- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 17 Nisan 2020, Cuma 3:04
Biliyorum, başlık sizi çok şaşırttı. Doğrusu okuduğumda ben de çok şaşırmıştı. Maalesef insanların öldürülmelerine tarihten alıştık. Tarihte, insanların binek ve tarımsal faaliyetlerde kullandıkları hayvanların, besledikleri at, koyun, keçi ve sığır sürülerinin hastalık nedeniyle kırıldığını, kıtlık ve kuraklıktan öldüklerini biliyoruz.
Tabi ki av amacıyla öldürülen hayvanlar knumuz dışında. Çoğu zaman domuz, tilki, kurt ve benzeri hayvanlar için sürek avları düzenlenirdi.
İlk gördüğüm hayvanat bahçesi Bursa’daki Kültürpark’ta yer alan hayvanat bahçesiydi. Ana kapıdan sola dönüp yürüdüğünüzde hemen hemen cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle dolu hayvanat bahçesine ulaşırdınız.
En çok ilgiyi tavşanlar görürdü. Kafesleri nispeten genişti. Çocuklar tavşanlara yiyecek olarak ot, havuç gibi yiyecekler verirlerdi.
Değişik yerlerde kafeslerde kuşlar, kuğu, ördek, kaz, tavuk ve horozlar, yılanlar bulunurdu. Büyük hayvanları sayarsak domuz, ayı, birkaç aslan, kurt ve tilki aklımda kalanlar. Birkaç metrekarelik dar kafeslerde zavallı hayvanlar eziyet çekerlerdi. Doğal olarak bu hayvanlar çok yaşamazlardı. Sonra Kenan Evren’e Çin ziyaretinde ördek hediye edildi. Ördekler çoğalınca sağa sola gönderildi. Kültürpark’taki hayvanat bahçesine bir kafes daha eklendi ve Pekin ördeği” tabelası kondu.
Sonra, Bursa Belediye Başkanlığına seçilen Erdem Saker, gerçek bir hayvanat bahçesi yaptı. Bursa Hayvanat Bahçesi Avrupa’nın sayılı bahçeleri arasına girdi.
İnegöl’de yılda iki defa kurulan panayırlara mutlaka hayvanat bahçesi veya hayvan sirki çadırları gelirdi. Küçücük kafeslerde genelde yurdumuzda yaşayan tilki, kurt, yabani domuz, yavru ayılar bulunurdu.
*
Çadırların önünde “Afrikanın balta girmemiş ormanlarından getirilen vahşi hayvanlar” afişi bulunurdu. Bazen, bir çığırtkan elinde megafon benzer şeyleri bağırırdı
Boa yılanlarını sık görürdük. Bazen çadırdaki panayırcı boa ile oynardı, beline veya boynuna sarardı. Aslan, kaplan görmedim ama çadırın üzerinde resimleri olurdu.
Ender hayvan olarak sadece fok’u söyleyebilirim. Fok, kolay bulunuyordu sanırım. Karadeniz kıyısında yaşayanlar fokları derilerinden iyi “Çarık” yapıldığı için avlarlarmış. Kara lastik çıkınca fok avı bırakılmış. Yirmi yıl önce Atlas dergisinde Karadeniz’deki son fok kolonisini yok eden adamı yazıyordu. Hayvanat bahçeleri ve panayırcılara fok avlarmış. Aynı yıllarda çıkan başka bir sayıda da Egede 1930-1940 yılları arasında son kaplan ailesini yok eden avcıyı yazıyordu. Adam, sürekli avladığı kaplanlardan birinin postuyla dolaşırmış.
Ciddi manada hayvanat bahçesini 1971 yılında İzmir’e gittiğimde Fuar alanında görmüştüm. Buradaki hayvanat bahçesi 1936-1937 yıllarında Türkiye’de ilk hayvanat bahçesi olarak Kültürpark içinde 18 dönümlük alana kurulmuştur. Hayvanat bahçesinde taşınmadan önce 21 tür memeli, 50 tür kanatlı, 17 tür sürüngen olmak üzere 88 tür ve 1000 adet hayvan barınıyormuş.
Gördüklerimden iki hayvan aklımda kaldı. Birisi daracık bir alana hapsedilmiş fil Pak bahadır. Ölümü uusal gazetelerde haber oldu. Ölümle yalnızlıktan kurtuldu.
1948 yılında Pakistan’da doğa Pak Bahadır 1954 yılında İzmir’e getirilmişti. 2007 yılında vefat ettiğinde 59 yaşındaydı. Sürekli betona basmaktan ayakları iltihaplanan Bahadır, ameliyat esnasında hayatını kaybetti.
Diğer aklımda kalan Nil Kaplumbağasıydı. Bu kaplumbağa, o zaman kadar fiilen veya resimlerini gördüğüm kaplumbağalardan çok farklıydı, yassı bir gövdesi vardı.
Aslan, kaplan ve benzeri hayvanları sirklerde de gördüğüm için sanırım o kadar etkilemedi.
Gelelim Bursa’daki filin öyküsüne, İzmirli bir girişimci olan Mehmet Çevik, İzmir fuarının hayvan pavyonunun işletmesini kazanır. İzmir Fuarı öncesi başta bir fil ve zürafayı Bursa’daki kültürparka getirip, übretli olarak meraklılara gösterir. Yaz mevsiminde bu hayvanlar Bursalıların ilgisini çeker. Ancak geride bıraktığı bir hesap peşini bırakmaz.
Bursalılardan büyük bir ilgi gören fil, kısa bir süre sonra ölür.5 Ağustos 1959 tarihli Hakimiyet gazetesinde filin ölümü ön sayfada haber olur.İki ton ağırlığındaki filin ölümü şaşkınlıkla karşılanır. Filin görünür bir hastalığı yoktur. Filin değeri 85 bin lira gibi büyük bir meblağdır.
Veterinerlerin fil üzerinde yaptığı otopsi, filin zehirlendiğini göstermektedir.
10 Ağustos tarihli gazetede ölen fille ilgili bir haber okuyoruz: “Fil’e göztaşı yutturanlar”.Haberin devamında, “Kibrit başı rejiminden sonra zehirli elma da fayda etmeyince göztaşı yutturarak zehirledikleri için 150 lira almışlar.
Polisin yaptığı tahkikat sonunda Çetin Şencan ve arkadaşı Abdullah Uluer, fili öldürmek suçundan tutuklanırlar. Sanıkların ifadesinden olayın İzmir’de yapılan bir ihaleden kaynaklandığı anlaşılıyor. Daha önce İzmir Fuar alanındaki “Hayvanlar pavyonu” nu işleten Kel lakaplı Hüseyin, ihaleyi kaybetmeyi sindiremez. Hayvanlar Pavyonunu işletirken yanında çalışan hayvan bakıcılarını Bursa’ya gönderir. İhaleyi kazanan Mehmet Çevik, hayvan bakıcılarından Çetin ve Abdullah’ın hal ve hareketlerini beğenmez, onları işten çıkarır.
Mehmet Çevik, İzmir Fuarı öncesi para kazanmak için başta fil ve zürafa olmak üzere birkaç ilgi çekecek hayvanı Bursa’ya getirir ve Kültürpark’ta meraklılara ücret karşılığında göstermeye başlar.
Kel Hüseyin, bakıcılara Fil ve zürafayı öldürmeleri için 150 lira verir ve Bursa’ya gönderir. Hayvanların eski bakıcıları diğer bakıcıların şüphesini çekmeden hayvanlara yaklaşırlar. Hayvanlar, eski bakıcılarını tanıdıkları için tepki göstermezler.
Önce onlara içerdiği fosforla zehirlenmeleri için kibrit başı yuttururlar. Bu netice vermeyince bu iki hayvana zehirli elma yedirmek isterler. Zürafa elmayı yemez, fil yer ama zehirlenmez. Bunun üzerine iki kafadar filin üzerinde yoğunlaşırlar. Piyasada rahatlıkla bulunan ve bitkilerdeki zararlıları öldürmek için kullanılan bir zehir olan “Göztaşı” üzerinde yoğunlaşırlar. Filin içeceği suya göztaşı katarlar. Bu suyu file içirirler. Bu defa amaçlarına ulaşırlar ve fil zehirlenir.
Filin sahibi olayı öğrenince eski bakıcılarından şüphelenir ve polise teslim eder. Sanıklar bu iş için Kel Hüseyin’den bu iş için 150 lira aldıklarını itiraf ederler.
Bakıcılardan ve Abdullah aynı şekilde “Hayvan Pavyonu” sahibini de aynı metotla zehirlemek istemişler, ama zehirlemeyi başaramazlar ve bu suçtan beraat ederler. (16 Ağustos 1959 Hakimiyet)
Dizgici, haberde iki hata yapar, Birincisi pavyon sahibi Mehmet’i Ahmet yapar. İkincisi de 150 lirayı, 150 kuruş olarak dizer.
- Ekrem Hayri Peker
https://www.belgeseltarih.com/bursada-fil-cinayeti-arsivden-yansiyanlar/
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
17.05.2020 Mezarında bile rahat bırakılmayan Şehzade Cem Sultan
-
09.05.2020 Lodos estiğinde uçaklar Bursa'ya inemezdi
-
09.05.2020 Bursa Basınından Uçan Daire Haberleri
-
18.04.2020 Bursa'nın Dağ Yöresinde Sinema
-
18.04.2020 Bir zamanlar Bursa'da deve güreşi de yapıldı
-
17.04.2020 Antik Çağlardan Günümüze Gelen Bir Kavim: Sahalar
-
17.04.2020 Kültürpark'taki boa yılanları nasıl öldü?
-
10.04.2020 Yerel Basın Arşivi: Bursa defineleri nerelerde çıktı?
-
05.04.2020 Şeyh Bedrettin Vakası öncesi Rumeli'ne sürülen dini gruplar
-
05.04.2020 Bursa'ya sürgün edilen şeyhülislamlar
-
05.04.2020 Bursa'da medfun mollalar
-
27.02.2020 Pazırık Halısı ve Kurganı
-
27.02.2020 Tirilye Sinemaları
-
27.02.2020 Bursa'da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
-
27.02.2020 İnegöl'de müderrislik yapan mollalar
-
02.11.2019 Bir Mübadele Öyküsü: Langaza'dan Çeşnigir Köyü'ne
-
20.10.2019 Kızılbaş ayrımı Bursa'da başladı: Kızıl börk-Ak börk ayrılığı
-
20.10.2019 Nostalji… İnegöl Sinemaları…
-
06.08.2019 Kurşunlu sinemaları ve Kurşunlu'da bir gezinti
-
14.07.2019 Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Aşiretten mi Yoksa Uç Beyliği mi?
-
10.07.2019 Bursa'da çekilen filmler
-
02.07.2019 Fergana
-
30.05.2019 Philips demek Eindhoven demek
-
29.05.2019 Utrecht'te Runik Yazı
-
28.05.2019 Bir Hollanda gezisi ve Rembrandt
-
28.05.2019 Bu dünyadan Hadi Türkmen geçti
-
28.05.2019 Mustafakemalpaşa'da Çekilen Filmler
-
25.05.2019 Kızılderililer ve Ön Türkler
-
17.05.2019 Osmanlı ve Teşkilatı Mahsusa'nın Müttefiki Küçük Han
-
27.04.2019 Keles Sinemaları (Nostalji)
-
14.04.2019 Memlûkler
-
14.04.2019 Osmanlı tahtına göz diken Giraylar
-
07.04.2019 Semerkand'dan Kastamonu'ya Astronom Şirvani
-
24.03.2019 Bursa Orhangazi Sinemaları
-
24.03.2019 Fransız tarihçilerin gözünden Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi
-
16.03.2019 İznik Sinemaları ve Anılar
-
15.03.2019 Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
-
13.03.2019 Osmanlı'da Nüfus Sorunu Üzerine
-
13.03.2019 Şeyh Bedrettin (1358/59 – 1416)
-
13.03.2019 93 Harbi (1877-1878) Öncesi Anadolu
-
09.03.2019 Unutturulan Cihangir Osmanlı Padişahı
-
09.03.2019 Halide Edip'in romanı… Mustafa Kemal Paşa ve "Vurun Kahpeye"
-
06.03.2019 Tankut Sözeri – Hayatı… Eserleri…
-
27.01.2019 Bursa Geçit'te Bir Sinema
-
05.01.2019 Padişah II. Mahmut Dönemine Farklı Bir Bakış
-
01.01.2019 Anadolu'dan Semerkand'a, Semerkand'dan Anadolu'ya bilime yolculuk
-
30.12.2018 Runik Yazıyı Okuyan Adam: Kazım Mirşan
-
30.12.2018 Meclis-i Mebusan'da bir oturum ve Ahmet Vefik Paşa
-
19.12.2018 Hüsnü Züber – "Yaşarken mezar taşını yaptıran adam!"
-
14.12.2018 Leon Cahun'a göre Avrupa'da Ön-Türk izleri
-
09.12.2018 Osmanlı'nın son Mekke Şerifi Ali Haydar Paşa, Fahrettin Paşa ve Medine Müdafaası
-
09.12.2018 Anna Komnena zamanında Balkanlarda Türkler
-
25.11.2018 Keles-Taşkent Hattı
-
25.11.2018 Malta Sürgünleri
-
25.11.2018 Malta'ya sürülmeden Samsun'a
-
18.11.2018 Sinema işletmecisi Bahri Akkuşoğlu'nun gözünden Bursa'da sinema dünyası
-
18.11.2018 Katip Çelebi'nin izinden giden Bursalı müellif Mehmet Tahir Efendi
-
18.11.2018 Bursa'da Medfun Sadrazamlar ve Vezirler
-
13.10.2018 Kurtuluş Savaşı ve Demirkapı Köyü
-
13.10.2018 Rydakos Çayı'ndan İskele Mahallesi'ne Kocasu'nun yolculuğu
-
13.10.2018 Güllüce Köyü, Mustafakemalpaşa ve Anılar
-
12.10.2018 Yeniçeriler ve yeniçeri isyanlarına farklı bir bakış
-
25.09.2018 Bursa'da nostaljik bir gezinti
-
25.09.2018 Doğu Anadolu'da Kurulan Şuralar
-
25.09.2018 Emperyalizmin Tarih Anlayışı
-
26.08.2018 Batı Anadolu Halkı, İonlar
-
21.08.2018 Bursa'da son ipek filatürcü
-
21.08.2018 İngilizlerle ayrı bir barış antlaşması yapmak istiyordu, ölü bulundu
-
21.08.2018 Güvem Köyü'nden bir mucit
-
21.08.2018 "Herkes Geldi Ama Zuhram Gelmedi"
-
20.08.2018 Meyhane Kültürü – Bursa'da Meyhaneler
-
13.08.2018 Semerkant Rasathaneleri ve Medreseleri
-
24.07.2018 Kor Paşa, Çadır Yıkan Paşa, Bursa'yı Ayağa Kaldıran Paşa
-
24.07.2018 Yıldırım'ın ve Timur'un şairi Ahmedi
-
24.07.2018 TOY – Özbek Düğünü
-
15.07.2018 Bursa'nın Bayram Yeri: Pınarbaşı
-
15.07.2018 Enver Paşa'nın gerçekleşmeyen hayali: Resne'ye dönüş
-
15.07.2018 Tarih Yazımının Değişimi: 19. Yüzyıl
-
08.07.2018 Hemşinlilerin Kökeni… Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
-
08.07.2018 Kafkas arkeolojisi üzerine
-
08.07.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi'nin Türbesi Nasıl Yapıldı
-
08.07.2018 Türkiye'de Panayır Kültürü
-
08.07.2018 Bursa'da Gizli Nikah ve Sinemacı Bahri Eşiyok'un Gözünden Bursa Sinemaları
-
24.06.2018 Çerkeslerde Düğün-Yemek-Giysi Kültürü
-
24.06.2018 Binek taşları ve Bursa'daki son binek taşı
-
24.06.2018 Cumhuriyet ekonomisi başlarken
-
22.06.2018 Yeni komedi türü: Tarih kitaplarındaki çeviri hataları
-
19.06.2018 İpek Yolu Devletleri ve İpek Savaşları
-
17.06.2018 Kafkasya'dan İspanya'ya, Anadolu'dan Orta Doğu'ya dolmenler
-
17.06.2018 Evliya Çelebi'den günümüze Bursa'nın kıraathaneleri ve kahve kültürü
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Korosu
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Bandosu
-
16.06.2018 Kapalıçarşı yangınından sonra Yorgancılar Çarşısı nasıl açıldı
-
16.06.2018 2. Dünya Savaşı'ndan hüzünlü bir öykü: Kravat
-
16.06.2018 Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Bursa'da sağlık
-
08.06.2018 İnegöl'de çekilen filmler
-
05.06.2018 Bizans ve Bursa İpekçiliği
-
05.06.2018 1.Dünya Savaşı'nda Batı Trakya
-
31.05.2018 İnegöl'de nostaljik bir gezinti ve Kent Müzesi
-
31.05.2018 Gemlik'in sinema geçmişine dair anekdotlar
-
23.05.2018 Misi Etnografya Evi
-
23.05.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi ve Kazım Baykal
-
16.05.2018 Bursalı Osmanlı tarihçisi Neşri
-
16.05.2018 Türkiye ve Dünyada Çerkes Diasporası
-
16.05.2018 Bursalı Tahir Bey ve Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'in gözünden Karagöz ve Hacivat
-
08.05.2018 Kafkasya'dan Anadolu'ya: Zekeriya Efendi
-
08.05.2018 Bursa'dan Tamgalısay'a yolculuk notları
-
15.04.2018 Teşkilat-ı Mahsusa ve Türkistan
-
14.04.2018 Bulgar-Yunan çetelerine karşı… Son Osmanlı akıncıları
-
14.04.2018 Mary A. Walker'ın Bursa anıları ve Karadeniz boyundaki son Oğuz devleti
-
14.04.2018 Bursa'dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
-
14.04.2018 Çerkes ve Gürcü köle ticaretinin yasaklanışı (1845-1855)
-
07.04.2018 Anadolu'da ‘Erken' Hurri Kültürü
-
07.04.2018 Ermeni tehciri üzerine
-
06.04.2018 Kuşçubaşı Hacı Selim Sami Bey (1877-1927)
-
05.04.2018 Onlar yaşarken efsaneydiler
-
04.04.2018 Adıgelerde Nart Efsaneleri
-
04.04.2018 Semerkant'tan Anadolu'ya
-
04.04.2018 Nexhaylar'ın kızı
-
04.04.2018 Kıpçak Ermeniler
-
03.04.2018 Vubıhlar / Ubıhlar
-
03.04.2018 Muy Mübarek
-
02.04.2018 18.Yüzyıl sonu Osmanlı-Kafkas ilişkileri ve Ferah Ali Paşa
-
02.04.2018 Yitirdiğimiz Osmanlı Kenti: Bursa
-
02.04.2018 Kurtuluş Savaşı'nda Batı Trakya'da Kuva-yı Milliye
-
30.03.2018 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1920)
-
30.03.2018 Kırım Hanları ve Çerkesler
-
30.03.2018 II. Beyazit döneminde Kafkasya
-
27.03.2018 Üçüncü Batı Trakya İdaresi
-
27.03.2018 Yeşim Taşı
-
27.03.2018 Boğanın boynuzları – Sümerler – "Tarih Türklerle Başlar"
-
26.03.2018 Bursa'da özel radyoculuğun öncülerinden Mehmet Önür-Cemal Elmas
-
26.03.2018 İkinci Batı Trakya Devleti
-
25.03.2018 Ürdün'den Bursa'ya Kafkas tarihçisi Mahmut Bi
-
25.03.2018 İstiklal mahkemelerinde "İzmir Suikasti" davası
-
25.03.2018 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri
-
24.03.2018 Anadolu'ya yerleştirilen Kumanlar (Manavlar)
-
25.03.2017 Hükümet-i Muvakkate / Rodop Geçici İdaresi
-
16.03.2017 Harp tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)
-
22.05.2016 Denize atılan çiçekler: Kafkas sürgününe anma
-
03.04.2016 Özbekistan… Tarihini koruyamayan kent: Hokant…
-
26.03.2016 Ermeni Tehciri
-
25.03.2015 Eski Zağra Müftüsü'nün gözünden 93 Harbi