- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 21 Ağustos 2018, Salı 3:08
EKREM HAYRİ PEKER
İngilizlerle ayrı bir barış antlaşması yapmak istiyordu, ölü bulunduOsmanlı padişahı Abdülaziz’in henüz şehzade iken doğan oğludur. Beklenmedik bir şekilde öldüğünde Osmanlı Hanedanı’nın en büyük erkek çocuğu olarak veliaht sıfatını taşıyordu.
VELİAHT YUSUF İZZETTİN EFENDİ (10 Ekim 1857 – 1 Şubat 1916)
10 Ekim 1857 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda doğdu. Babası Abdülaziz, annesi ise Dürrinev Başkadınefendi’ydi. Doğduğunda amcası Abdülmecit padişah olarak hüküm sürmekteydi.O yıllarda babası Abdülaziz gibi şehzadelerin tahta çıkana kadar çocuk sahibi olmamaları kuralı geçerliydi. Yusuf İzzettin Efendi bu kurala aykırı olarak doğmuştu. Bu nedenle babasının tahta çıktığı 1861 yılına kadar dört yıl boyunca varlığı gizlendi. 10 yaşındayken babasıyla birlikte Avrupa gezisine katıldı. 14 yaşındayken 1 Eylül 1871 tarihinde babası Sultan Abdülaziz tarafından Müşir rütbesiyle Hassa Ordusu komutanlığına atandı ve bu görevini Ocak 1873’e kadar sürdürdü. 19 yaşındayken babası Abdülaziz tahttan indirildi ve kısa bir süre sonra makasla bilekleri kesilmiş olarak ölü bulundu. Şehzade, genç yaşta babasız kaldı.
Babasının ölümünden sonra, o dönemde geçerli olan hanedanın en yaşlı erkeğinin tahta çıkması kuralına geçerliydi. Abdülaziz’in ölümünden sonra, önce amcasının, Abdülmecit’in oğulları V.Muratve II. Abdülhamit sırasıyla tahta çıktılar. Daha sonra da V. MehmetVahdettin, 27 Nisan 1909 tarihinde tahta çıktığı zaman hanedanın padişahtan sonraki en yaşlı erkeği olarak veliaht durumuna yükseldi. Osmanlı Devleti’ni yurt dışında çeşitli törenlerde veliaht sıfatıyla temsil etti. 1910 yılında Birleşik Krallık kralı VII. Edward’ın cenaze, 1911 yılında da V. George’un taç giyme törenlerinde bulundu.
1.Dünya Savaşı yılları sırasında Enver Paşa’nın izlediği siyasete ayrı düştü ve onu sertçe eleştirdi. Hükümet işleriyle yakından ilgilendi. Çanakkale Savaşları sırasında bizzat cepheyi ziyaret etti. Bu ziyaretler sırasında Enver Paşa ile herkesin içinde münakaşa etti. Hükümetten ayrı olarak barış görüşmeleri yaptı.
1916 yılı Şubat ayında İngilizler ve Fransızlar Çanakkale’den çekildiler. Sarıkamış faciasından sonra Almanlar Osmanlı askerinin savaş gücünü görmüşlerdi.Ancak Osmanlı Devleti,Almanlardan istediği yardımı alamamıştı. Bu durum devlet kademelerindeki bazı yetkililerini arayışlara itiyordu. Bunların başında Veliaht Yusuf İzzettin Efendi geliyordu. Veliaht ve ona bağlı üst düzey bürokratlar İngiltere ile ayrı bir barış yapılmasının imparatorluk için doğru olacağını ileri sürerek harekete geçtiler. Veliaht ve ekibine göre, Çanakkale Zaferi’nin ülkenin itibarını kurtarmıştı.İki taraf onurlu bir barış yapabilirdi.
Veliaht, bu süreçte Almanya’ya bir seyahat düzenledi, daha sonra Viyana’ya geçti. Veliaht, Viyana’dayken adamlarını İsviçre’ye gönderdi. Burada İngilizlerle bağlantılı olan çevrelerle temasa geçtiler. Ayrıca ABD’nin İstanbul Elçisi Henry Morgentau bu görüşmelere aracılık yapıyordu.Ancak, Morgentau, ikili oynuyor; bir yandan da Paris ve Londra’daki Siyonist çevrelerle temasını sürdürüyordu.Büyükelçi, faaliyetlerini yönetimde kargaşa çıkması için Almanlara da sızdırıyordu. İttihatçılar, böylece bu durumdan haberdar oluyordu.
Bu faaliyetler sürerken Sırbistan Almanlar tarafından tamamen işgal edildi ve böylece Almanya Osmanlı Devleti arasında bağlantı sağlanmış oldu. Bulgaristan daha önce Teşkilat-ı Mahsusa’nın faaliyetleri sonucu Almanya ve Osmanlı Devleti safında savaşa girmişti.
Ancak Padişah Mehmet Reşat, yaşlı ve sağlık problemleri vardı. Her an vefat edebilirdi ve yeri veliaht Yusuf İzzettin Efendi’nin geçmesi tüm dengeleri değiştirebilirdi.
Ancak 1 Şubat 1916 tarihinde beklenmedik biçimde Zincirlikuyu’daki köşkünde ölü olarak bulundu. Ölüm nedeni intihara bağlı kan kaybı olarak kabul edilse de, İttihatçıların onu öldürttüğü de iddialar arasındadır. Yusuf İzzettin Efendinin ölümünden sonraMehmet Vahdettin veliaht oldu,
Beklenildiği gibi Temmuz 1918 tarihinde Padişah Mehmet Reşat vefat etti. Mehmet Vahdettin İttihatçılarla hiç sevmiyordu. Hemen padişahlığı kabul etmedi. Padişah olunca ilk icraatı başkomutanlığı Enver Paşa’dan kendi üzerine almak oldu
Tarihçi İlber Ortaylı,müttefik Almanya’nın da bu olaydaki şüpheliler arasında olduğunu iddia eder. Çünkü veliaht savaştan çekilmek ve İtilaf Devletleri ile müstakil bir anlaşma yapmaktan bahsetmekteydi. Ortaylı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun son imparatoru VI. Karl’ın bu gibi bir talebi sonrasında Almanya tarafından özür dilemek zorunda bırakılmasını buna örnek gösterir.
Veliaht Yusuf İzzettin Efendi, II. Mahmut Türbesi’ne, babası Abdülaziz’in yanına defnedildi.
*
Ayrı bir barış anlaşması isteyen kişi de Yakup Cemildi. Yakup Cemil, barış için Enver Paşa’yı devirmek istiyordu. Yakup Cemil, Enver Bey’in Harbiye Nazırı olması için Talat Paşa ’ya baskı yapmış, bu konuda bir grup subayla padişahla görüşmüştü.
Bir yandan savaşın uzaması, diğer yandan Enver Paşa’nın rütbesini yükseltmemesi Yakup Cemil’de bir kırıklık yaratmıştı.
Yakup Cemil, İttihat ve Terakki’nin fedailerindendir. Yakup Cemil,Çerkes ve Lezgi kökenli bir Osmanlı subayıdır. İstanbul’da doğdu. 1903’de Teğmen rütbesiyle Harp Okulu’ndan mezun olmuştu. İlk görev yeri Manastır’da konuşlanan 6. Nizamiye Piyade Tümeni idi. Burada Enver Paşa’nın emrinde bulunmuş ve hayatı boyunca da Enver Paşa’nın en yakınındaki adamlarından biri olmuştur. II. Meşrutiyet dönemine kadar Makedonya bu bölgede görev yapmıştı. Bulgar, Sırp, Yunan, Arnavut çetelerine karşı mücadele etti. Gayri Nizami Harp tecrübesini bu dönemde kazandı. İttihat ve Terakki’ye katılması da yakın arkadaşlarının etkisiyle aynı dönemdedir.
İhtilalin ardından İttihat ve Terakki cemiyetince 1909 yılında İran’a gönderildi. Görevi, daha önceden kaldırılmış olan meşrutiyeti yeniden ilan ettirmek üzere yeraltı faaliyetlerinde bulunmaktı. Yol boyunca, bölgedeki Kürt aşiretlerinin desteğini toplayarak ilerledi. İranlı meşrutiyet yanlıları ile işbirliği yaptı. 31 Mart olaylarının patlak vermesiyle İstanbul’a çağrılınca görevini bırakmak zorunda kaldı. İsyan bastırıldıktan sonra Ermeni ayaklanmaları sebebiyle müfettiş-i umumi olarak Adana’ya gönderildi. 1910 da gazeteci Ahmet Samim Bey’e düzenlenen suikastın faili olduğu iddia edildi ancak bu iddia ispatlanamadı.
1911’de İtalyan işgaline maruz kalan Kuzey Afrika’daki son Osmanlı toprağı Trablusgarp’ı (Libya) kurtarmak amacıyla başlatılan mücadeleye katıldı. Trablusgarp yoluna Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal Bey (Atatürk) ile çıktı. Başta Kurmay Binbaşı Enver Bey olmak üzere İttihat ve Terakki’nin en önemli komutanları Trablusgarp-Bingazi eksenine gelmişti. Yakup Cemil yine Enver Bey’in emrindeydi. Yerel halkı örgütleyerek gerilla savaşını başlattılar. Bu esnada düşmana bilgi sattığından şüphelendiği Teğmen Şükrü’yü bir gece çadırına gelerek uykusundan kaldırıp kafasına bir kurşun sıkarak öldürmüştür. O gece karargâh karışmış ve Yakup Cemil bir çılgınlık daha yapmaması için İstanbul’a gönderilmiştir.
1912’de başlayan Balkan Savaşları’na 4000 cezaevi mahkûmundan oluşan gerilla ordusuna katıldı. Bu ordu ile beklenenin üzerinde yarar sağladılar. Yakup Cemil, Bab-ı Ali binasına ilk giren baskıncılar arasındaydı. Baskın esnasında karşılarına çıkan ve “Siyasete karışmayacağınıza söz vermiştiniz sözünüz bu muydu?” diyen Harbiye Nazırı Müşir Nazım Paşa’yı “bu herife laf anlatılır mı” deyip şakağından vurmuştur. Bu olayın etkisiyle kısa bir süre sonra, yüzbaşı rütbesinde iken ordudan atıldı. Yine de aynı yıl Garbi Trakya Muvakkat Hükümeti’nin kurulmasıyla sonuçlanan muharebe döneminde Enver Bey’in emrinde orduda gönüllü olarak yer aldı.
1914 de Teşkilat-ı Mahsusa’nın resmen kurulmasıyla bu kuruma alındı ve ilk görev yeri olarak da Doğu Anadolu belirlendi. 2000 kişilik mahkûm ordusuyla yola çıktı.Bölgedeki diğer ordu birlikleriyle çeşitli zaferler kazandı ancak Ardahan’da ciddi bir yenilgiye uğradı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Yenilginin sebebi ise, Rus askerlerine karşı gerilla mücadelesi yerine, cephe savaşını seçmeleriydi. Bunun üzerine Ermeni çetelere karşı mücadele etmekle görevlendirildi. 1915 de alınan kararla Erzurum ve çevresindeki Ermenilerin tehcir edilmesini organize etti. Tehcir süresinde emrini verdiği bazı komitacıların yargısız infazları nedeniyle bu görevinden de alındı. Yeni görev yeri olan Bitlis’te, emirleri ihlal edip çıkan isyanlara karşı aşırı sert davrandığından dolayı, bu sefer de Bağdat’a gönderildi. Bağdat cephesinde de emirleri ihlal etti ve fevri olarak emrettiği bir taarruzda bölüğünün büyük kısmını kaybetti. Bu olay cephe günlerinin de sonu oldu
İstanbul günlerinde İttihat ve Terakki yönetimi ile ters düştü ve İtilaf devletleri ile barış için İttihat ve Terakki hükümetini ikna, bu mümkün olmazsa darbe ile devirme planları yaptı. İttihat ve Terakki hükümetini dağıtmak, İtilaf devletleri ile barış yapacak bir hükümeti yıkmak istiyordu. Başkomutan ve Harbiye Nazırı adayı ise Mustafa Kemal’di. İttihat ve Terakki içindeki entrikaların sonucunda Talat Bey grubunun Enver Paşa’yı kandırması sonucunda hükümeti devirmeye teşebbüs ve Harbiye Nazırı Enver Paşa’ya suikast suçlamasıyla tutuklandı. Enver Paşa Yakup Cemil’in idam edilmesinden yana değildi. Ancak Enver Paşa’nın yurtdışında bulunmasını fırsat bilen Talat Paşa, Yakup Cemil’in idamına karar verdi. 11 Eylül 1916 günü kurşuna dizilerek idam edildi.
KAYNAKÇA
-Ahmad, Feroz İttihat ve Terakki, İstanbul-2000,
-Alpay, Kabacalı, Talat Paşa’nın Anıları, İstanbul-2011
-Aydemir, Şevket Süreyya, Enver Paşa, İstanbul-1975
-Bardakçı, Murat, son Osmanlılar, İstanbul-2006
-Bardakçı, Murat, Talat Paşa’nın Evrak-ı Metrukesi, İstanbul-2013
-Boğuşoğlu, Mahmut, Birinci Dünya Savaşı’nda Türk Savaşları, İstanbul-1990
-Çavuşoğlu, Tayfun, Çanakkale 1915 Yalanlar İftiralar Polemikler, İstanbul-2014
-Çiçek, Hikmet. Dr. Bahattin Şakir, İstanbul-2007
-Enver Paşa’nın Anıları (19-1908) , Hazırlayan: Halil Erdoğan Cengiz, İstanbul
-Ertem, Şefik Birinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’da Yüz Bin Türk Askeri İstanbul, 1992
-Ortaylı, ilber, Atlas Tarih, sayı:6, s, 57, İstanbul-2011
– Peker, Ekrem Hayri, Teşkilat-ı Mahsusa’dan Kuşçubaşı Hacı Sami, İstanbul-2011
– Sorgun, Taylan, Halil Paşa, İttihat ve Terakki’den Cumhuriyete Bitmeyen Savaş, İstanbul-2004
– Stoddard, P,Teşkilat-ı Mahsusa, İstanbul-1993
-Tansu, Semih Nafiz, İki Devrin Perde Arkası, İstanbul-2011
https://www.belgeseltarih.com/ingilizlerle-ayri-bir-baris-antlasmasi-yapmak-istiyordu-olu-bulundu/
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
17.05.2020 Mezarında bile rahat bırakılmayan Şehzade Cem Sultan
-
09.05.2020 Lodos estiğinde uçaklar Bursa'ya inemezdi
-
09.05.2020 Bursa Basınından Uçan Daire Haberleri
-
18.04.2020 Bursa'nın Dağ Yöresinde Sinema
-
18.04.2020 Bir zamanlar Bursa'da deve güreşi de yapıldı
-
17.04.2020 Kültürpark'taki boa yılanları nasıl öldü?
-
17.04.2020 Bursa'da fil cinayeti! Arşivden yansıyanlar…
-
17.04.2020 Antik Çağlardan Günümüze Gelen Bir Kavim: Sahalar
-
10.04.2020 Yerel Basın Arşivi: Bursa defineleri nerelerde çıktı?
-
05.04.2020 Şeyh Bedrettin Vakası öncesi Rumeli'ne sürülen dini gruplar
-
05.04.2020 Bursa'ya sürgün edilen şeyhülislamlar
-
05.04.2020 Bursa'da medfun mollalar
-
27.02.2020 Pazırık Halısı ve Kurganı
-
27.02.2020 Tirilye Sinemaları
-
27.02.2020 Bursa'da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
-
27.02.2020 İnegöl'de müderrislik yapan mollalar
-
02.11.2019 Bir Mübadele Öyküsü: Langaza'dan Çeşnigir Köyü'ne
-
20.10.2019 Kızılbaş ayrımı Bursa'da başladı: Kızıl börk-Ak börk ayrılığı
-
20.10.2019 Nostalji… İnegöl Sinemaları…
-
06.08.2019 Kurşunlu sinemaları ve Kurşunlu'da bir gezinti
-
14.07.2019 Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Aşiretten mi Yoksa Uç Beyliği mi?
-
10.07.2019 Bursa'da çekilen filmler
-
02.07.2019 Fergana
-
30.05.2019 Philips demek Eindhoven demek
-
29.05.2019 Utrecht'te Runik Yazı
-
28.05.2019 Bir Hollanda gezisi ve Rembrandt
-
28.05.2019 Bu dünyadan Hadi Türkmen geçti
-
28.05.2019 Mustafakemalpaşa'da Çekilen Filmler
-
25.05.2019 Kızılderililer ve Ön Türkler
-
17.05.2019 Osmanlı ve Teşkilatı Mahsusa'nın Müttefiki Küçük Han
-
27.04.2019 Keles Sinemaları (Nostalji)
-
14.04.2019 Memlûkler
-
14.04.2019 Osmanlı tahtına göz diken Giraylar
-
07.04.2019 Semerkand'dan Kastamonu'ya Astronom Şirvani
-
24.03.2019 Fransız tarihçilerin gözünden Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi
-
24.03.2019 Bursa Orhangazi Sinemaları
-
16.03.2019 İznik Sinemaları ve Anılar
-
15.03.2019 Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
-
13.03.2019 Osmanlı'da Nüfus Sorunu Üzerine
-
13.03.2019 Şeyh Bedrettin (1358/59 – 1416)
-
13.03.2019 93 Harbi (1877-1878) Öncesi Anadolu
-
09.03.2019 Unutturulan Cihangir Osmanlı Padişahı
-
09.03.2019 Halide Edip'in romanı… Mustafa Kemal Paşa ve "Vurun Kahpeye"
-
06.03.2019 Tankut Sözeri – Hayatı… Eserleri…
-
27.01.2019 Bursa Geçit'te Bir Sinema
-
05.01.2019 Padişah II. Mahmut Dönemine Farklı Bir Bakış
-
01.01.2019 Anadolu'dan Semerkand'a, Semerkand'dan Anadolu'ya bilime yolculuk
-
30.12.2018 Runik Yazıyı Okuyan Adam: Kazım Mirşan
-
30.12.2018 Meclis-i Mebusan'da bir oturum ve Ahmet Vefik Paşa
-
19.12.2018 Hüsnü Züber – "Yaşarken mezar taşını yaptıran adam!"
-
14.12.2018 Leon Cahun'a göre Avrupa'da Ön-Türk izleri
-
09.12.2018 Osmanlı'nın son Mekke Şerifi Ali Haydar Paşa, Fahrettin Paşa ve Medine Müdafaası
-
09.12.2018 Anna Komnena zamanında Balkanlarda Türkler
-
25.11.2018 Keles-Taşkent Hattı
-
25.11.2018 Malta Sürgünleri
-
25.11.2018 Malta'ya sürülmeden Samsun'a
-
18.11.2018 Sinema işletmecisi Bahri Akkuşoğlu'nun gözünden Bursa'da sinema dünyası
-
18.11.2018 Katip Çelebi'nin izinden giden Bursalı müellif Mehmet Tahir Efendi
-
18.11.2018 Bursa'da Medfun Sadrazamlar ve Vezirler
-
13.10.2018 Kurtuluş Savaşı ve Demirkapı Köyü
-
13.10.2018 Rydakos Çayı'ndan İskele Mahallesi'ne Kocasu'nun yolculuğu
-
13.10.2018 Güllüce Köyü, Mustafakemalpaşa ve Anılar
-
12.10.2018 Yeniçeriler ve yeniçeri isyanlarına farklı bir bakış
-
25.09.2018 Bursa'da nostaljik bir gezinti
-
25.09.2018 Doğu Anadolu'da Kurulan Şuralar
-
25.09.2018 Emperyalizmin Tarih Anlayışı
-
26.08.2018 Batı Anadolu Halkı, İonlar
-
21.08.2018 Bursa'da son ipek filatürcü
-
21.08.2018 Güvem Köyü'nden bir mucit
-
21.08.2018 "Herkes Geldi Ama Zuhram Gelmedi"
-
20.08.2018 Meyhane Kültürü – Bursa'da Meyhaneler
-
13.08.2018 Semerkant Rasathaneleri ve Medreseleri
-
24.07.2018 Kor Paşa, Çadır Yıkan Paşa, Bursa'yı Ayağa Kaldıran Paşa
-
24.07.2018 Yıldırım'ın ve Timur'un şairi Ahmedi
-
24.07.2018 TOY – Özbek Düğünü
-
15.07.2018 Bursa'nın Bayram Yeri: Pınarbaşı
-
15.07.2018 Enver Paşa'nın gerçekleşmeyen hayali: Resne'ye dönüş
-
15.07.2018 Tarih Yazımının Değişimi: 19. Yüzyıl
-
08.07.2018 Hemşinlilerin Kökeni… Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
-
08.07.2018 Kafkas arkeolojisi üzerine
-
08.07.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi'nin Türbesi Nasıl Yapıldı
-
08.07.2018 Türkiye'de Panayır Kültürü
-
08.07.2018 Bursa'da Gizli Nikah ve Sinemacı Bahri Eşiyok'un Gözünden Bursa Sinemaları
-
24.06.2018 Çerkeslerde Düğün-Yemek-Giysi Kültürü
-
24.06.2018 Binek taşları ve Bursa'daki son binek taşı
-
24.06.2018 Cumhuriyet ekonomisi başlarken
-
22.06.2018 Yeni komedi türü: Tarih kitaplarındaki çeviri hataları
-
19.06.2018 İpek Yolu Devletleri ve İpek Savaşları
-
17.06.2018 Kafkasya'dan İspanya'ya, Anadolu'dan Orta Doğu'ya dolmenler
-
17.06.2018 Evliya Çelebi'den günümüze Bursa'nın kıraathaneleri ve kahve kültürü
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Korosu
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Bandosu
-
16.06.2018 Kapalıçarşı yangınından sonra Yorgancılar Çarşısı nasıl açıldı
-
16.06.2018 2. Dünya Savaşı'ndan hüzünlü bir öykü: Kravat
-
16.06.2018 Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Bursa'da sağlık
-
08.06.2018 İnegöl'de çekilen filmler
-
05.06.2018 Bizans ve Bursa İpekçiliği
-
05.06.2018 1.Dünya Savaşı'nda Batı Trakya
-
31.05.2018 İnegöl'de nostaljik bir gezinti ve Kent Müzesi
-
31.05.2018 Gemlik'in sinema geçmişine dair anekdotlar
-
23.05.2018 Misi Etnografya Evi
-
23.05.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi ve Kazım Baykal
-
16.05.2018 Bursalı Osmanlı tarihçisi Neşri
-
16.05.2018 Türkiye ve Dünyada Çerkes Diasporası
-
16.05.2018 Bursalı Tahir Bey ve Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'in gözünden Karagöz ve Hacivat
-
08.05.2018 Kafkasya'dan Anadolu'ya: Zekeriya Efendi
-
08.05.2018 Bursa'dan Tamgalısay'a yolculuk notları
-
15.04.2018 Teşkilat-ı Mahsusa ve Türkistan
-
14.04.2018 Bulgar-Yunan çetelerine karşı… Son Osmanlı akıncıları
-
14.04.2018 Mary A. Walker'ın Bursa anıları ve Karadeniz boyundaki son Oğuz devleti
-
14.04.2018 Bursa'dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
-
14.04.2018 Çerkes ve Gürcü köle ticaretinin yasaklanışı (1845-1855)
-
07.04.2018 Anadolu'da ‘Erken' Hurri Kültürü
-
07.04.2018 Ermeni tehciri üzerine
-
06.04.2018 Kuşçubaşı Hacı Selim Sami Bey (1877-1927)
-
05.04.2018 Onlar yaşarken efsaneydiler
-
04.04.2018 Adıgelerde Nart Efsaneleri
-
04.04.2018 Semerkant'tan Anadolu'ya
-
04.04.2018 Nexhaylar'ın kızı
-
04.04.2018 Kıpçak Ermeniler
-
03.04.2018 Vubıhlar / Ubıhlar
-
03.04.2018 Muy Mübarek
-
02.04.2018 18.Yüzyıl sonu Osmanlı-Kafkas ilişkileri ve Ferah Ali Paşa
-
02.04.2018 Yitirdiğimiz Osmanlı Kenti: Bursa
-
02.04.2018 Kurtuluş Savaşı'nda Batı Trakya'da Kuva-yı Milliye
-
30.03.2018 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1920)
-
30.03.2018 Kırım Hanları ve Çerkesler
-
30.03.2018 II. Beyazit döneminde Kafkasya
-
27.03.2018 Üçüncü Batı Trakya İdaresi
-
27.03.2018 Yeşim Taşı
-
27.03.2018 Boğanın boynuzları – Sümerler – "Tarih Türklerle Başlar"
-
26.03.2018 Bursa'da özel radyoculuğun öncülerinden Mehmet Önür-Cemal Elmas
-
26.03.2018 İkinci Batı Trakya Devleti
-
25.03.2018 Ürdün'den Bursa'ya Kafkas tarihçisi Mahmut Bi
-
25.03.2018 İstiklal mahkemelerinde "İzmir Suikasti" davası
-
25.03.2018 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri
-
24.03.2018 Anadolu'ya yerleştirilen Kumanlar (Manavlar)
-
25.03.2017 Hükümet-i Muvakkate / Rodop Geçici İdaresi
-
16.03.2017 Harp tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)
-
22.05.2016 Denize atılan çiçekler: Kafkas sürgününe anma
-
03.04.2016 Özbekistan… Tarihini koruyamayan kent: Hokant…
-
26.03.2016 Ermeni Tehciri
-
25.03.2015 Eski Zağra Müftüsü'nün gözünden 93 Harbi