- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 28 Mayıs 2019, Salı 3:05
Hadi Türkmen’le 2001 yılında Hentbol sporuna kazandırdığı Ahmet Baturkan vasıtasıyla tanıştım. Kendisi Birçok genci spor dünyamıza kazandırmıştı. Sayın Cahit Çataloğlu’yla beraber “Ekonomik Durum” gazetesinde yazıyordu. Çok renkli bir kişiliği olduğunu ziyaretine gittiğimde görüyordum. Misafiri eksik olmaz, arayanlardan telefonu durmazdı.
Kendisinin teşvikiyle 2001 yılında Ekonomik Durum gazetesinde yazmaya başladım. Bana; “Görüşlerimiz farklı, ama ben yazı yazanı severim. Yazı yazan, incelemek ve araştırmak mecburiyetindedir. Sadece konuşanlar; ben onu demedim, sen yanlış anladın diyebilir, ama yazan söylediklerini eğip, bükmez. Aksi takdirde önüne yazdıklarını koyarlar. Gerçi şimdi köşe yazanların çoğu bir gün arayla 180 derece farklı yazıp, söyleyebiliyorlar.”
Ev Tekstili fuarlarını başlatan, bugün dünyanın ikinci fuarı haline getiren oydu. Tekstilcileri farklılaşmaya, Anadolu Kültüründen, yerel değerlerden farklı ürünler, desenler üretip, uluslararası piyasalara sürmelerini öneriyordu.
2003 yılında Kimya Mühendisleri Odasının Bursa Şubesi’nde ikinci başkanlık görevini yürütüyordum. Bursa fuar alanında TÜYAP tarafından düzenlenen Ev Tekstili Fuarı’na gelmesi için kendine rica ettim. Sağ olsun kırmayıp, yanında can yoldaşı Sündüs Hanımla beraber fuara gelip, “Tekstilin Geleceği” konusunda bir konuşma yaptı.
Konuşmasında ev tekstilinin geleceğini anlattı. Kokulu, leke tutmayan, enerji depolayan perdeler; insan bedenini saran, rahatlatan döşemelikler, stres alan, vücudumuza zindelik ve rahatlık veren vitaminleri aktaran çarşaflar… Daha neler.
Beni en fazla deprem konusundaki söyledikleri etkiledi.1999 depreminin acıları henüz tazeydi. Hadi Bey, Ev tekstilinin bu konuda ulaşabileceği noktaları anlatırken, kumaştan ve depremlerde yıkılmayan duvarlardan bahsetmişti.
Yıllar yılları kovaladı. Bir gün TV’lerde depremlerde duvarların yıkılması önleyen kumaşların reklâmı yapılıyordu. Kulaklarıma inanamadım ve hemen telefona sarıldım. Hadi Bey’e “Abi senin bahsettiğin kumaşlar nihayet yapıldı” dedim.
***
Eski bir futbolcu, boksör İşadamı, köşe yazarı, Fenerbahçe ve Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi, Amatör kulüplerin,amatör sporcuların destekçisi, Pek bilinmez ama Ankara GATA’da tedavi görürken o zamana kadar kamuoyu önüne çıkmamış Türk Milli Ampute takımına büyük destek vermiştir.
Ampute futbol milli takımı ve lig daha önce kurulmuştu. Ancak Hadi Bey, verdiği destekler ve kurduğu bağlantılarla ampute futbolun bugünkü seviyeye gelmesine büyük katkı sağlamıştır. Ligin profesyonelleşmesini ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun maddi ve manevi desteğinin, Bedensel Engelliler Federasyonu bünyesinde bulunan ampute futbola verilmesini sağlamıştır. Düzenlediği organizasyonlar ve ödül törenleriyle, ampute futbola ilgiyi çekmeyi başarmıştır.
Say, say yetmez. Her zaman neşe ve enerji doluydu ve bunları çevresine saçıyordu. Hadi Bey, Fenerbahçeli’ydi ama Bursaspor’dan Beşiktaş’a, Vefa’ya Galatasaray’a, Kasımpaşa’ya kadar ne kadar futbol takımı varsa her yerde sevilen, sayılan bir efsaneydi. Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanvekili ve Fenerbahçe‘de yönetim kurulu üyesi oldu.
Ülkemizin yetiştirdiği ender insanlardandı. Yaşam azmi, etrafına saçtığı pozitif enerji tarif edilemezdi. Yurt dışında gördüğü yenilikleri ilgili sektörlere, kişilere anlatırdı.
Hadi Bey,bir yazar, fikir adamı, fakülte de ders veren bir fahri akademisyendi. Genç İş Adamları Derneği, Marmara Grubu Vakfı gibi birçok önemli sivil toplum kuruluşunun oluşumunda yer almıştı. Onu ısrarla milletvekili adayı yapmışlar ancak Adana ve Muğla’da iki defa kılpayı kaybetmişti. Ekonomik Durum gazetesindeki yazılarını bir kitap haline getirmiş ve bu eserin tüm gelirini Küçükyalı Muhsine Zeynep Çocuk Yuvası’na bağışlamıştı.*
Hadi Bey’in Bursa’nın damadı ve İpekiş Fabrikası’nın Genel Müdürü olduğunu kaçımız biliyoruz? Evet, yanlış okumadınız Hadi Bey Gemliklidir. Eşi Sündüs Hanım, Bursaspor’un ilk başkanlarından Salih Kiracıbaşı’nın kızıdır.
Bursa’nın önde gelen futbol kulüpleri uzun görüşmelerden sonra tek çatı altında birleşmeye karar verdiler. Akınspor,İdmanyurdu, Çelikspor, İstiklalspor ve Pınarspor birleşerek 1 Haziran 1963 günü, Dönemin Bursa Valisi Bursa Valisi Fahrettin Akkutlu başkanlığında Bursaspor’un kuruluşunu gerçekleştirdiler. 33 kurucu üye başkanlık için Salih Kiracıbaşı’nı seçtiler. Forma rengi olarak Bursa’nın yeşilini, Uludağ’ın beyaz karlarını seçilir. Kurucu takımları anısına, formaya beş yıldız konuldu. Bursaspor’un ilk kurulduğunda merkezi Günaydın Kıraathanesi olmuştu
*
Salih Bey, Çelikspor’un başkanıydı. Sündüs Hanımı da maçlara götürürdü. Kızı Sündüs Türkmen; “Çelikspor’un klüp binası Muradiye’de idi. Şimdi yıkıldı. Babam Bursaspor’un başkanıyken maçlara beraber giderdik. Maçları babamın yanında, saha kenarından izlerdim”.
Fenerbahçe’nin ünlü futbolcularından Halit Deringör’ün yolu 1955 yılında tütün eksperi olarak Bursa’ya Acar İdmanyurdu’nda hem futbol oynar, hem antrenörlük yapar. İdarecilerden birisi bir futbolcuyu kadroya almasını isteyince kulüpten ayrılır. Bir müddet sonra Çelikspor’un başkanı Salih Bey onu çağırır ve takımın başına antrenör olarak geçmesini ister. Para dolu kasayı açar ve istediğin kadar parayı al der. Halit Bey; “Hayatımda futboldan kazandığım tek para buydu. Salih Bey’den on bin lira aldım ve bu parayla ev aldım”. Salih Bey’den sonra başkanlığı Doktor Muzaffer Baştaymaz üstlenir.
*
İpekiş Mensucat Türk A.Ş. Cumhuriyetin ilanından 2 yıl gibi kısa bir süre sonra Bursa yöresinin ipekböcekçiliği ve koza üretiminin değerlendirilmesi amacıyla Atatürk’ün talimatıyla kurulmuştur. 1 Ekim 1925 tarihinde temellerini Atatürk’ün kendi elleriyle attığı İpekiş fabrikası; Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayiye öncülük eden ilk fabrikası olarak bilinmektedir. O dönemde anonim şirket yapısıyla kurulan İpekiş; aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin ilk ihracat yapan firmalarındandır.
İpekiş; 1991 yılında Tarman Group bünyesine dâhil olarak halen yünlü sanayinde üretim, pazarlama ve satış faaliyetlerine şu an DOSAB’da devam etmektedir.
AÇILMADAN KAPANAN HENTBOL ŞUBESİ
Ahmet Serdar Baturkan, Hadi Bey’in Bursa yıllarını bana şöyle anlatmıştı;
“Ailelerimiz uzun yıllar önce tanışmışlardı. Akraba olmuştuk. Bende Bursa’da hentbol sporuyla ilgileniyordum.
Bursa’da Köy Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde bir hentbol takımı oluşturmuştuk. Bende bu takıma katkıda bulunuyordum. Daha sonra Köy Hizmetleri hentbol bölümünü kapattı. Sporcular kulüpsüz kaldı. İpekiş fabrikasını Tarman Ailesi almıştı. Hadi Bey o sırada İpekiş fabrikasının genel müdürü oldu. Hadi Bey amatör spor dallarını hayatı boyunca desteklemiş bir insaNdı.
Ben Köy Hizmetlerinin hentboldan vazgeçtiğini kendisine anlatmıştım. O da fabrikada amatör spor şubesi kurmak istiyordu. Sporcular, takımı son çalıştıran antrenör ve bu spora gönül vermiş, Bulgaristan Milli takımında hentbol oynamış, başka bir antrenörle fabrikaya gittik.
Hadi Bey sporcularla tanıştı. Sonra fabrika idare heyetini topladı. Fabrika bünyesinde bir hentbol takımı kurulması için karar alındı, yöneticiler karar defterini imzaladılar. Yönetim kurulu üyeleri odadan çıktılar, biz içeride konuşmaya devam ettik.
Derken kulübün son antrenörü hiç konuşmadığımız, gündemde olmayan bazı isteklerde bulunmaya başladı. Hadi Abi cevap vermeden dinliyor, ben renkten renge giriyordum, içimden ‘Eyvah, şimdi yandık’ diyordum.
Hadi Abi sürekli elindeki kalemle oynamaya devam etti. Eski antrenör konuşmasını bitirince elinde tuttuğu kurşun kalemi kırdı. Zile bastı, gelen odacıya müdürleri çağırmasını söyledi.
Müdürler geldiğinde; ‘Beyler hentbol şubesini kapatıyoruz’ dedi. Kapatma kararı imzalandı. Şaşkınlık içinde izledik. İşlemler bitince bize dönüp, “Çıkabilirsiniz” dedi. Ağzımı bıçak açmıyordu. Hep beraber fabrikanın kapısından çıkıyorduk, kapıdaki bekçi seslendi, ‘Ahmet Batur kim’ dedi. Benim deyince, ‘Hadi Bey sizi istiyor’ dedi.
Odasına çekinerek gittim. Bana ‘Otur’ dedi, sonra sakin bir sesle bana, ‘Bu tür insanlarla yola çıkma’ dedi.
Lojmanı fabrika girişindeydi. Lojmanın alt katında bilardo masası vardı. İkimizde bilardonun acemisiydik. Elimizde İstakalarla toplara vurmaya çalışırdık.
Üniversiteyi bitirince bana ‘üç şey yap’
-Otostop
-Bir oyunu, iyice öğren
-Diskoya git..
‘Bunları yap, iki yıl sonra yanıma gel’ demişti.
İki yıl sonra yanına gittim. Bana ‘Dediklerimi yaptın mı?’ diye sordu. Kendisine ‘Yaptım’ diye cevap verdim. Sonra bana ‘Bunları senden ne için istedim, biliyor musun?’ diye sordu ve açıkladı. “Otostop yaparak farklı kültürlerle tanıştın, farklı kültürden insanlarla ilişki kurdun. Bir oyunu iyi öğren dedim, sen de tavla öğrenmişsin. Birisiyle oynarken onu alt etmek, oyunu kazanmak için taktik geliştireceksin. Strateji kabiliyetin gelişecek.
Diskoya gittin insanların nasıl bioritimlerini bozduklarını, eğlenelim diye sağlıklarından olduklarını gözlemledin. Bu deneyimlerinden iş hayatında, özel hayatında da yararlan” dedi.
*
İTO’nun kurduğu Üniversite’de dersler verdi. GATA’da tedavi olurken, orada tedavi gören gazilere yardımcı oldu. Ampute Milli Takım’ın kurulmasını sağladı. Kısacası herkese ABİ OLDU.
Çok az insana nasip olacak bir cenaze töreninden sonra defnedildi. Ulucami’nin avlusu yurdun dört bir tarafından gelen sevenleriyle dolup, taşmıştı. Kendisini rahmetle anıyorum.
- Ekrem Hayri PEKER
https://www.belgeseltarih.com/bu-dunyadan-hadi-turkmen-gecti/
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
17.05.2020 Mezarında bile rahat bırakılmayan Şehzade Cem Sultan
-
09.05.2020 Lodos estiğinde uçaklar Bursa'ya inemezdi
-
09.05.2020 Bursa Basınından Uçan Daire Haberleri
-
18.04.2020 Bursa'nın Dağ Yöresinde Sinema
-
18.04.2020 Bir zamanlar Bursa'da deve güreşi de yapıldı
-
17.04.2020 Kültürpark'taki boa yılanları nasıl öldü?
-
17.04.2020 Bursa'da fil cinayeti! Arşivden yansıyanlar…
-
17.04.2020 Antik Çağlardan Günümüze Gelen Bir Kavim: Sahalar
-
10.04.2020 Yerel Basın Arşivi: Bursa defineleri nerelerde çıktı?
-
05.04.2020 Şeyh Bedrettin Vakası öncesi Rumeli'ne sürülen dini gruplar
-
05.04.2020 Bursa'ya sürgün edilen şeyhülislamlar
-
05.04.2020 Bursa'da medfun mollalar
-
27.02.2020 Pazırık Halısı ve Kurganı
-
27.02.2020 Tirilye Sinemaları
-
27.02.2020 Bursa'da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
-
27.02.2020 İnegöl'de müderrislik yapan mollalar
-
02.11.2019 Bir Mübadele Öyküsü: Langaza'dan Çeşnigir Köyü'ne
-
20.10.2019 Kızılbaş ayrımı Bursa'da başladı: Kızıl börk-Ak börk ayrılığı
-
20.10.2019 Nostalji… İnegöl Sinemaları…
-
06.08.2019 Kurşunlu sinemaları ve Kurşunlu'da bir gezinti
-
14.07.2019 Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Aşiretten mi Yoksa Uç Beyliği mi?
-
10.07.2019 Bursa'da çekilen filmler
-
02.07.2019 Fergana
-
30.05.2019 Philips demek Eindhoven demek
-
29.05.2019 Utrecht'te Runik Yazı
-
28.05.2019 Bir Hollanda gezisi ve Rembrandt
-
28.05.2019 Mustafakemalpaşa'da Çekilen Filmler
-
25.05.2019 Kızılderililer ve Ön Türkler
-
17.05.2019 Osmanlı ve Teşkilatı Mahsusa'nın Müttefiki Küçük Han
-
27.04.2019 Keles Sinemaları (Nostalji)
-
14.04.2019 Memlûkler
-
14.04.2019 Osmanlı tahtına göz diken Giraylar
-
07.04.2019 Semerkand'dan Kastamonu'ya Astronom Şirvani
-
24.03.2019 Bursa Orhangazi Sinemaları
-
24.03.2019 Fransız tarihçilerin gözünden Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi
-
16.03.2019 İznik Sinemaları ve Anılar
-
15.03.2019 Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
-
13.03.2019 Osmanlı'da Nüfus Sorunu Üzerine
-
13.03.2019 Şeyh Bedrettin (1358/59 – 1416)
-
13.03.2019 93 Harbi (1877-1878) Öncesi Anadolu
-
09.03.2019 Unutturulan Cihangir Osmanlı Padişahı
-
09.03.2019 Halide Edip'in romanı… Mustafa Kemal Paşa ve "Vurun Kahpeye"
-
06.03.2019 Tankut Sözeri – Hayatı… Eserleri…
-
27.01.2019 Bursa Geçit'te Bir Sinema
-
05.01.2019 Padişah II. Mahmut Dönemine Farklı Bir Bakış
-
01.01.2019 Anadolu'dan Semerkand'a, Semerkand'dan Anadolu'ya bilime yolculuk
-
30.12.2018 Runik Yazıyı Okuyan Adam: Kazım Mirşan
-
30.12.2018 Meclis-i Mebusan'da bir oturum ve Ahmet Vefik Paşa
-
19.12.2018 Hüsnü Züber – "Yaşarken mezar taşını yaptıran adam!"
-
14.12.2018 Leon Cahun'a göre Avrupa'da Ön-Türk izleri
-
09.12.2018 Osmanlı'nın son Mekke Şerifi Ali Haydar Paşa, Fahrettin Paşa ve Medine Müdafaası
-
09.12.2018 Anna Komnena zamanında Balkanlarda Türkler
-
25.11.2018 Keles-Taşkent Hattı
-
25.11.2018 Malta Sürgünleri
-
25.11.2018 Malta'ya sürülmeden Samsun'a
-
18.11.2018 Sinema işletmecisi Bahri Akkuşoğlu'nun gözünden Bursa'da sinema dünyası
-
18.11.2018 Katip Çelebi'nin izinden giden Bursalı müellif Mehmet Tahir Efendi
-
18.11.2018 Bursa'da Medfun Sadrazamlar ve Vezirler
-
13.10.2018 Kurtuluş Savaşı ve Demirkapı Köyü
-
13.10.2018 Rydakos Çayı'ndan İskele Mahallesi'ne Kocasu'nun yolculuğu
-
13.10.2018 Güllüce Köyü, Mustafakemalpaşa ve Anılar
-
12.10.2018 Yeniçeriler ve yeniçeri isyanlarına farklı bir bakış
-
25.09.2018 Bursa'da nostaljik bir gezinti
-
25.09.2018 Doğu Anadolu'da Kurulan Şuralar
-
25.09.2018 Emperyalizmin Tarih Anlayışı
-
26.08.2018 Batı Anadolu Halkı, İonlar
-
21.08.2018 Bursa'da son ipek filatürcü
-
21.08.2018 İngilizlerle ayrı bir barış antlaşması yapmak istiyordu, ölü bulundu
-
21.08.2018 Güvem Köyü'nden bir mucit
-
21.08.2018 "Herkes Geldi Ama Zuhram Gelmedi"
-
20.08.2018 Meyhane Kültürü – Bursa'da Meyhaneler
-
13.08.2018 Semerkant Rasathaneleri ve Medreseleri
-
24.07.2018 Kor Paşa, Çadır Yıkan Paşa, Bursa'yı Ayağa Kaldıran Paşa
-
24.07.2018 Yıldırım'ın ve Timur'un şairi Ahmedi
-
24.07.2018 TOY – Özbek Düğünü
-
15.07.2018 Bursa'nın Bayram Yeri: Pınarbaşı
-
15.07.2018 Enver Paşa'nın gerçekleşmeyen hayali: Resne'ye dönüş
-
15.07.2018 Tarih Yazımının Değişimi: 19. Yüzyıl
-
08.07.2018 Hemşinlilerin Kökeni… Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
-
08.07.2018 Kafkas arkeolojisi üzerine
-
08.07.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi'nin Türbesi Nasıl Yapıldı
-
08.07.2018 Türkiye'de Panayır Kültürü
-
08.07.2018 Bursa'da Gizli Nikah ve Sinemacı Bahri Eşiyok'un Gözünden Bursa Sinemaları
-
24.06.2018 Çerkeslerde Düğün-Yemek-Giysi Kültürü
-
24.06.2018 Binek taşları ve Bursa'daki son binek taşı
-
24.06.2018 Cumhuriyet ekonomisi başlarken
-
22.06.2018 Yeni komedi türü: Tarih kitaplarındaki çeviri hataları
-
19.06.2018 İpek Yolu Devletleri ve İpek Savaşları
-
17.06.2018 Kafkasya'dan İspanya'ya, Anadolu'dan Orta Doğu'ya dolmenler
-
17.06.2018 Evliya Çelebi'den günümüze Bursa'nın kıraathaneleri ve kahve kültürü
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Korosu
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Bandosu
-
16.06.2018 Kapalıçarşı yangınından sonra Yorgancılar Çarşısı nasıl açıldı
-
16.06.2018 2. Dünya Savaşı'ndan hüzünlü bir öykü: Kravat
-
16.06.2018 Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Bursa'da sağlık
-
08.06.2018 İnegöl'de çekilen filmler
-
05.06.2018 Bizans ve Bursa İpekçiliği
-
05.06.2018 1.Dünya Savaşı'nda Batı Trakya
-
31.05.2018 İnegöl'de nostaljik bir gezinti ve Kent Müzesi
-
31.05.2018 Gemlik'in sinema geçmişine dair anekdotlar
-
23.05.2018 Misi Etnografya Evi
-
23.05.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi ve Kazım Baykal
-
16.05.2018 Bursalı Osmanlı tarihçisi Neşri
-
16.05.2018 Türkiye ve Dünyada Çerkes Diasporası
-
16.05.2018 Bursalı Tahir Bey ve Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'in gözünden Karagöz ve Hacivat
-
08.05.2018 Kafkasya'dan Anadolu'ya: Zekeriya Efendi
-
08.05.2018 Bursa'dan Tamgalısay'a yolculuk notları
-
15.04.2018 Teşkilat-ı Mahsusa ve Türkistan
-
14.04.2018 Bulgar-Yunan çetelerine karşı… Son Osmanlı akıncıları
-
14.04.2018 Mary A. Walker'ın Bursa anıları ve Karadeniz boyundaki son Oğuz devleti
-
14.04.2018 Bursa'dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
-
14.04.2018 Çerkes ve Gürcü köle ticaretinin yasaklanışı (1845-1855)
-
07.04.2018 Anadolu'da ‘Erken' Hurri Kültürü
-
07.04.2018 Ermeni tehciri üzerine
-
06.04.2018 Kuşçubaşı Hacı Selim Sami Bey (1877-1927)
-
05.04.2018 Onlar yaşarken efsaneydiler
-
04.04.2018 Adıgelerde Nart Efsaneleri
-
04.04.2018 Semerkant'tan Anadolu'ya
-
04.04.2018 Nexhaylar'ın kızı
-
04.04.2018 Kıpçak Ermeniler
-
03.04.2018 Vubıhlar / Ubıhlar
-
03.04.2018 Muy Mübarek
-
02.04.2018 18.Yüzyıl sonu Osmanlı-Kafkas ilişkileri ve Ferah Ali Paşa
-
02.04.2018 Yitirdiğimiz Osmanlı Kenti: Bursa
-
02.04.2018 Kurtuluş Savaşı'nda Batı Trakya'da Kuva-yı Milliye
-
30.03.2018 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1920)
-
30.03.2018 Kırım Hanları ve Çerkesler
-
30.03.2018 II. Beyazit döneminde Kafkasya
-
27.03.2018 Üçüncü Batı Trakya İdaresi
-
27.03.2018 Yeşim Taşı
-
27.03.2018 Boğanın boynuzları – Sümerler – "Tarih Türklerle Başlar"
-
26.03.2018 Bursa'da özel radyoculuğun öncülerinden Mehmet Önür-Cemal Elmas
-
26.03.2018 İkinci Batı Trakya Devleti
-
25.03.2018 Ürdün'den Bursa'ya Kafkas tarihçisi Mahmut Bi
-
25.03.2018 İstiklal mahkemelerinde "İzmir Suikasti" davası
-
25.03.2018 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri
-
24.03.2018 Anadolu'ya yerleştirilen Kumanlar (Manavlar)
-
25.03.2017 Hükümet-i Muvakkate / Rodop Geçici İdaresi
-
16.03.2017 Harp tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)
-
22.05.2016 Denize atılan çiçekler: Kafkas sürgününe anma
-
03.04.2016 Özbekistan… Tarihini koruyamayan kent: Hokant…
-
26.03.2016 Ermeni Tehciri
-
25.03.2015 Eski Zağra Müftüsü'nün gözünden 93 Harbi