- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 23 Mayıs 2018, Çarşamba 3:05
Bursa’nın şirin ve tarihi köyü Misi, şimdiki adıyla Gümüştepe köyünde köyün tarihi geçmişine yakışır bir müze ev yıllardır ziyaretçilere açık.
Bu köyde altı yıldır bir müze var, Misiköy Etnografya Evi. Size bu müzenin öyküsünü anlatacağım. Gelelim bu müzeyi açan Şinasi Çelikkol’a, Şinasi Bey, 1947 doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Bursa’da tamamladıktan sonra İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdi. Babası ile birlikte ticaret hayatına atıldı. Babasının etkisiyle Bursa ve çevresine ait özgün etnografya örnekleri toplamaya başladı. Bursa ve civarı Türkmen, Yörük kıyafetleri, dokuma aletleri ve el işleri koleksiyonunu 9 yıl süreyle Rumeli kıyafetlerini 3 yıl süre ile Bursa Karagöz Sanat Evi’nde sergiledi. Bursa’nın temel folklor değerlerinden biri olan Karagöz üzerinde yoğunlaştı. 04.10.1994 tarihinde Karagöz ve kukla ustalarından Hadi Poyrazoğlu’nun elinden ahi geleneklerine uygun olarak peştamal kuşandı. Günümüzde müze lisansı alınan Karagöz Sanat Evi’nin Bursa’ya kazandırılmasında, önemli rol oynadı. Kapalıçarşı’da yürüttüğü ticari faaliyeti yanı sıra Karagöz sanatının yaygınlaştırılması için yoğun faaliyet gösteren Şinasi çelikkol UNIMA (Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği) Bursa Şubesinin başkanlığını da yürütmektedir.
Aile bireyleri ile birlikte kurduğu Bursa Karagöz Tiyatrosu Topluluğu gerek yurt içi gerekse yurt dışında gösteriler yapmaktadır. Aysel Çelikkol ile evlidir ve Aysun isimli bir kızı, Uğur isimli bir oğlu vardır.
Karagözle tanışma
“1963-64 yıllarında turistler ilgilendiği için İstanbullu bir gençten Karagöz figürleri satın almaya başladık. Bu nedenle Karagözle ilgim ticaretle de ilgili. Dükkânımızın adı, Rafet Çelikkol, Hediyelik ve Turistik Eşya ve Dağ Giyimleri’ydi. 1965 yılında Ticaret ve Sanayi Odası, artık turistlerde geliyor, ‘size bir unvan verelim, ticaret odasına kaydedelim’ dediler. Biz de o zaman, “Karagöz” unvanını aldık.
1983 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Geleneksel Türk Tiyatrosu Festivali düzenlendi. Festival İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da aynı anda dört yerde birden başladı. Sanatçılar Bursa’ya geldiler, Bu festivalden önce Hayali Torun Çelebi tanımıştım. Hayali Küçük Ali’nin torunuydu.
1983’deki Festival kapsamında Metin And, Metin Özlen, Hayali Torun Çelebi, Nevzat Açıkgöz, Orhan Kurt, Tacettin Diker, Bursa’ya geldiler. 1988’de Ağustos ayında Kent Otel’de perde kurduk. Festival fikri, 1989’da Hayali Torun Çelebi’den çıktı. Kent Otel’de 1993’te 16-20 Kasım tarihleri arasında ‘I.Milletlerarası Bursa Karagöz-Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’ düzenlendik. Ayrıca Festival kapsamında bir de sempozyum düzenlendi. Sempozyum 19 Kasım 1993 günü Kent Otel’de yapıldı. Karagöz Evi
1994 senesinin Şubat ve Mart aylarında ilk “Karagöz Çıraklık Semineri”ni düzenledik. İkinci Karagöz oynatım semineri 1995 yılının Kasım ve Aralık ayında yine Kent Otel’de oldu. Üçüncü Karagöz oynatım semineri ise 1997 yılının yine kasım-aralık aylarında, o zaman yeni açılmış olan Bursa Karagöz Sanat Evi’nde yapıldı. Kültür Bakanlığı ve UNIMA Bursa Şubesinin işbirliği ile beş hafta sürdü. 2000 yılı mart ve nisan aylarında yine beş hafta süreyle Karagöz Eğitim Semineri adı altında düzenlendi.
Kurduğumuz Karagöz Sanat Evi’nde hem eğitim, hem gösterim yapılıyordu. Orası ayrıca müze özelliği gösteriyordu. Burasının yapımına Sayın Erdem Saker başladı. Erdem Bey, bizden inşaatla ilgilenmemizi istedi. Elimizdeki fotoğrafları verdik. Alt salon gösteri salonu oldu. Karagöz Sanat Evi 14 Haziran 1997 günü açıldı.
Belediye terk etmemizi isteyene kadar (15 Kasım 2006) dokuz yıl 2 ay, orada hizmet verdik. Üst katta, Keles yöresi kıyafetleri koleksiyonundan devamlı sergi açtık. İkisinin bir arada olmasının turistler üzerinde çok büyük etkisi oluyor. O kıyafetler, tekstilcilere bir de halk kültürleri araştırmacılarına ilginç geliyor. Sonra bir de Rumeli kıyafetleri sergisi açtık. Sonra Erdoğan Bilenser, 12 Nisan 2000 tarihinde Karagöz sanat Evi’ne geldi ve çalışmalarımızdan dolayı teşekkür etti. ‘Bu binayı Bursa’ya kazandıran Erdem Saker’e de teşekkür ederim’ dedi.”
Çelikkol, Seksenli yılların sonu ve doksanlı yılların başında Aynalı Çarşı’da turistlere Karagöz oynatır. Ayrıca turistler tur düzenler.Turistleri Güneybudaklar köyüne götürür. Güneybudaklar’da turistlere folklor gösterisi yapılır ve köyde kurduğu çeyiz odasını gezdirilir. Folklor ekibini ise Bursa’dan getirilir.
Turistler önce Misi köyüne götürülür. O zamanlar ahşap konaklar, binalar daha fazlaydı.Çelikkol, “Güneybudak köyünün rakımı 950 metredir. 2 Haziran günü kar yağdı, şaşırdık. Bir saat sonra kesildi. Folklorcularımız Türkmen oyunlarını oynarken köyde yaşayan birkaç kişi de oyuna katıldı. Harmanyeri yanında Eşref’in evi vardı, o evde mola verirdik. Gelmeden önce haber verirdik.
Misi’de doksanlı yılların başında dört şarap deposu ve bir şaraphane vardı. Köyün girişinde köprüye yakın bir şarapçı vardı. Sahibi Bardakça lakaplı Ömer Gümüştü. Turistleri oraya götürürdüm. Bazıları şarap içerdi. Kimisi satın alırdı. Ömer Bey fıçıdan kola şişelerine şarap doldurup hediye ederdi.
Turistler gelmez oldu, antikacılıktan farklı, kalıcı bir şey yapmak istedim. Nilüfer Belediyesi bir müze açmak istiyordu. Kent Konseyi’nde görevli Mehmet Kartal çok uğraştı ama bir neticeye ulaşmadı. Misi köyünü biliyordum. Burada bir müze ev açmak istedim. Köyü dolaşırken boş bir ev gördüm, kiralık mı? Diye sordum. Sahibi Ali Keser’di, kendisiyle görüşüp burayı kendisinden kiraladım. Birkaç ay gece gündüz çalışarak müze haline getirdim.
Tuttuğumuz eve Bursa yöresinde yaşayan Türkmen ve Yörüklerin giydiği kıyafetleri, kullandığı eşyaları, el işlemelerini, tepelikleri, kemerleri ve kullandıkları oyuncakları yerleştirdik. Ayrıca, karagöz ve Hacivat oyununa ait suretler, kuklalar yerleştirerek 2011 Nisan ayında açtım.
2011-2012 yılında etnografya evine çok sayıda Alman turist geldi. Ayrıca İsviçre ve Avustralya’dan çeşitli turistler geldi. Nilüfer’e gelen Yunanlılar da ziyaretimize geldiler. Gelenler müzemizi geziyordu ve sonra kendilerine Karagöz oynatıyorduk. Folklor araştırmacıları müzemize gelip, kıyafetler hakkında bilgi alıyorlardı.
Her ramazanda burada gündüz ve gece olmak üzere karagöz programı yapıyoruz. Burada da en büyük yardımcılarım eşim Aysel, oğlum Uğur ve kızım Aysun.”
Köye köprüden girdiğinizde sağda Nilüfer Belediyesi’nin yeni açtığı fotoğraf müzesini görürsünüz. Caminin ve muhtarlık binasının arsındaki yoldan yukarı çıktığınızda sağda kartal yuvası misali vadiye bakan tarihi evler yer alır.
Etnoğrafya Evi, tepelere çıkan sokağın başında yer alıyor. Önüne oturup, Misi vadisini, yeşilin binbir tonunu seyredebilirsiniz. Hele bir de çoşkun akan dereden gelen su sesi size eşlik ederse tadına doyulmaz.
Etnoğrafya Evi, yaklaşık yüzeli yıllık bir yapı. Tabi tamirat görmüş, ufak tefek tadilatlar yapılmış. Evin arkasında bahçe ve ahır yıkılmış. Ahır depoya çevrilmiş, bahçenin bir bölümü eve katılmış, mutfak yapılmış.
Eve girdiğinizde ayakkabınızı çıkarıyorsunuz veya galoş geçiriyorsunuz. Evin alt katının sağında misafir karşımla ve hediyelik eşya bölümü yer alıyor. Onun yanındaki boşluktaysa eski dönemde kullanılan çeşitli boyda teraziler, bakır kap ve tabaklar, çeşitli boylarda yayıklar bulunuyor. Hemen yanında eskinin vazgeçilmez giysisi olan yünlü kıyafetleri dokumada kullanılan ipliklerin eğrildiği iğler, kermenler, çıkrıklar ve eski makaslar yer alıyor.
Girişte solda,çerçeveler içinde yazmalar, örtüler, çoraplar, takkeler, yelek ve takılar yer alıyor. Yerde eski zamanın kilimleri serili. Solda geniş bir oda yer alıyor. Kırlentli yastıklar kenarlara da dizilmiş. Eski bir oturma odası can andırılmış. Odada, yağlıklar, çemberler çerçeveler içinde duvarlara asılmış. Duvarda eski ocakların önüne asılan ve üzerinde küçük eşyalar koymaya yarayan boşlukları olan bir ocak süsü asılıydı. Birkaç Yörük gelini burada sizi karşılayacak.
Soldaki geniş odadan çıktığınızda duvara asılı çeşitli boylardaki kuklaları görürsünüz. Bunlar yurtdışından gelen kuklacıların hediyeleri. En gösterişlileri Özbekistan’dan gelenler.Kuklaların yanında ise Karagöz ve Hacivat oyununun kahramanlarının suretleri yer alıyor. Karagöz, Hacivat, Beberuhi, Tuzsuz Deli Bekir, Zenne, Laz, Tiryaki, Çelebi,Kambur, Arap, Arnavut, Ermeni, Rum, Yahudi, Kanlı Nigar, Kekeme, Cambaz, Hokkabaz…
Eve sonradan eklenen mutfak kısmının önüne bir perde gerilmiş. Perdenin önünde Güneydoğu yöresinde mısra kahvesi dağıtımında kullanılan büyük bir güğüm duruyordu. Kenarlarda ise seyirciler için hasır tabureler bulunuyor. Bu bölümde turist gruplarına ve ramazan gecelerinde Karagöz oyunları sergileniyor.
Yağlıklar, çemberler, giysiler ve eşyalar çoğunlukla dağ yöresi, İnegöl, Balıkesir ve Kütahya taraflarından toplanmış.
Duvarlarda, hemailler, gerdanlıklar, gıdıklık, damat tütün kesesi, tepelikler, takkeler, bele sarılan şallar sergileniyordu. Evde hamur tahtası, ekmeklik hamurların konduğu tahta binit, tahta sofraların dışında, tahta,alüminyum ve bakır kaşıkları görebilirsiniz.
İnegöl’de yaşadığım yıllarda bilmiyordum ama İnegöl’de yapılan çeyiz sandıkları çok meşhurmuş. Yeşil zemin üzerinde çiçek desenleri olan sandıktan başka birkaç sandık daha vardı.
Merdivenlerinden yukarı çıktığınızda sizi üzerinde Keles, Dursunbey, Kepsut, Orhaneli yöresi giysileri giymiş Yörük kızları karşılayacak. Bu katta sizi bir hazine karşılayacaktır. Üzerinde Mustafa Kemal ‘in resmi işlenmiş ve üzerinde Arapça yazılar olan bir seccade bulunuyor. 1925 veya 1927 yıllarında dokunmuş.
Etnografya Evi’ne yurtdışından çok sayıda araştırmacı gelmiş. Antalya’da yaşayan ve Türk giysileri üzerine araştırma yapan Japon asıllı kadın araştırmacı İkumi, Tokat, Amasya, Kütahya dolaylarını arkadaşlarıyla gezmiş, buradan Bulgaristan’daki Filibe’ye geçmişler. İkumi’nin ifadesine göre buradaki çorap zenginliğini başka yerde görmediği i ifade etmiş.fayd
Ülkemizdeki. Değişim o kadar hızlı oldu ki, benim gibi yaşı artı altmış olanlar Bu kıyafetlerin giyildiği zamanları hatırlıyorlar.
Ailelerin çocuklarıyla gelip evi gezmelerinin faydalı olacağına inanıyorum. Geçmiş dönemde kullanılan eşyaları, süsleri görmek bu güne daha farklı yorumlamalarını sağlar. Günümüzde idealist insanlar sanat dallarına emek veren, toplayıp sergileyen kişilerin sayısı son derece az. Yerel yetkililerin bu ve benzeri oluşumlara destek vermelerini ve Misi Etnoğrafya Evi’nin gelecek kuşaklara taşınmasını dilerim.
https://www.belgeseltarih.com/misi-etnografya-evi/
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
17.05.2020 Mezarında bile rahat bırakılmayan Şehzade Cem Sultan
-
09.05.2020 Lodos estiğinde uçaklar Bursa'ya inemezdi
-
09.05.2020 Bursa Basınından Uçan Daire Haberleri
-
18.04.2020 Bursa'nın Dağ Yöresinde Sinema
-
18.04.2020 Bir zamanlar Bursa'da deve güreşi de yapıldı
-
17.04.2020 Kültürpark'taki boa yılanları nasıl öldü?
-
17.04.2020 Bursa'da fil cinayeti! Arşivden yansıyanlar…
-
17.04.2020 Antik Çağlardan Günümüze Gelen Bir Kavim: Sahalar
-
10.04.2020 Yerel Basın Arşivi: Bursa defineleri nerelerde çıktı?
-
05.04.2020 Şeyh Bedrettin Vakası öncesi Rumeli'ne sürülen dini gruplar
-
05.04.2020 Bursa'ya sürgün edilen şeyhülislamlar
-
05.04.2020 Bursa'da medfun mollalar
-
27.02.2020 Pazırık Halısı ve Kurganı
-
27.02.2020 Tirilye Sinemaları
-
27.02.2020 Bursa'da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
-
27.02.2020 İnegöl'de müderrislik yapan mollalar
-
02.11.2019 Bir Mübadele Öyküsü: Langaza'dan Çeşnigir Köyü'ne
-
20.10.2019 Kızılbaş ayrımı Bursa'da başladı: Kızıl börk-Ak börk ayrılığı
-
20.10.2019 Nostalji… İnegöl Sinemaları…
-
06.08.2019 Kurşunlu sinemaları ve Kurşunlu'da bir gezinti
-
14.07.2019 Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Aşiretten mi Yoksa Uç Beyliği mi?
-
10.07.2019 Bursa'da çekilen filmler
-
02.07.2019 Fergana
-
30.05.2019 Philips demek Eindhoven demek
-
29.05.2019 Utrecht'te Runik Yazı
-
28.05.2019 Bir Hollanda gezisi ve Rembrandt
-
28.05.2019 Bu dünyadan Hadi Türkmen geçti
-
28.05.2019 Mustafakemalpaşa'da Çekilen Filmler
-
25.05.2019 Kızılderililer ve Ön Türkler
-
17.05.2019 Osmanlı ve Teşkilatı Mahsusa'nın Müttefiki Küçük Han
-
27.04.2019 Keles Sinemaları (Nostalji)
-
14.04.2019 Memlûkler
-
14.04.2019 Osmanlı tahtına göz diken Giraylar
-
07.04.2019 Semerkand'dan Kastamonu'ya Astronom Şirvani
-
24.03.2019 Fransız tarihçilerin gözünden Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi
-
24.03.2019 Bursa Orhangazi Sinemaları
-
16.03.2019 İznik Sinemaları ve Anılar
-
15.03.2019 Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
-
13.03.2019 Osmanlı'da Nüfus Sorunu Üzerine
-
13.03.2019 Şeyh Bedrettin (1358/59 – 1416)
-
13.03.2019 93 Harbi (1877-1878) Öncesi Anadolu
-
09.03.2019 Unutturulan Cihangir Osmanlı Padişahı
-
09.03.2019 Halide Edip'in romanı… Mustafa Kemal Paşa ve "Vurun Kahpeye"
-
06.03.2019 Tankut Sözeri – Hayatı… Eserleri…
-
27.01.2019 Bursa Geçit'te Bir Sinema
-
05.01.2019 Padişah II. Mahmut Dönemine Farklı Bir Bakış
-
01.01.2019 Anadolu'dan Semerkand'a, Semerkand'dan Anadolu'ya bilime yolculuk
-
30.12.2018 Runik Yazıyı Okuyan Adam: Kazım Mirşan
-
30.12.2018 Meclis-i Mebusan'da bir oturum ve Ahmet Vefik Paşa
-
19.12.2018 Hüsnü Züber – "Yaşarken mezar taşını yaptıran adam!"
-
14.12.2018 Leon Cahun'a göre Avrupa'da Ön-Türk izleri
-
09.12.2018 Osmanlı'nın son Mekke Şerifi Ali Haydar Paşa, Fahrettin Paşa ve Medine Müdafaası
-
09.12.2018 Anna Komnena zamanında Balkanlarda Türkler
-
25.11.2018 Keles-Taşkent Hattı
-
25.11.2018 Malta Sürgünleri
-
25.11.2018 Malta'ya sürülmeden Samsun'a
-
18.11.2018 Sinema işletmecisi Bahri Akkuşoğlu'nun gözünden Bursa'da sinema dünyası
-
18.11.2018 Katip Çelebi'nin izinden giden Bursalı müellif Mehmet Tahir Efendi
-
18.11.2018 Bursa'da Medfun Sadrazamlar ve Vezirler
-
13.10.2018 Kurtuluş Savaşı ve Demirkapı Köyü
-
13.10.2018 Rydakos Çayı'ndan İskele Mahallesi'ne Kocasu'nun yolculuğu
-
13.10.2018 Güllüce Köyü, Mustafakemalpaşa ve Anılar
-
12.10.2018 Yeniçeriler ve yeniçeri isyanlarına farklı bir bakış
-
25.09.2018 Bursa'da nostaljik bir gezinti
-
25.09.2018 Doğu Anadolu'da Kurulan Şuralar
-
25.09.2018 Emperyalizmin Tarih Anlayışı
-
26.08.2018 Batı Anadolu Halkı, İonlar
-
21.08.2018 Bursa'da son ipek filatürcü
-
21.08.2018 İngilizlerle ayrı bir barış antlaşması yapmak istiyordu, ölü bulundu
-
21.08.2018 Güvem Köyü'nden bir mucit
-
21.08.2018 "Herkes Geldi Ama Zuhram Gelmedi"
-
20.08.2018 Meyhane Kültürü – Bursa'da Meyhaneler
-
13.08.2018 Semerkant Rasathaneleri ve Medreseleri
-
24.07.2018 Kor Paşa, Çadır Yıkan Paşa, Bursa'yı Ayağa Kaldıran Paşa
-
24.07.2018 Yıldırım'ın ve Timur'un şairi Ahmedi
-
24.07.2018 TOY – Özbek Düğünü
-
15.07.2018 Bursa'nın Bayram Yeri: Pınarbaşı
-
15.07.2018 Enver Paşa'nın gerçekleşmeyen hayali: Resne'ye dönüş
-
15.07.2018 Tarih Yazımının Değişimi: 19. Yüzyıl
-
08.07.2018 Hemşinlilerin Kökeni… Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
-
08.07.2018 Kafkas arkeolojisi üzerine
-
08.07.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi'nin Türbesi Nasıl Yapıldı
-
08.07.2018 Türkiye'de Panayır Kültürü
-
08.07.2018 Bursa'da Gizli Nikah ve Sinemacı Bahri Eşiyok'un Gözünden Bursa Sinemaları
-
24.06.2018 Çerkeslerde Düğün-Yemek-Giysi Kültürü
-
24.06.2018 Binek taşları ve Bursa'daki son binek taşı
-
24.06.2018 Cumhuriyet ekonomisi başlarken
-
22.06.2018 Yeni komedi türü: Tarih kitaplarındaki çeviri hataları
-
19.06.2018 İpek Yolu Devletleri ve İpek Savaşları
-
17.06.2018 Kafkasya'dan İspanya'ya, Anadolu'dan Orta Doğu'ya dolmenler
-
17.06.2018 Evliya Çelebi'den günümüze Bursa'nın kıraathaneleri ve kahve kültürü
-
16.06.2018 Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Bursa'da sağlık
-
16.06.2018 2. Dünya Savaşı'ndan hüzünlü bir öykü: Kravat
-
16.06.2018 Kapalıçarşı yangınından sonra Yorgancılar Çarşısı nasıl açıldı
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Bandosu
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Korosu
-
08.06.2018 İnegöl'de çekilen filmler
-
05.06.2018 1.Dünya Savaşı'nda Batı Trakya
-
05.06.2018 Bizans ve Bursa İpekçiliği
-
31.05.2018 Gemlik'in sinema geçmişine dair anekdotlar
-
31.05.2018 İnegöl'de nostaljik bir gezinti ve Kent Müzesi
-
23.05.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi ve Kazım Baykal
-
16.05.2018 Bursalı Osmanlı tarihçisi Neşri
-
16.05.2018 Türkiye ve Dünyada Çerkes Diasporası
-
16.05.2018 Bursalı Tahir Bey ve Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'in gözünden Karagöz ve Hacivat
-
08.05.2018 Kafkasya'dan Anadolu'ya: Zekeriya Efendi
-
08.05.2018 Bursa'dan Tamgalısay'a yolculuk notları
-
15.04.2018 Teşkilat-ı Mahsusa ve Türkistan
-
14.04.2018 Bulgar-Yunan çetelerine karşı… Son Osmanlı akıncıları
-
14.04.2018 Mary A. Walker'ın Bursa anıları ve Karadeniz boyundaki son Oğuz devleti
-
14.04.2018 Bursa'dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
-
14.04.2018 Çerkes ve Gürcü köle ticaretinin yasaklanışı (1845-1855)
-
07.04.2018 Anadolu'da ‘Erken' Hurri Kültürü
-
07.04.2018 Ermeni tehciri üzerine
-
06.04.2018 Kuşçubaşı Hacı Selim Sami Bey (1877-1927)
-
05.04.2018 Onlar yaşarken efsaneydiler
-
04.04.2018 Adıgelerde Nart Efsaneleri
-
04.04.2018 Semerkant'tan Anadolu'ya
-
04.04.2018 Nexhaylar'ın kızı
-
04.04.2018 Kıpçak Ermeniler
-
03.04.2018 Vubıhlar / Ubıhlar
-
03.04.2018 Muy Mübarek
-
02.04.2018 18.Yüzyıl sonu Osmanlı-Kafkas ilişkileri ve Ferah Ali Paşa
-
02.04.2018 Yitirdiğimiz Osmanlı Kenti: Bursa
-
02.04.2018 Kurtuluş Savaşı'nda Batı Trakya'da Kuva-yı Milliye
-
30.03.2018 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1920)
-
30.03.2018 Kırım Hanları ve Çerkesler
-
30.03.2018 II. Beyazit döneminde Kafkasya
-
27.03.2018 Üçüncü Batı Trakya İdaresi
-
27.03.2018 Yeşim Taşı
-
27.03.2018 Boğanın boynuzları – Sümerler – "Tarih Türklerle Başlar"
-
26.03.2018 Bursa'da özel radyoculuğun öncülerinden Mehmet Önür-Cemal Elmas
-
26.03.2018 İkinci Batı Trakya Devleti
-
25.03.2018 Ürdün'den Bursa'ya Kafkas tarihçisi Mahmut Bi
-
25.03.2018 İstiklal mahkemelerinde "İzmir Suikasti" davası
-
25.03.2018 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri
-
24.03.2018 Anadolu'ya yerleştirilen Kumanlar (Manavlar)
-
25.03.2017 Hükümet-i Muvakkate / Rodop Geçici İdaresi
-
16.03.2017 Harp tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)
-
22.05.2016 Denize atılan çiçekler: Kafkas sürgününe anma
-
03.04.2016 Özbekistan… Tarihini koruyamayan kent: Hokant…
-
26.03.2016 Ermeni Tehciri
-
25.03.2015 Eski Zağra Müftüsü'nün gözünden 93 Harbi