadece Bodrum’un değil tüm ülkemizin de takdir ve alkışına hak kazanırlar.

Kaynak: http://www.bursaarena.com.tr/bodrum-dan-cikan-dans-milli-takimi-makale,3843.html