- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 14 April 2018, Saturday 3:04
EKREM HAYRİ PEKER
Mary A. Walker'ın Bursa anıları ve Karadeniz boyundaki son Oğuz devletiGezgin ve ressam Mary A. Walker 1868 yılında İstanbul’a gelir. İstanbul’da kırk yıl kadar kalır. Saray çevresiyle yakınlık kuran hareme ilk giren yabancı ressamdır. Walker; Anadolu ve balkanları gezer. Gözlemlerini, anılarını ve eserlerini içeren seyahatnameler kaleme alır. Seyahatnamelerinde İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa’yı anlatmıştır.
1880’li yıllarda iki kez Bursa’ya gelir. Bursa’daki gündelik yaşamı, ipek üretimini anlatır. Seyyahımız tarihe vakıftır. Bursa’yı ve Osmanlı imparatorluğunun kurucularını, Osmangazi’den bahsederken aynen şu ifadeyi kullanır:
“Türk geleneği İbrahim’in zamanına kadar gider ve Oğuz Kağanı Türk gücünün ve medeniyetinin kurucusu kabul eder. Efsaneye göre, Türkistan’ın o zamanki başkenti, Yassa şehrinde yaşamıştır. Ve buranın sonraki sakinlerinden Özbeklerin Moldovya’ya kadar ilerledikleri, oradan yerleştikleri ve kurdukları yeni ülkenin başkentine de doğdukları şehrin ismini verdikleri söylenir.”
Bu satırları okuyunca şaşırdınız umarım. Ben de biraz şaşırdım. Tuna boyundan Volga Nehri’ne kadar olan bölge İskitlerden bu yana Türk kavimlerinin yaşadığı alan. Kabarlar gibi bazı Türk kavimlerinin Almanya’nın Bavyera bölgesine kadar gittiklerini biliyoruz.
Günümüzde Avrupa’nın bazı bölgelerinde (İsviçre, Belçika) Kun isimli köylere rastlanmaktadır. Atilla’nın Hunları Macar ovalarından Karadeniz boylarına çekilirken bir kısmı da Doğu Roma ve Bizans ordularında görev almıştır. Sonraki yüzyıllarda bugünkü kuzey Çin’den göç eden Avarlar, Macarlar ve Kumanlar, Macar ovalarından Karadeniz’e kadar olan bölgenin hâkimi olmuşlardır. Kısacası M.Ö. IV. Yüzyıldan 1700’lü yıllara kadar Karadeniz’in kuzeyinden, Kiev, Moskova ve Novgorod yakınlarına kadar uzanan bölge Türk yurduydu. Bölge M.S. 900’lü yıllarda bölgeye hâkim olan Kuman/Kıpçak kavimlerinden ötürü Deşt-i Kıpçak, yani Kıpçak Bozkırı olarak anılmıştır.
İtil (Volga) ırmağının orta bölümüne yerleşen Bulgar Türkleri, başta başkentleri Bulgar şehri olmak üzere şehirler kurmuş, ziraat ve ticaretle uğraşmışlardır. Üstelik bilinenin aksine Bulgar Devleti Karahanlılar’dan önce, 920 yılında Müslüman olmuşlardır (Kurat, Akdes Nimet ”IV-XVIII. yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri”)
Türk kavimlerinin göçü hızla Balkanlara yönelmiştir. Bulgarlar, Peçenekler ve Uzlar Tuna’yı aşarak Trakya’ya inmişler. Peçenekler İstanbul’u kuşatma altına almışlardır. Balkan adının Türkçe olduğunu, batı Türkistan’daki bazı dağların isimlerinin Balkan olduğunu hatırlayalım.
Tuna’nın güneyindeki ilk devleti, buradaki Slav kavimleri de bünyesine toplayan Bulgarlar olmuştur. Bulgarlar balkanları hâkimiyetleri altına alıp, İstanbul’u ele geçirmek istemişlerdir. Hristiyanlığın Ortodoks mezhebini kabul etmelerinden sonra, Bulgar Türkleri hızla Slavlaşmıştır.
Güçten düşen Bulgar devletini, Bizans tekrar hâkimiyeti altına alır. Kumanların balkanlarda etkili olmasından sonra ikinci Bulgar devletini çar unvanı alan Kuman asıllı Asen tarafından kurulması tesadüf olmamalı. Bölgedeki Sırp prenslerinin süvarileri de kumandı. Ünlü Macar tarihçisi Rasonyi’nin çalışmalarını okudukça şaşırıyorum. Son Bulgar Çarı Şişman’ın isminin Türkçe olmasına ne demeli. Büyük bir ihtimalle kuman asıllı olmalı.
Uzlar, Peçeneklerin kalıntıları ve bazı Kuman grupları daha çok Dobruca ve Prut nehri boylarında Beserabya, bugünkü Moldavya bölgesinde toplanmışlardı. Bu bölgelerde bağımsız yerel beylikler oluşturdular. Kıpçaklaşmış bir Moğol olan Beseraba bugünkü Romanya’nın temelini oluşturan Boğdan Beyliğini oluşturmuştur.
Dobruca bölgesi çok kısa bir sürede Türk yurdu olmuştu. Bu bölgeyle Anadolu’daki Türkler arasındaki ilişkiler sürmekteydi. Saltuklar soyundan gelen Sarı Saltuk’un oğlu Sait İsmail Saltuk Anadolu, Selçuklularının veziri Muhittin Pervane tarafından Trabzon Rum imparatorluğu bölgesinden uzaklaştırıldı. Anadolu Selçuklu yönetimi ile sert düşen Sarı Saltuklarının yönetimindeki Çepniler Moğolların saldırma olasılığını göz önünde tutarak Bizans’tan sığınma isterler. 1264 yılında binlerce çadırlık Çepni halkı Bizans’ı kendilerine yurtluk olarak verdiği Deli Orman yöresine göç ettiler. Sarı Saltuklular burada Bizans’a bağlı yarı bağımsız bir beylik oluşturdular. Türkmenler 30-40 oba ve iki-üç kasaba kurdular. Ünlü seyyah İbni Batuta 1330 tarihinde Babadağ kasabasından bahsetmiştir.
Moğol yönetimi altında gittikçe güçsüzleşen Anadolu Selçuklu taht kavgaları eksik olmaz. Selçuklu sultanı 2. İzzettin Keykavus, Moğol yanlısı yöneticilerinin entrikaları karşısında, selameti dayılarının yaşadığı (Annesi Bizans prensesiydi) Bizans’a sığınmakta bulur. İstanbul’da İmparator Mihail Paleogolos tarafından çok iyi karşılanır ve burada bir hükümdar gibi davranmasına, dolaşmasına izin verilir. Altınordu hanı Berke, İlhanlı Devletine karşı Mısır’daki Memluk Devletiyle işbirliği yapmak ister. Bu arada İzzettin Keykavus’la da temas kurarlar. Bizans İmparatoru, İlhanlı hükümdarı Hülagu ile işbirliğine girer. İstanbul’da misafir edilen İzzettin Keykavus burada rahat durmaz, taht entrikalarına katılır. İmparator bu yüzden Keykavus’un yakınlarını öldürtür, bir kısmını hapseder. Daha sonra iki oğluyla Saros Körfezindeki Enez Kalesi’nde hapis tutulur.
Bazı İslam tarihçilerine göre; “İzzeddin Keykâvus İstanbul’da eski dostu imparator Mihail Paleologos tarafindan çok iyi karşılandı ve bir hükümdar gibi dolaşmasına izin verildi. Bu sırada Müslüman olan Altınordu hükümdarı Berke Han, Sultan Baybars’a elçi gönderip Mogğollara karşı İzzeddin Keykâvus’un da dâhil olduğu bir ittifak kurmak istedi. Bunun üzerine Bizans imparatoru Mihail, İlhanlı Hükümdarı Hülagu’nun tesiriyle bu ittifaka karsı cephe aldı ve Sultan Baybars’in Berke Han’a gönderdiği elçilerini1264 yılında tevkif edip, mallarına el koydu. Sultan bir papaz ve bir filozofu imparatora gönderip, ona ağır hitaplarda bulundu. Neticede elçiler serbest bırakılıp Berke Han’a gitmelerine izin verildi. Fakat yine Hülagu’dan korktuğu için İzzeddin Keykâvus’a karşı takip ettiği dostane siyasetini değiştirdi. Yakın emirlerini Ayasofya’ya götürüp, Hristiyanlığı kabule zorlandılar. Kabul etmeyenlerin gözlerine mil çekilip öldürüldü. İzzeddin Keykâvus’da Enez kalesinde hapsedildi (1262). İslâm kaynaklarında İzzeddin Keykâvus ve adamlarının Bizans tahtını ele geçirmek üzere bir suikasta hazırladıkları için böyle bir muameleye maruz kaldıkları ifade edilmektedir. Bizans kaynakları ise, İzzeddin Keykâvus’un Altınordu Han’ı ve Bulgar Kralı Konstantin ile anlaşarak, İstanbul’u istilâya hazırlandığı için hapsedildiğini belirtir. Onun İstanbul’da kalan oğlu Melik, Hristiyan olur, Bu vahşice hareketler üzerine Berke Han gönderdiği orduyla Bizans’ın Balkanlardaki topraklarını istilâ etti. İzzeddin Keykâvus’u hapishaneden kurtarıp Keyûmers, Mesûd ve diğer oğullarıyla birlikte Berke Han’a götürdüler. Berke Han Suğdak ve Solhad şehirlerini ona ikta etti. Sultan İzzeddin 677 (1279) yılında ölümüne kadar burada yaşadı”, diye yazarlar.
Sarı Saltuklarının bir kısmı; Anadolu Selçuklu devletinin yıkılması, Anadolu’daki Moğol baskısının azalması, Moğol baskısından kaçan Türkmenlerin Ege ve Marmara’yı ele geçirmesi üzerine Anadolu’ya geri dönerler. Saltuklu Halil, bir kısım Çepni ve Nogay’la beraber Çanakkale boğazını geçerek, Karesi Beyliği topraklarına yerleşir. Karesi Beyliği yönetiminde görev alırlar.
Anılarını yazan kadın seyyahın Türkistan’ı ve Kazakistan’daki Yesi şehrini iyi bildi aşikâr. Altınordu Özbek Hanı, Batı Türkistan’daki Özbeklerle ilişkilendiriyor. Ayrıca Prut nehri kenarındaki bugün Romanya’nın, eski Boğdan’ın merkezi olan Yaş kenti’nin Türkler tarafından kurulmuş olabileceği düşünülüyor. Doğrusu bu düşüncesinde haksız da sayılmaz. Kırım’ın batısındaki bölgede Türkler uzun bir süredir yaşıyordu. Kırım’ın batısındaki Aksu ve Özü nehirleri arasındaki bölgede, Altınordu hükümdarı Berke Han’ın komutanlarından Nogay beyin idaresindeki, Kıpçaklar yaşamaktaydı. Yüzyıllarca burada yaşayan Nogayların Don nehrinin doğusuna göç etmesinden sonra, Rus kabileleri bu bölgelere gelebilmiştir. Kırım Hanı Sakıp Giray bir kısım kabileyi Beserabya’ya yerleştirmiştir. Nogay kabilelerinin zayıflaması, stepleri Rus ve Kozak kabilelere bırakmıştır. Bu bölgede Kıpçakların dışında Peçenek ve Oğuz kabilelerinin kalıntıları da bulunuyordu.
Kırım Hanı Sakıp Giray da bir kısım kabileyi Beserabya’ya yerleştirmiştir. Nogay kabilelerinin zayıflaması stepleri Rus Kazak kabilelere bırakmıştır.
13.yüzyılın ikinci yarısında Altın Ordu Hanı Berke, ondan sonra Emir Nogay Balkanlara sürekli müdahale ettiler. Beserabya ve Dobruca’daki Müslüman Türkleri himayelerine aldılar. Bu dönemde aşağı Tuna üzerindeki Sakçı (İsakça) şehri Emir Nogay’ın karargâhlarından biriydi. Daha sonra Altın Ordu Hanı Tohtu, Sakçı’ya oğlu Tukal Buga’yı yerleştirdiler. Güçlenmeye başlayan Bulgarlar Dobruca’da ki Türklerin üzerine baskı uygulamaya başlamışlardır. Bulgar baskısına dayanamayan Türklerin bir kısmı (1307-1311 yılları arasında) Anadolu’ya dönmüştür. Kalan Türkler Hristiyan olmuşlardır (Bugünkü Gagauzlar).
Batı Karadeniz boyunda yer alan Akkerman/Akkirman (Beyaz taştan yapılmış kale) şehirlerini Türk kavimleri kurmuştur.
Bilinenin aksine istilacı Moğolların Türk kavimleriyle beraber kurdukları Altınordu devleti göçebe değil, kent devleriydi. Altınordu Devletinin kurduğu kentlerden yirmibeşinin adı ve yeri tespit edilmiştir. Volga Boyunda Bulgar, Hazar, Kazan, eski ve yeni Saray kenti, Hacıtarhan/Ejderhan; Volga civarında Uslan, Berekzan, Kırım Yarımadasında Bahçesaray ve Azak (Azov, Ayak isminden türemiştir) bu kentlerden birkaçıdır. Yakın dönem tarihçileri Altınordu döneminde 150 şehrin kurulduğunu, posta ve gümrük sisteminin yaratıldığını, döneme göre oldukça mükemmel bir hukuk sisteminin oluşturulduğunu yazmaktadırlar. (Kim Bu Çerkesler, N.M. Budayev İstanbui 2009)
Tuna’dan, İtil/Volga arasında uzanan bölgede sırasıyla Bulgar, Hazar, Altınordu, Kırım, Kazan, Kasım, yarı-bağımsız Nogay ve Astarhan Devletlerini kurmuşlardır. Astarhan Devletinin yıkılmasıyla X yüzyıl, yaklaşık 1000 yıl süreyle Türk yurdu olan bölge hızla Ruslaşmıştır.
Volga boyunun Türklerin elinden çıkması kaçınılmaz olarak, Türkistan’ı olumsuz yönden etkilemiştir. Ekonomik gerilemeyi, kültürel ve teknolojik gerileme izlemiştir. Ekonomik ve askeri açıdan gerileyen Türkistan Hanlıkları Rus Çarlığının ilerlemesine karşı koyamamışlardır.
İlerleyen yıllarda güçlenen Türkler, bölgedeki Hristiyan Kuman ailelerle birleşerek bir prenslik kurmuşlardır.1365 yılında Dobruca’da Balık ve kardeşi Dobrotiç idaresinde bir prenslik kurulmuştur. Prensliğin merkezi başlangıçta Kallikara’da, Osmanlılar bölgeyi istila ettiğinde Varna’da bulunmaktaydı. Osmanlılar bölgeye geldiğinde Bulgar topraklarında üç devletçik vardı. Vidin’de Bulgar Çarı Stratsimir, Köstendil Hâkimi Deyanoviç ve Yıldırım Beyazıt’ın1395’de öldürttüğü Bulgar Kralı Şişman bulunuyordu.
KAYNAKÇA
1)Düstürname
2)Aşıkpaşazade Tarihi (Atsız) 123,125
3) İnalcık, Halil; ”Osmanlı İdare ve Ekonomi Tarihi ”,İstanbul 2011, s.93
4) Kurat, Akdes Nimet; Türk Kavimleri ve devletleri
https://www.belgeseltarih.com/mary-a-walkerin-bursa-anilari-ve-karadeniz-boyundaki-son-oguz-devleti/
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
17.05.2020 Mezarında bile rahat bırakılmayan Şehzade Cem Sultan
-
09.05.2020 Lodos estiğinde uçaklar Bursa'ya inemezdi
-
09.05.2020 Bursa Basınından Uçan Daire Haberleri
-
18.04.2020 Bursa'nın Dağ Yöresinde Sinema
-
18.04.2020 Bir zamanlar Bursa'da deve güreşi de yapıldı
-
17.04.2020 Kültürpark'taki boa yılanları nasıl öldü?
-
17.04.2020 Bursa'da fil cinayeti! Arşivden yansıyanlar…
-
17.04.2020 Antik Çağlardan Günümüze Gelen Bir Kavim: Sahalar
-
10.04.2020 Yerel Basın Arşivi: Bursa defineleri nerelerde çıktı?
-
05.04.2020 Şeyh Bedrettin Vakası öncesi Rumeli'ne sürülen dini gruplar
-
05.04.2020 Bursa'ya sürgün edilen şeyhülislamlar
-
05.04.2020 Bursa'da medfun mollalar
-
27.02.2020 Pazırık Halısı ve Kurganı
-
27.02.2020 Tirilye Sinemaları
-
27.02.2020 Bursa'da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
-
27.02.2020 İnegöl'de müderrislik yapan mollalar
-
02.11.2019 Bir Mübadele Öyküsü: Langaza'dan Çeşnigir Köyü'ne
-
20.10.2019 Kızılbaş ayrımı Bursa'da başladı: Kızıl börk-Ak börk ayrılığı
-
20.10.2019 Nostalji… İnegöl Sinemaları…
-
06.08.2019 Kurşunlu sinemaları ve Kurşunlu'da bir gezinti
-
14.07.2019 Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Aşiretten mi Yoksa Uç Beyliği mi?
-
10.07.2019 Bursa'da çekilen filmler
-
02.07.2019 Fergana
-
30.05.2019 Philips demek Eindhoven demek
-
29.05.2019 Utrecht'te Runik Yazı
-
28.05.2019 Bir Hollanda gezisi ve Rembrandt
-
28.05.2019 Bu dünyadan Hadi Türkmen geçti
-
28.05.2019 Mustafakemalpaşa'da Çekilen Filmler
-
25.05.2019 Kızılderililer ve Ön Türkler
-
17.05.2019 Osmanlı ve Teşkilatı Mahsusa'nın Müttefiki Küçük Han
-
27.04.2019 Keles Sinemaları (Nostalji)
-
14.04.2019 Memlûkler
-
14.04.2019 Osmanlı tahtına göz diken Giraylar
-
07.04.2019 Semerkand'dan Kastamonu'ya Astronom Şirvani
-
24.03.2019 Fransız tarihçilerin gözünden Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi
-
24.03.2019 Bursa Orhangazi Sinemaları
-
16.03.2019 İznik Sinemaları ve Anılar
-
15.03.2019 Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
-
13.03.2019 Osmanlı'da Nüfus Sorunu Üzerine
-
13.03.2019 Şeyh Bedrettin (1358/59 – 1416)
-
13.03.2019 93 Harbi (1877-1878) Öncesi Anadolu
-
09.03.2019 Unutturulan Cihangir Osmanlı Padişahı
-
09.03.2019 Halide Edip'in romanı… Mustafa Kemal Paşa ve "Vurun Kahpeye"
-
06.03.2019 Tankut Sözeri – Hayatı… Eserleri…
-
27.01.2019 Bursa Geçit'te Bir Sinema
-
05.01.2019 Padişah II. Mahmut Dönemine Farklı Bir Bakış
-
01.01.2019 Anadolu'dan Semerkand'a, Semerkand'dan Anadolu'ya bilime yolculuk
-
30.12.2018 Runik Yazıyı Okuyan Adam: Kazım Mirşan
-
30.12.2018 Meclis-i Mebusan'da bir oturum ve Ahmet Vefik Paşa
-
19.12.2018 Hüsnü Züber – "Yaşarken mezar taşını yaptıran adam!"
-
14.12.2018 Leon Cahun'a göre Avrupa'da Ön-Türk izleri
-
09.12.2018 Osmanlı'nın son Mekke Şerifi Ali Haydar Paşa, Fahrettin Paşa ve Medine Müdafaası
-
09.12.2018 Anna Komnena zamanında Balkanlarda Türkler
-
25.11.2018 Keles-Taşkent Hattı
-
25.11.2018 Malta Sürgünleri
-
25.11.2018 Malta'ya sürülmeden Samsun'a
-
18.11.2018 Sinema işletmecisi Bahri Akkuşoğlu'nun gözünden Bursa'da sinema dünyası
-
18.11.2018 Katip Çelebi'nin izinden giden Bursalı müellif Mehmet Tahir Efendi
-
18.11.2018 Bursa'da Medfun Sadrazamlar ve Vezirler
-
13.10.2018 Kurtuluş Savaşı ve Demirkapı Köyü
-
13.10.2018 Rydakos Çayı'ndan İskele Mahallesi'ne Kocasu'nun yolculuğu
-
13.10.2018 Güllüce Köyü, Mustafakemalpaşa ve Anılar
-
12.10.2018 Yeniçeriler ve yeniçeri isyanlarına farklı bir bakış
-
25.09.2018 Bursa'da nostaljik bir gezinti
-
25.09.2018 Doğu Anadolu'da Kurulan Şuralar
-
25.09.2018 Emperyalizmin Tarih Anlayışı
-
26.08.2018 Batı Anadolu Halkı, İonlar
-
21.08.2018 Bursa'da son ipek filatürcü
-
21.08.2018 İngilizlerle ayrı bir barış antlaşması yapmak istiyordu, ölü bulundu
-
21.08.2018 Güvem Köyü'nden bir mucit
-
21.08.2018 "Herkes Geldi Ama Zuhram Gelmedi"
-
20.08.2018 Meyhane Kültürü – Bursa'da Meyhaneler
-
13.08.2018 Semerkant Rasathaneleri ve Medreseleri
-
24.07.2018 Kor Paşa, Çadır Yıkan Paşa, Bursa'yı Ayağa Kaldıran Paşa
-
24.07.2018 Yıldırım'ın ve Timur'un şairi Ahmedi
-
24.07.2018 TOY – Özbek Düğünü
-
15.07.2018 Bursa'nın Bayram Yeri: Pınarbaşı
-
15.07.2018 Enver Paşa'nın gerçekleşmeyen hayali: Resne'ye dönüş
-
15.07.2018 Tarih Yazımının Değişimi: 19. Yüzyıl
-
08.07.2018 Hemşinlilerin Kökeni… Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
-
08.07.2018 Kafkas arkeolojisi üzerine
-
08.07.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi'nin Türbesi Nasıl Yapıldı
-
08.07.2018 Türkiye'de Panayır Kültürü
-
08.07.2018 Bursa'da Gizli Nikah ve Sinemacı Bahri Eşiyok'un Gözünden Bursa Sinemaları
-
24.06.2018 Çerkeslerde Düğün-Yemek-Giysi Kültürü
-
24.06.2018 Binek taşları ve Bursa'daki son binek taşı
-
24.06.2018 Cumhuriyet ekonomisi başlarken
-
22.06.2018 Yeni komedi türü: Tarih kitaplarındaki çeviri hataları
-
19.06.2018 İpek Yolu Devletleri ve İpek Savaşları
-
17.06.2018 Kafkasya'dan İspanya'ya, Anadolu'dan Orta Doğu'ya dolmenler
-
17.06.2018 Evliya Çelebi'den günümüze Bursa'nın kıraathaneleri ve kahve kültürü
-
16.06.2018 Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Bursa'da sağlık
-
16.06.2018 2. Dünya Savaşı'ndan hüzünlü bir öykü: Kravat
-
16.06.2018 Kapalıçarşı yangınından sonra Yorgancılar Çarşısı nasıl açıldı
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Bandosu
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Korosu
-
08.06.2018 İnegöl'de çekilen filmler
-
05.06.2018 1.Dünya Savaşı'nda Batı Trakya
-
05.06.2018 Bizans ve Bursa İpekçiliği
-
31.05.2018 Gemlik'in sinema geçmişine dair anekdotlar
-
31.05.2018 İnegöl'de nostaljik bir gezinti ve Kent Müzesi
-
23.05.2018 Misi Etnografya Evi
-
23.05.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi ve Kazım Baykal
-
16.05.2018 Bursalı Osmanlı tarihçisi Neşri
-
16.05.2018 Türkiye ve Dünyada Çerkes Diasporası
-
16.05.2018 Bursalı Tahir Bey ve Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'in gözünden Karagöz ve Hacivat
-
08.05.2018 Bursa'dan Tamgalısay'a yolculuk notları
-
08.05.2018 Kafkasya'dan Anadolu'ya: Zekeriya Efendi
-
15.04.2018 Teşkilat-ı Mahsusa ve Türkistan
-
14.04.2018 Bulgar-Yunan çetelerine karşı… Son Osmanlı akıncıları
-
14.04.2018 Bursa'dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
-
14.04.2018 Çerkes ve Gürcü köle ticaretinin yasaklanışı (1845-1855)
-
07.04.2018 Anadolu'da ‘Erken' Hurri Kültürü
-
07.04.2018 Ermeni tehciri üzerine
-
06.04.2018 Kuşçubaşı Hacı Selim Sami Bey (1877-1927)
-
05.04.2018 Onlar yaşarken efsaneydiler
-
04.04.2018 Adıgelerde Nart Efsaneleri
-
04.04.2018 Semerkant'tan Anadolu'ya
-
04.04.2018 Nexhaylar'ın kızı
-
04.04.2018 Kıpçak Ermeniler
-
03.04.2018 Vubıhlar / Ubıhlar
-
03.04.2018 Muy Mübarek
-
02.04.2018 18.Yüzyıl sonu Osmanlı-Kafkas ilişkileri ve Ferah Ali Paşa
-
02.04.2018 Yitirdiğimiz Osmanlı Kenti: Bursa
-
02.04.2018 Kurtuluş Savaşı'nda Batı Trakya'da Kuva-yı Milliye
-
30.03.2018 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1920)
-
30.03.2018 Kırım Hanları ve Çerkesler
-
30.03.2018 II. Beyazit döneminde Kafkasya
-
27.03.2018 Üçüncü Batı Trakya İdaresi
-
27.03.2018 Yeşim Taşı
-
27.03.2018 Boğanın boynuzları – Sümerler – "Tarih Türklerle Başlar"
-
26.03.2018 Bursa'da özel radyoculuğun öncülerinden Mehmet Önür-Cemal Elmas
-
26.03.2018 İkinci Batı Trakya Devleti
-
25.03.2018 Ürdün'den Bursa'ya Kafkas tarihçisi Mahmut Bi
-
25.03.2018 İstiklal mahkemelerinde "İzmir Suikasti" davası
-
25.03.2018 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri
-
24.03.2018 Anadolu'ya yerleştirilen Kumanlar (Manavlar)
-
25.03.2017 Hükümet-i Muvakkate / Rodop Geçici İdaresi
-
16.03.2017 Harp tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)
-
22.05.2016 Denize atılan çiçekler: Kafkas sürgününe anma
-
03.04.2016 Özbekistan… Tarihini koruyamayan kent: Hokant…
-
26.03.2016 Ermeni Tehciri
-
25.03.2015 Eski Zağra Müftüsü'nün gözünden 93 Harbi