- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 25 Kasım 2018, Pazar 3:11
Yakın zamanda Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov hayatını kaybetti.Cenazesinde taziyeleri eşi Tatyana ve küçük kızı lola (Lale) kabul etti. Büyük kızı, Harward mezunu, diplomat, pop yıldızı, modacı ve bir zamanlar jet sosyetenin uğrak yeri İspanya’daki Marbella’da yaşayan Gülnara Kerimova yoktu. Eylül 2012’de Buhara’nın tarihi mekânlarında çektiği renkli klibi Özbek televizyonlarında yayınlanan Gülnara ev hapsinde tutulduğu için yoktu.
Kurduğu Fund Forum’la babasının veliahtı olarak görünen Gülnara’nın yıldızını küçük kız kardeşinin babasına ablasının rüşvet aldığı söylemesiyle ve ablasının çektirdiği yarı çıplak fotoğrafları göstermesiyle söndü. Sürdüğü renkli hayatla tepkileri üzerine çekiyordu. Birçok alan onun hâkimiyetinde olduğu için yatırım yapılmıyordu. Gülnara nasılsa basına verdiği bir demeçte küçük kız kardeşini ve kızkardeşinin üçüncü kocasını rüşvetçilikle, ülkeden para kaçırmakla suçluyordu. Gülnara, ev hapsindeyken Hollanda Devleti 135 milyon dolarlık hesabın el koydu.
Babası, Gülnara Kerimova’nın kurduğu Fund Forum adlı vakfı kapattı. Vakfın kapsamında bir dizi televizyon kanalı ve radyo istasyonu da bulunuyordu. Gizli servisi SNB, Fund Forum’un banka hesaplarını dondurdu ve çalışanlarını sorguya aldı. Sonra Gulnara’nın Kerimova’nın Fergana’da büyük yatırımlara sahip olan kuzeni Akbar Abdülayev zimmetine para geçirmek, vergi kaçırmak ve rüşvet suçlamalarıyla tutuklandı. Sonra Kerimova’nın medya ilişkileri danışmanı Firdevs Abdülhalikov tutuklandı ve kurduğu Semerkant TV de yayından kaldırıldı. Gülnara’yla ilgili çok sayıda iş yeri kapatıldı. Yandaşlarının da iş yerleri kapatıldı.
Siyasi olayları geride bırakarak, sizi benimle beraber Taşkent’i dolaşmaya davet ediyorum.
*
Seni seviyorum Taşkent. Kanallarında tekneler dolaşmasa da, deniz kenarında olmasan da seni seviyorum. Bir kenti yazmak için sevmek gerekiyor diye düşünüyorum. Aksi takdirde yazılan sadece gezilecek yer listesi oluyor.
Taşkent havaalanından çıkıp beni bekleyen arabaya doğru baktığımda“AA… Aynen Esenboğa Havaalanı girişi” dedim. Ve o sıcaklık bana dört buçuk saatlik uçak yolculuğu üzerine 1,5 saat süren gümrük işlemlerinin yorgunluğunu unutturdu. Hayallerim gerçekleşmiş ve Orta Asya’nın merkezine gelmiştim. Havaalanından ayrılıp sabahın ilk saatlerinde kentin geniş ve tenha caddelerini dolaşarak gideceğimiz ilçeye yol aldık. Sakin trafik beni şaşırtmıştı. Yollar geniş ve araçlar azdı. Aralık ayının ortasındaydık ve kentin ana caddelerinde sıralanmış çınarlar yapraksızdı. Çalışacağım fabrika ve evin bulunduğu “Çırçık” yolunun ilk beş kilometresi çınarlar arasında uzanıyordu. Dört-beş aracın rahatça geçebileceği genişlikteki bu yol bahar ve yaz mevsimlerinde çınarların gölgesinde kalıyordu. Yolun iki tarafındaki çınarların yaprakları birbirine değiyordu. İlk gidişimde dört ay kalabildim Özbekistan’da. İlk haftalar geçer geçmez soluğu Taşkent’te almaya başladım. Ünlü “Broadway” caddesinde yer alan bir gazete ve kitap satış büfesinden İngilizce bir şehir haritası aldım. Artık şehir ellerimdeydi.
Şehri tanıtmaya, Broadway caddesinden başlayayım. Bir Türk firmasının kurup işlettiği Demir Kafe, market, lokanta ve Rus Dram Tiyatrosu’nun bulunduğu “Atatürk” Caddesinden Sanatçılar Parkı’na giderken sağa döndüğünüzde Emir Timur’un Heykelinin bulunduğu parka ve müzeye uzanan caddeye yani“Broadway” Caddesine adım atmış olursunuz.
Emir Timur’un heykelinin bulunduğu parkın solunda onun adını taşıyan bir müze, solunda büyük bir fantamın yer aldığı kafe bulunuyor. Fantam, burada havalandırmada kullanan fiskiyeli dev havuzlara verilen ad.
Caddenin her iki tarafında kafeler, değişik ülke lokantaları, panayırlarda rastladığımız tüfekle hedef vurma tezgâhları, yumruk salladığımız boks torbaları, telefoncular. Kısacası aradığınız her şey vardı, hatta üstsüz dans kulübü bile.
1865’de şehri ele geçiren Ruslar 25 yıl sonra 1890 şehirde bölgenin ilk üniversitesini kurmuşlar. Caddenin karşısındaki parka giriyorum. Asırlık çınarların gölgesinde atının üzerinde rüzgârla uçuşan harmaniyesiyle Emir Timur, sanki yeni bir sefere çıkacak gibi duruyordu. Heykeli Bursa’daki Yıldırım Beyazıt Heykeliyle karşılaştırmadan edemedim. Beyazıt bu heykeli görebilseydi sanırım bunda da yenildim diye kahrolurdu. Daha sonra şunu fark ettim parkın bulunduğu meydana açılan altı caddeden de Emir Timur’un heykeli görülüyordu. (Parktaki asırlık çınarlar maalesef 2013 yılında kesildi.)
Bir hafta sonu milli kıyafetler almak için Çarsu’ya (burada çarşılara çarsu deniyor) gittim. Yanındaki tarihi medreseyi gezemedim. Medresenin yanına yeni bir cami yapmışlar. Buradaki yeni camilerde minare yok. Novay’da indim, aktarma yaptım. Novay’da perde ve beyaz eşya satan çok sayıda dükkân bulunuyordu. Semte adını veren Ali Şir Novai adına yapılan tiyatronun önünde bir heykeli bulunuyor. Burada bir çocuk oyunu seyrettim.
Metroda aktarma yaparak Çarşu’ya ulaştım. Milli kıyafet satan dükkânları dolaştım. Kızıma ve oğluma birer kaftan aldım. Bayanların kaftanları kısa kollu oluyor. Ayrıca kızıma ve bir kaç yakınıma bayanların giydiği doppi denen feslerden, oğluma Özbek hanlarının giydiği kavuklardan aldım. Buradan aldığım kılıçları oğluma ve damadıma hediye ettim.
Sonraki hafta sonu Özbekistan Milli Müze’sini gezdim. İçinde Prehistorik çağlardan günümüze uzanan tarihi eserler vardı. Müzede Yılın 10-11 ayı karlarla kaplı binlerce kaya resminin bulunduğu Saymalıtaş bölgesinden gelen kaya resimleri, eski medeniyetlerden kalma yüzlerce eser sergileniyordu.
En son 1966’da büyük bir deprem yaşanmış Binlerce bina yıkılmış, binlerce kişi ölmüş. Küllerinden doğan “Foenix” kuşu gibi tekrar yükselmiş. Taşkent ileri görüşlü yöneticilere sahipmiş. Metronun temeli depremden sonra atılmış. Müstakillikten sonra iki hat daha ilave edilmiş. Metro kentin her tarafına uzanıyor. Taşkent toplu taşımacılık için örnek bir kent.
Metro, hafif raylı sistem, otobüsler,1980’lere kadar İstanbul’da çalışan ve elektrik kesilmeleri nedeniyle seferden kaldırdığımız troleybüsler mevcut (Birkaç sene evvel kaldırıldı). Seyrek de olsa bazı noktalara ulaşan minibüsler de var. İnşallah bizim kentlere benzemez.
Gündüz gezilecek neresi kaldı derseniz size Taşkent Galerisi’ni ve Milli Galeri’yi öneririm. Taşkent Galerisi’nin fuayesinde Çarlık Rusya’sından kalma resimler var. Bu resimlerin birinde son Buhara Hanı Alimkuli Han’ın capcanlı görüntüsünü bulursunuz. Galeride her ay caz konseri veriliyor.
Bursa’dan geldiyseniz bazen metroda, bazen bir gazetede yer alan reklamın altındaki adres sizi şaşırtabilir.”Keles” ismini görünce şaşıracaksınız. Keles, Taşkent yakınlarında küçük bir kasabanın adı. Bursa’nın dağ ilçesi Keles’i kuranlar bu yöreden gelmişler, geldikleri yere de eski yurtları Keles ismini vermişler. Dağdaki diğer ilçe Atranos, Adırnaz adıyla zamanımıza kadar gelmiş. Eski yerleşim olduğu için değiştirmemişler. Sadece Keles ve Adırnaz değil, Domaniç, dağın arka yüzünde yer alan Simav ve Tavşanlı yörelerinde yaşayanların ataları da buradan gelmiş. Çırçık’ta gördüğüm çarkıfelekler burada da sulamada kullanılıyor. Araştırılsa bu yöreyle Taşkent arasında kim bilir ne bağlantılar çıkacak.
Bu kentin geceleri bir başka güzeldir. Sinemalar, tiyatrolar, operalar, konserler Avrupa’da olduğu gibi erken biter. Opera binası İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon esirlere yaptırılmış. Opera ve bale seyretmeye olan hasretimi burada giderdim. Çaykovski’nin baleleri, Haçaturyan’ın Spartaküs Balesi, birbirinden güzel İtalyan ve Fransız operaları ve unutulmaz Faust.
Yazın “Fantam” adı verilen fıskiyeli havuzların kenarında serinlersiniz.
Gece yarısına doğru diskoların ışıkları yanmaya başlar. Fantam Kafedeki gece işçileri görev yerlerine yönelirler. Diplomat, Tata, Bakara ve Julianna’nın ışıklarını yakar. Hintliler, Afganlar, Amerikalı zenciler, Türkler… Her çeşit millet gecelere akar. Diskolarda Tarkan, Mustafa Sandal, Serdar Ortaç çalar. Son zamanlarda“Ağrı Dağının Eteğinde” gözdeydi. Yanınızdan geçen bir taksiden, minibüsten İbrahim Tatlıses’in sesini duyarsanız şaşırmayın.
Yaz geldiği zaman otel havuzları sizi çağırır. Daha geniş bir yerde yüzeyim derseniz iki seçeneğiniz var. Şehrin çıkışındaki gölet ve Çimgan Dağı eteklerinde yer alan göl. Gölün kıyısında kimi yüzme havuzlu evler, oteller hizmetinizdedir. Kayağa meraklıysanız yaklaşık 50-60 kilometre uzaktaki Çimgan Dağı’na gidersiniz. Buradaki tesisler Türkiye’deki gibi değilse de idare eder.
Dağa çıkan aracınız kışın yolda kalırsa üzülmeyin. Atlarıyla bekleyen sürücüler gelir. Ata bağlı ipi aracınıza takar ve atıyla çekerek sizi kurtarır.
Botanik bahçesini gezemedim, ama hayvanat bahçesine gittim.Burada küçük bir ücret karşılığı bazı hayvanlarla fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Hayvanlardan korkmamayı öğreniyorsunuz. Aslanla, Kartalla, şahinle fotoğraf çektirdim. Hörgüçlü deveye bindim. Cüneyt’e özenip, deveden çökmeden indim, ama pişman oldum. Hayvanat bahçesinin her köşesinde satıcılar var. Cıvıl cıvıldı.
Taşkent yaşanabilecek bir kent. Geniş bulvarların etrafında semtine göre büyüklüğü değişen çok katlı yapıların arasındaki boş alanlar parka dönüştürülmüş. Asırlık ağaçların altında çocuklar oynarken yaşlılar kameriyelerde sohbet ederler. Buradaki evlerde kuş sesleriyle uyanabilirsiniz. Kuşların tek düşmanı var, Afgan kargaları. Yanlış okumadınız, savaştan kaçan Afgan kargaları buraları yurt edinmiş, diğer kuşların yumurtalarını yiyip yavrularını öldürüyor.
Milletler topluluğudur Taşkent. Seksen çeşit millet yaşar bu kentte. Özbeklerin dışında Ruslar, Ukraynalılar, Beyaz Ruslar, Tatarlar (Kırım, Kazan, Ufa), Kafkas halkları, çevredeki Türk Cumhuriyetlerinin halkları. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra buraya sürülen Almanlar, Ahıska Türkleri ve Batum’lu Lazlar. Evet, yanlış duymadınız, hala geleneklerini muhafaza eden, Türkçe konuşan bir kaç Laz köyü de var. Kore Savaşı sırasında yerlerinden edilen binlerce Koreliyi Özbekistan’a yerleştirmişler. Bugün sayıları 500.000’e ulaşan Koreli Özbekistan’da yaşıyor.
Şehrin ana caddelerinde dolaşırken kimi savaş kahramanlarına, kimi uzaya çıkan kosmonotlara ait heykel ve rölyefler görürsünüz. Şiirlerini Cumhuriyet gazetesinde okuduğum ünlü Gürcü şair Şota Rusteveli’nin heykelini görünce de çok şaşırmıştım.
Mirabad pazarına yakın soğan kubbeli kilise depremden sonra yapılmış. Ziyarete gittiğimde içinde dua eden, yerlere kapanıp ibadet edenleri elindeki zincire bağlı yuvarlak çıngırağı sallayarak kutsuyordu. Katedral benzeri büyük kilise Protestan inançlılara hizmet veriyormuş. Küçük bir kilise de Katolikler için yaptırılmış. Ruslar kiliselerine Tsarkof, Özbekler Çarkof diyorlar. Yani çara ait.17.yüzyılda Rus Kilisesi özgürlüğünü yitirip Rus Çarlarına bağlanmış, bu deyim o zamandan kalma sanırım.
Ya düğünleri, meşhur Özbek pilavları?Bir düğüne katılıp, pilavdan yemediyseniz gezinizde bir şeyler eksik kalmış demektir.
Pazar yerlerindeki “HOCALIK MALLARI” yazan dükkânlara belki ilginizi çekebilir. Bu dükkânlar, başta mutfak eşyaları olmak üzere ev eşyaları satılmakta. Hocada burada koca demek. Evleneceklere geren eşyalar burada satılıyor.
Seni özledim Taşkent, seni seviyorum.
https://www.belgeseltarih.com/keles-taskent-hatti/
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
17.05.2020 Mezarında bile rahat bırakılmayan Şehzade Cem Sultan
-
09.05.2020 Lodos estiğinde uçaklar Bursa'ya inemezdi
-
09.05.2020 Bursa Basınından Uçan Daire Haberleri
-
18.04.2020 Bursa'nın Dağ Yöresinde Sinema
-
18.04.2020 Bir zamanlar Bursa'da deve güreşi de yapıldı
-
17.04.2020 Kültürpark'taki boa yılanları nasıl öldü?
-
17.04.2020 Bursa'da fil cinayeti! Arşivden yansıyanlar…
-
17.04.2020 Antik Çağlardan Günümüze Gelen Bir Kavim: Sahalar
-
10.04.2020 Yerel Basın Arşivi: Bursa defineleri nerelerde çıktı?
-
05.04.2020 Şeyh Bedrettin Vakası öncesi Rumeli'ne sürülen dini gruplar
-
05.04.2020 Bursa'ya sürgün edilen şeyhülislamlar
-
05.04.2020 Bursa'da medfun mollalar
-
27.02.2020 Pazırık Halısı ve Kurganı
-
27.02.2020 Tirilye Sinemaları
-
27.02.2020 Bursa'da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
-
27.02.2020 İnegöl'de müderrislik yapan mollalar
-
02.11.2019 Bir Mübadele Öyküsü: Langaza'dan Çeşnigir Köyü'ne
-
20.10.2019 Kızılbaş ayrımı Bursa'da başladı: Kızıl börk-Ak börk ayrılığı
-
20.10.2019 Nostalji… İnegöl Sinemaları…
-
06.08.2019 Kurşunlu sinemaları ve Kurşunlu'da bir gezinti
-
14.07.2019 Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Aşiretten mi Yoksa Uç Beyliği mi?
-
10.07.2019 Bursa'da çekilen filmler
-
02.07.2019 Fergana
-
30.05.2019 Philips demek Eindhoven demek
-
29.05.2019 Utrecht'te Runik Yazı
-
28.05.2019 Bir Hollanda gezisi ve Rembrandt
-
28.05.2019 Bu dünyadan Hadi Türkmen geçti
-
28.05.2019 Mustafakemalpaşa'da Çekilen Filmler
-
25.05.2019 Kızılderililer ve Ön Türkler
-
17.05.2019 Osmanlı ve Teşkilatı Mahsusa'nın Müttefiki Küçük Han
-
27.04.2019 Keles Sinemaları (Nostalji)
-
14.04.2019 Memlûkler
-
14.04.2019 Osmanlı tahtına göz diken Giraylar
-
07.04.2019 Semerkand'dan Kastamonu'ya Astronom Şirvani
-
24.03.2019 Fransız tarihçilerin gözünden Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi
-
24.03.2019 Bursa Orhangazi Sinemaları
-
16.03.2019 İznik Sinemaları ve Anılar
-
15.03.2019 Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
-
13.03.2019 Osmanlı'da Nüfus Sorunu Üzerine
-
13.03.2019 Şeyh Bedrettin (1358/59 – 1416)
-
13.03.2019 93 Harbi (1877-1878) Öncesi Anadolu
-
09.03.2019 Unutturulan Cihangir Osmanlı Padişahı
-
09.03.2019 Halide Edip'in romanı… Mustafa Kemal Paşa ve "Vurun Kahpeye"
-
06.03.2019 Tankut Sözeri – Hayatı… Eserleri…
-
27.01.2019 Bursa Geçit'te Bir Sinema
-
05.01.2019 Padişah II. Mahmut Dönemine Farklı Bir Bakış
-
01.01.2019 Anadolu'dan Semerkand'a, Semerkand'dan Anadolu'ya bilime yolculuk
-
30.12.2018 Runik Yazıyı Okuyan Adam: Kazım Mirşan
-
30.12.2018 Meclis-i Mebusan'da bir oturum ve Ahmet Vefik Paşa
-
19.12.2018 Hüsnü Züber – "Yaşarken mezar taşını yaptıran adam!"
-
14.12.2018 Leon Cahun'a göre Avrupa'da Ön-Türk izleri
-
09.12.2018 Osmanlı'nın son Mekke Şerifi Ali Haydar Paşa, Fahrettin Paşa ve Medine Müdafaası
-
09.12.2018 Anna Komnena zamanında Balkanlarda Türkler
-
25.11.2018 Malta Sürgünleri
-
25.11.2018 Malta'ya sürülmeden Samsun'a
-
18.11.2018 Sinema işletmecisi Bahri Akkuşoğlu'nun gözünden Bursa'da sinema dünyası
-
18.11.2018 Katip Çelebi'nin izinden giden Bursalı müellif Mehmet Tahir Efendi
-
18.11.2018 Bursa'da Medfun Sadrazamlar ve Vezirler
-
13.10.2018 Kurtuluş Savaşı ve Demirkapı Köyü
-
13.10.2018 Rydakos Çayı'ndan İskele Mahallesi'ne Kocasu'nun yolculuğu
-
13.10.2018 Güllüce Köyü, Mustafakemalpaşa ve Anılar
-
12.10.2018 Yeniçeriler ve yeniçeri isyanlarına farklı bir bakış
-
25.09.2018 Bursa'da nostaljik bir gezinti
-
25.09.2018 Doğu Anadolu'da Kurulan Şuralar
-
25.09.2018 Emperyalizmin Tarih Anlayışı
-
26.08.2018 Batı Anadolu Halkı, İonlar
-
21.08.2018 Bursa'da son ipek filatürcü
-
21.08.2018 İngilizlerle ayrı bir barış antlaşması yapmak istiyordu, ölü bulundu
-
21.08.2018 Güvem Köyü'nden bir mucit
-
21.08.2018 "Herkes Geldi Ama Zuhram Gelmedi"
-
20.08.2018 Meyhane Kültürü – Bursa'da Meyhaneler
-
13.08.2018 Semerkant Rasathaneleri ve Medreseleri
-
24.07.2018 Kor Paşa, Çadır Yıkan Paşa, Bursa'yı Ayağa Kaldıran Paşa
-
24.07.2018 Yıldırım'ın ve Timur'un şairi Ahmedi
-
24.07.2018 TOY – Özbek Düğünü
-
15.07.2018 Bursa'nın Bayram Yeri: Pınarbaşı
-
15.07.2018 Enver Paşa'nın gerçekleşmeyen hayali: Resne'ye dönüş
-
15.07.2018 Tarih Yazımının Değişimi: 19. Yüzyıl
-
08.07.2018 Hemşinlilerin Kökeni… Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
-
08.07.2018 Kafkas arkeolojisi üzerine
-
08.07.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi'nin Türbesi Nasıl Yapıldı
-
08.07.2018 Türkiye'de Panayır Kültürü
-
08.07.2018 Bursa'da Gizli Nikah ve Sinemacı Bahri Eşiyok'un Gözünden Bursa Sinemaları
-
24.06.2018 Çerkeslerde Düğün-Yemek-Giysi Kültürü
-
24.06.2018 Binek taşları ve Bursa'daki son binek taşı
-
24.06.2018 Cumhuriyet ekonomisi başlarken
-
22.06.2018 Yeni komedi türü: Tarih kitaplarındaki çeviri hataları
-
19.06.2018 İpek Yolu Devletleri ve İpek Savaşları
-
17.06.2018 Kafkasya'dan İspanya'ya, Anadolu'dan Orta Doğu'ya dolmenler
-
17.06.2018 Evliya Çelebi'den günümüze Bursa'nın kıraathaneleri ve kahve kültürü
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Korosu
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Bandosu
-
16.06.2018 Kapalıçarşı yangınından sonra Yorgancılar Çarşısı nasıl açıldı
-
16.06.2018 2. Dünya Savaşı'ndan hüzünlü bir öykü: Kravat
-
16.06.2018 Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Bursa'da sağlık
-
08.06.2018 İnegöl'de çekilen filmler
-
05.06.2018 Bizans ve Bursa İpekçiliği
-
05.06.2018 1.Dünya Savaşı'nda Batı Trakya
-
31.05.2018 İnegöl'de nostaljik bir gezinti ve Kent Müzesi
-
31.05.2018 Gemlik'in sinema geçmişine dair anekdotlar
-
23.05.2018 Misi Etnografya Evi
-
23.05.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi ve Kazım Baykal
-
16.05.2018 Bursalı Osmanlı tarihçisi Neşri
-
16.05.2018 Türkiye ve Dünyada Çerkes Diasporası
-
16.05.2018 Bursalı Tahir Bey ve Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'in gözünden Karagöz ve Hacivat
-
08.05.2018 Kafkasya'dan Anadolu'ya: Zekeriya Efendi
-
08.05.2018 Bursa'dan Tamgalısay'a yolculuk notları
-
15.04.2018 Teşkilat-ı Mahsusa ve Türkistan
-
14.04.2018 Bulgar-Yunan çetelerine karşı… Son Osmanlı akıncıları
-
14.04.2018 Mary A. Walker'ın Bursa anıları ve Karadeniz boyundaki son Oğuz devleti
-
14.04.2018 Bursa'dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
-
14.04.2018 Çerkes ve Gürcü köle ticaretinin yasaklanışı (1845-1855)
-
07.04.2018 Anadolu'da ‘Erken' Hurri Kültürü
-
07.04.2018 Ermeni tehciri üzerine
-
06.04.2018 Kuşçubaşı Hacı Selim Sami Bey (1877-1927)
-
05.04.2018 Onlar yaşarken efsaneydiler
-
04.04.2018 Adıgelerde Nart Efsaneleri
-
04.04.2018 Semerkant'tan Anadolu'ya
-
04.04.2018 Nexhaylar'ın kızı
-
04.04.2018 Kıpçak Ermeniler
-
03.04.2018 Vubıhlar / Ubıhlar
-
03.04.2018 Muy Mübarek
-
02.04.2018 18.Yüzyıl sonu Osmanlı-Kafkas ilişkileri ve Ferah Ali Paşa
-
02.04.2018 Yitirdiğimiz Osmanlı Kenti: Bursa
-
02.04.2018 Kurtuluş Savaşı'nda Batı Trakya'da Kuva-yı Milliye
-
30.03.2018 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1920)
-
30.03.2018 Kırım Hanları ve Çerkesler
-
30.03.2018 II. Beyazit döneminde Kafkasya
-
27.03.2018 Üçüncü Batı Trakya İdaresi
-
27.03.2018 Yeşim Taşı
-
27.03.2018 Boğanın boynuzları – Sümerler – "Tarih Türklerle Başlar"
-
26.03.2018 Bursa'da özel radyoculuğun öncülerinden Mehmet Önür-Cemal Elmas
-
26.03.2018 İkinci Batı Trakya Devleti
-
25.03.2018 Ürdün'den Bursa'ya Kafkas tarihçisi Mahmut Bi
-
25.03.2018 İstiklal mahkemelerinde "İzmir Suikasti" davası
-
25.03.2018 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri
-
24.03.2018 Anadolu'ya yerleştirilen Kumanlar (Manavlar)
-
25.03.2017 Hükümet-i Muvakkate / Rodop Geçici İdaresi
-
16.03.2017 Harp tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)
-
22.05.2016 Denize atılan çiçekler: Kafkas sürgününe anma
-
03.04.2016 Özbekistan… Tarihini koruyamayan kent: Hokant…
-
26.03.2016 Ermeni Tehciri
-
25.03.2015 Eski Zağra Müftüsü'nün gözünden 93 Harbi