- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 24 July 2018, Tuesday 3:07
Anadolu’nun Orta Asya’yla bağı tarih boyunca kesilmeden süregelmiştir. Mesafelerin uzunluğu, dağların aşılmazlığı, çöller, yağmurlar, kar-buz, kum fırtınaları yolcuları yıldırmamış. Kimisi bilime gitmiş, Bursa’dan Semerkant’a astronomi öğrenmeğe giden Kadızade-i Rumi gibi, kimisi okumak için, kimisi ekmek davası uğruna kendini yollara vurmuş.
Bazıları mecbur olduğu için bu yolculuğa çıkmış. Kader onları Ortaasya’ya sürüklemiş, mecburiyet bitince de Anadolu’ya dönmüşler. Bunlardan birisi de şair Ahmedi’dir.
Asıl adı Tâceddîn İbrâhîm bin Hızîr’dır. Şiirlerinde Ahmedî mahlasını kullanmıştır1334 yılında doğduğu tahmin edilir. Kütahya’da doğan şairimizin aldığı öğrenimini yetersiz bulunca Mısır’a gider. Mısır’da giderek Şeyh Ekmeleddîn’in öğrencisi oldu; Aydınlı Hacı Paşa ve Molla Fenârî ile arkadaşlık etti. Mısır’da tıp öğrenimi görmüştür. Anadolu’ya döndükten sonra tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte Aydınoğulları, Germiyanoğulları ve Osmanoğulları’nın hizmetinde bulunmuştur. Ahmedî, Aydınoğlu Îsâ Bey’in oğlu Hamza için ders kitapları yazmış; Germiyanoğlu Süleyman Şah’a şiirler sunmuştur. Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid’in oğullarından Emir Süleyman’ın hizmetine girmiştir.
Şairimiz için edebiyat tarihçileri 14. yy en büyük şairi olduğunu söylerler.
Mısır’da öğrenimini tamamladıktan sonra Kütahya’ya döner ve Germiyanoğlu Beyliği’ni yöneten Süleyman Şah’ın hizmetine girer. Bir zamanların güçlü beyliği ve Batı Anadolu’nun tek hâkimi olan bu Beyliğin yıldızı sönmektedir. Osmanoğulları’nın yıldızı parlamaktadır. Osmanoğulları Karesi Beyliğini ortadan kaldırmış, Balkanlar’a çıkmış; Bizans’ı sıkıştırmaya başlamıştır. Osmanoğulları’nın yöneticileri beylikten sultanlığa terfi etmişlerdir. İki gücün kapışması kaçınılmaz gözükmektedir. Germiyanoğulları çatışma yerine akrabalığı tercih ederler.
Sultan I. Murad’ın oğlu sonraki yıllarda Yıldırım unvanını alacak olan Şehzade Beyazıt, Germiyan Beyi Süleyman Şah’ın kızı Sultan Hatun’la evlendirilir. Kütahya ve civarı gelinin çeyizi olarak Şehzade Beyazıt’a dolayısıyla Osmanlı Sultanlığı’na verilir.
Şairimiz Kütahya’yı terk etmez. Şehzade Beyazıt’ın maiyetine, meclisine girer. Beyazıt padişah olunca onu yanından ayırmaz. Beyazıt’ta sözünü sakınmayan şairimizi sever, sayar. Beyazıt Osmanlı’yı Balkanlar’dan atmak isteyen haçlı ordularını ardı ardına yener ve Yıldırım lakabını alır. Beyazıt,Bursa’nın girişindeki bir tepeye büyük bir külliye kurar. 1390-94 yılları arasında yapılan bu külliyeye 1400 yılında bir darüşşifa ekler. Darüşşifa, 52 metre uzunlukta ve 30 metre genişlikte 1560 metrekarelik bir yapıydı. Vakfiyede burası için “Darüşşifanın yanı sıra “Maristan” deyimi de kullanılıyordu. Vakfiyeye göre, hastanenin kadrosu 1 Baştabip, 2 tabip, 2 eczacı, 2 şerbetçi, 1 ekmekçi ve ı aşçıdan oluşuyordu. Doktorlar ve eczacılar için birer oda, hastalar için iki büyük oda mevcutmuş.
Bazı kaynaklara göre bu darüşşifada İshak bin Murat, Şair Ahmedi, Şeyhi ve Tebrizli Ali Çelebi’nin çalıştığı yazılıdır
Yıldırım Beyazıt barışta yanında ayırmadığı şairi savaşta da yanından ayırmaz. Ankara’nın Çubuk Ovası’nda Emir Timur’la 1402 yılında yaptığı savaşa da şairi götürür. Yıldırım Beyazıt’ın talihi bu savaşta döner. Anadolu askeri Emir Timur’un ordusundaki beylerinin yanına geçer. Anadolu askerini Kara Tatarlar izler. Yıldırım’ın yanında sadece kaynatası Sırp kralı kalır, askerleriyle. Savaşın kaderi belli olmuştur. Uyarılar, yalvarmalar netice vermez. Savaş meydanını terk etmeyen Yıldırım Beyazıt’ın yanında içlerinde Şehzade Musa, Mustafa ve Şair Ahmed’in bulunduğu küçük bir grup kalır.
Yıldırım, Timur’un elinde yaklaşık sekiz ay esir kalır ve Akşehir’de ölür. Cenazesini oğlu Musa Çelebi Bursa’ya götürür ve defneder. Timur Anadolu beylerine topraklarını geri verir. Yıldırım’ın ricası yerine getirir ve devletini yıkmaz. Kara Tatarları Anadolu’dan götürür. Yıldırım’ın topraklarını dört şehzadeye; Süleyman, İsa, Musa ve Mehmet çelebilere böler. Diğerlerini Şehzade Mustafa Çelebi, şair Ahmedi’yi ve Lami Çelebi’nin dedesi Ali Bin İlyas’ın içinde bulunduğu bir grup zanaatkar ve sanatçıyı yanına alarak göz bebeği Semerkant’a götürür. Timur sadece değerli gördüğü bu insanları götürmekle kalmaz, Bursa’daki kütüphanelerdeki değerli kitapları da yanında götürür. Bir kısmı Grekçe olan bu kitaplar 19. yüzyıla kadar Buhara’daki Han’ın sarayında muhafaza edilir. Şehre gelen seyyahlara “Sarayda anlaşılmayan dillerde yazılmış kitaplar var” diye anlatırlar. (E.Schuyler Türkistan, s 433)
Semerkant, Timur’un göz bebeğidir. Şehrin her tarafını camiler, medreseler ve saraylarla donatır. Fethettiği topraklarda yaşayan sanatçıları ve zanaatkarları Semerkant’a toplar. Yazdığı bir şiirinde “sevgilimin bir benine feda olsun Semerkant” diye yazan şair Şadi’yi yaka paça huzuruna getirtir.
Şairin üstü başı dökülmektedir. Timur huzuruna getirilen şairi şöyle bir süzer ve “Sen kimsin haline bakmadan benim gözbebeğim Semerkant’ı sevgilinin bir benine feda edersin. Üzerine giyecek bir çulun bile yok” Şair korkusuzca cevap verir. “Sultanım sevdiklerime her şeyimi vere vere üzerimde sadece bunlar kaldı.”
Emir Timur şairleri sever demiştik. Şair affedilir ve İran’a döner. Ahmedi, Timur’un meclisindedir artık. Şairimizin dili sivridir, sözünü esirgemez. Timur şairimizin açık sözlülüğünü takdir eder. Timur’un askeri gücünden etkilenen Ahmedi şu beyti yazar.
“Var anda bin tümen Türk-i kemankeş
ki çıkar ok, peykanından ateş.”
“Onun bin tümen (bir milyon) okçu Türk askeri var
ok yuvasından ateş gibi çıkar” diye yazar.
Şair bu, yeri gelir över yeri gelir yerer. Emir Timur öldüğünde ise şunları yazar;
“Felek yere gövürüben Temur’u
Konukladı et ilen mar-müru”
“Felek yere vurdu Timur’u
Yılan ve böcekler ağırladı onu”
Timur ölünce şair; Ali Bin İlyas gibi Anadolu’ya döner. Önce Edirne’ye gider, Süleyman Çelebi’nin sarayına yerleşir. Süleyman Çelebi’nin öldürülmesinden sonra Mehmet çelebi’ye intisab eder. 1414 yılında Amasya’da vefat eder.
Edebi çalışmaları
Ahmedi, dönemindeki şairleri çok etkilemiştir. Eserlerinde Fars şiir formunu uygulamaya çalışmıştır. Şiirlerinde genellikle yüksek zümreye (padişahlara, beylere) hitap etmiştir. Divanın dışında “Cemşid-i Hurşit ve Büyük İskender’in hayatını anlattığı “İskendername” mesnevileri ve “Esrarname” adlı eserleri vardır.
Batı Türkleri’nin ilk önemli şiir kitabı olan İskendernâme adllı mesneviyi Germiyanoğlu Süleyman Şah adına ele alarak 1390’da tamamladı. Devrin tüm ilimleri hakkında ansiklopedik bilgiler vermesi nedeniyle Türk dili ve edebiyatı açısından olduğu kadar bilim tarihi bakımından da önem taşıyan bu eserinin sonuna “Dasitan-ı Tevarih-i Müluk-ı Al-i Osman” adlı bölümü ekleyerek Emir Süleyman’a sundu.
İskendernâme’ye ilâve edilmiş bu bölüm, ilk Türkçe Osmanlı vekāyi‘nâmelerindendir. Ahmedî, ömrünün sonuna kadar İskendernâme üzerinde çalışıp onu zenginleştirmeyi sürdürmüştür. 1407-1408’de esere ilave edilen Mevlid, Türk edebiyatının bilinen ilk mevlididir,
Emir Süleyman’ın isteği üzerine Selmân-ı Sâvecî’nin “Cemşîd ü Hurşîd” adlı mesnevisini Türkçe’ye çeviren ve eklediği yeni kısımlarla âdeta yepyeni bir eser yaratan şair bu çalışmayı 1403’te tamamladı. Arapça-Farsça manzum bir lugat olan Mirķātü’l-edeb adlı eserini Aydınoğulları’ndan Îsâ Bey’in oğlu Hamza Bey için yazdı. Ayrıca Mirķātü’l-edeb’e bağlı olarak bir ders kitabı olarak Mîzânü’l-edeb ve Mi’yârü’l-edeb adlı risaleleri yazdı.
Emir Süleyman’ın 1411 yılında ölümünden sonra kendisine yeni bir hami arayan Ahmedî, Mehmed Çelebi’nin çevresine girmeye çalıştıTıp konusunda bir mesnevi olan ve 1403-1410 arasında kaleme aldığı “Tervîhu’l-ervâh” adlı eserini bazı eklerle Çelebi Mehmet’e sunmuştur.
Ahmedî ayrıca,] meşhur Şeyhî Sinan’ı Ahmedî yetiştirmiştir.
Ahmedi, 1413 yılında 80’li yaşlarda iken kimi kaynaklara Kütahya’da,kimi kaynaklara göre Amasya’da hayatını kaybetti.
*
Ali Bin İlyas ise, Acem ustalarla birlikte Bursa’ya gelir. Hacı ivaz Paşa’nın emriyle Padişah Çelebi Mehmet için gömüldüğü Yeşil Türbe’nin içinde bulunduğu külliyeyi yapar.
Söz şairlerden açılmışken Ali Şir Nevai’den söz edelim. Dünyaca ünlü Özbek şairin hocası Molla Cami’dir. Molla Cami halk tarafından çok sevilir. Halkın üzerinde gönül iktidarını kurmuştur. Hükümdarlar Molla Cami’ye büyük saygı gösterirler.
Aradan bir asır geçmiştir. Osmanlılar fetret devrini atlatmış imparatorluğa dönüşmüştür. İstanbul imparatorluğun başkenti olmuştur. Molla Cami’nin ünü İstanbul’a kadar uzanmıştır. Önce Fatih, sonra oğlu II. Beyazıt vardır. II. Beyazıt, Molla Cami’ye her yıl bin altın gönderir; ihtiyacı olanlara dağıtsın diye.
Molla Cami’nin talebesi olan Ali Şir Nevai’nin güzel şiirlerinden etkilendiğini kendisinin de Türkçe şiirler yazdığı söylenir.
Ali Şir Nevai yazdığı divanı Beyazıt Han’a gönderir. Padişah divanı incelemesi için başka bir şaire verir; Şair Ahmet Paşa’ya. Paşa divandaki yirmi şiire “Nazire” yazar. Şairimizin Bursa’da yaptırdığı medrese bugün müzeye dönmüştür. Müzedeki bazı takıların, tepeliklerin benzerini Taşkent’deki müzede görebilirsiniz. Ne de olsa aynı kültürden geliyoruz.
https://www.belgeseltarih.com/yildirimin-ve-timurun-sairi-ahmedi/
MAKALEYE YORUM YAZIN
-
17.05.2020 Mezarında bile rahat bırakılmayan Şehzade Cem Sultan
-
09.05.2020 Lodos estiğinde uçaklar Bursa'ya inemezdi
-
09.05.2020 Bursa Basınından Uçan Daire Haberleri
-
18.04.2020 Bursa'nın Dağ Yöresinde Sinema
-
18.04.2020 Bir zamanlar Bursa'da deve güreşi de yapıldı
-
17.04.2020 Kültürpark'taki boa yılanları nasıl öldü?
-
17.04.2020 Bursa'da fil cinayeti! Arşivden yansıyanlar…
-
17.04.2020 Antik Çağlardan Günümüze Gelen Bir Kavim: Sahalar
-
10.04.2020 Yerel Basın Arşivi: Bursa defineleri nerelerde çıktı?
-
05.04.2020 Şeyh Bedrettin Vakası öncesi Rumeli'ne sürülen dini gruplar
-
05.04.2020 Bursa'ya sürgün edilen şeyhülislamlar
-
05.04.2020 Bursa'da medfun mollalar
-
27.02.2020 Pazırık Halısı ve Kurganı
-
27.02.2020 Tirilye Sinemaları
-
27.02.2020 Bursa'da Havayolu Taşımacılığı, Uçak Kazaları ve Anılar
-
27.02.2020 İnegöl'de müderrislik yapan mollalar
-
02.11.2019 Bir Mübadele Öyküsü: Langaza'dan Çeşnigir Köyü'ne
-
20.10.2019 Kızılbaş ayrımı Bursa'da başladı: Kızıl börk-Ak börk ayrılığı
-
20.10.2019 Nostalji… İnegöl Sinemaları…
-
06.08.2019 Kurşunlu sinemaları ve Kurşunlu'da bir gezinti
-
14.07.2019 Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Aşiretten mi Yoksa Uç Beyliği mi?
-
10.07.2019 Bursa'da çekilen filmler
-
02.07.2019 Fergana
-
30.05.2019 Philips demek Eindhoven demek
-
29.05.2019 Utrecht'te Runik Yazı
-
28.05.2019 Bir Hollanda gezisi ve Rembrandt
-
28.05.2019 Bu dünyadan Hadi Türkmen geçti
-
28.05.2019 Mustafakemalpaşa'da Çekilen Filmler
-
25.05.2019 Kızılderililer ve Ön Türkler
-
17.05.2019 Osmanlı ve Teşkilatı Mahsusa'nın Müttefiki Küçük Han
-
27.04.2019 Keles Sinemaları (Nostalji)
-
14.04.2019 Memlûkler
-
14.04.2019 Osmanlı tahtına göz diken Giraylar
-
07.04.2019 Semerkand'dan Kastamonu'ya Astronom Şirvani
-
24.03.2019 Fransız tarihçilerin gözünden Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi
-
24.03.2019 Bursa Orhangazi Sinemaları
-
16.03.2019 İznik Sinemaları ve Anılar
-
15.03.2019 Yenişehir, Anılar ve Sinemaları
-
13.03.2019 Osmanlı'da Nüfus Sorunu Üzerine
-
13.03.2019 Şeyh Bedrettin (1358/59 – 1416)
-
13.03.2019 93 Harbi (1877-1878) Öncesi Anadolu
-
09.03.2019 Unutturulan Cihangir Osmanlı Padişahı
-
09.03.2019 Halide Edip'in romanı… Mustafa Kemal Paşa ve "Vurun Kahpeye"
-
06.03.2019 Tankut Sözeri – Hayatı… Eserleri…
-
27.01.2019 Bursa Geçit'te Bir Sinema
-
05.01.2019 Padişah II. Mahmut Dönemine Farklı Bir Bakış
-
01.01.2019 Anadolu'dan Semerkand'a, Semerkand'dan Anadolu'ya bilime yolculuk
-
30.12.2018 Runik Yazıyı Okuyan Adam: Kazım Mirşan
-
30.12.2018 Meclis-i Mebusan'da bir oturum ve Ahmet Vefik Paşa
-
19.12.2018 Hüsnü Züber – "Yaşarken mezar taşını yaptıran adam!"
-
14.12.2018 Leon Cahun'a göre Avrupa'da Ön-Türk izleri
-
09.12.2018 Osmanlı'nın son Mekke Şerifi Ali Haydar Paşa, Fahrettin Paşa ve Medine Müdafaası
-
09.12.2018 Anna Komnena zamanında Balkanlarda Türkler
-
25.11.2018 Keles-Taşkent Hattı
-
25.11.2018 Malta Sürgünleri
-
25.11.2018 Malta'ya sürülmeden Samsun'a
-
18.11.2018 Sinema işletmecisi Bahri Akkuşoğlu'nun gözünden Bursa'da sinema dünyası
-
18.11.2018 Katip Çelebi'nin izinden giden Bursalı müellif Mehmet Tahir Efendi
-
18.11.2018 Bursa'da Medfun Sadrazamlar ve Vezirler
-
13.10.2018 Kurtuluş Savaşı ve Demirkapı Köyü
-
13.10.2018 Rydakos Çayı'ndan İskele Mahallesi'ne Kocasu'nun yolculuğu
-
13.10.2018 Güllüce Köyü, Mustafakemalpaşa ve Anılar
-
12.10.2018 Yeniçeriler ve yeniçeri isyanlarına farklı bir bakış
-
25.09.2018 Bursa'da nostaljik bir gezinti
-
25.09.2018 Doğu Anadolu'da Kurulan Şuralar
-
25.09.2018 Emperyalizmin Tarih Anlayışı
-
26.08.2018 Batı Anadolu Halkı, İonlar
-
21.08.2018 Bursa'da son ipek filatürcü
-
21.08.2018 İngilizlerle ayrı bir barış antlaşması yapmak istiyordu, ölü bulundu
-
21.08.2018 Güvem Köyü'nden bir mucit
-
21.08.2018 "Herkes Geldi Ama Zuhram Gelmedi"
-
20.08.2018 Meyhane Kültürü – Bursa'da Meyhaneler
-
13.08.2018 Semerkant Rasathaneleri ve Medreseleri
-
24.07.2018 Kor Paşa, Çadır Yıkan Paşa, Bursa'yı Ayağa Kaldıran Paşa
-
24.07.2018 TOY – Özbek Düğünü
-
15.07.2018 Bursa'nın Bayram Yeri: Pınarbaşı
-
15.07.2018 Enver Paşa'nın gerçekleşmeyen hayali: Resne'ye dönüş
-
15.07.2018 Tarih Yazımının Değişimi: 19. Yüzyıl
-
08.07.2018 Hemşinlilerin Kökeni… Doğu Ülkeleri Tarihinin Altın Çağı
-
08.07.2018 Kafkas arkeolojisi üzerine
-
08.07.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi'nin Türbesi Nasıl Yapıldı
-
08.07.2018 Türkiye'de Panayır Kültürü
-
08.07.2018 Bursa'da Gizli Nikah ve Sinemacı Bahri Eşiyok'un Gözünden Bursa Sinemaları
-
24.06.2018 Çerkeslerde Düğün-Yemek-Giysi Kültürü
-
24.06.2018 Binek taşları ve Bursa'daki son binek taşı
-
24.06.2018 Cumhuriyet ekonomisi başlarken
-
22.06.2018 Yeni komedi türü: Tarih kitaplarındaki çeviri hataları
-
19.06.2018 İpek Yolu Devletleri ve İpek Savaşları
-
17.06.2018 Kafkasya'dan İspanya'ya, Anadolu'dan Orta Doğu'ya dolmenler
-
17.06.2018 Evliya Çelebi'den günümüze Bursa'nın kıraathaneleri ve kahve kültürü
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Korosu
-
16.06.2018 Bursa Kız Lisesi Bandosu
-
16.06.2018 Kapalıçarşı yangınından sonra Yorgancılar Çarşısı nasıl açıldı
-
16.06.2018 2. Dünya Savaşı'ndan hüzünlü bir öykü: Kravat
-
16.06.2018 Osmanlı'nın kuruluş yıllarında Bursa'da sağlık
-
08.06.2018 İnegöl'de çekilen filmler
-
05.06.2018 Bizans ve Bursa İpekçiliği
-
05.06.2018 1.Dünya Savaşı'nda Batı Trakya
-
31.05.2018 İnegöl'de nostaljik bir gezinti ve Kent Müzesi
-
31.05.2018 Gemlik'in sinema geçmişine dair anekdotlar
-
23.05.2018 Misi Etnografya Evi
-
23.05.2018 Mevlit Yazarı Süleyman Çelebi ve Kazım Baykal
-
16.05.2018 Bursalı Osmanlı tarihçisi Neşri
-
16.05.2018 Türkiye ve Dünyada Çerkes Diasporası
-
16.05.2018 Bursalı Tahir Bey ve Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'in gözünden Karagöz ve Hacivat
-
08.05.2018 Kafkasya'dan Anadolu'ya: Zekeriya Efendi
-
08.05.2018 Bursa'dan Tamgalısay'a yolculuk notları
-
15.04.2018 Teşkilat-ı Mahsusa ve Türkistan
-
14.04.2018 Bulgar-Yunan çetelerine karşı… Son Osmanlı akıncıları
-
14.04.2018 Mary A. Walker'ın Bursa anıları ve Karadeniz boyundaki son Oğuz devleti
-
14.04.2018 Bursa'dan Kırım tahtına: İslam Giray Han
-
14.04.2018 Çerkes ve Gürcü köle ticaretinin yasaklanışı (1845-1855)
-
07.04.2018 Anadolu'da ‘Erken' Hurri Kültürü
-
07.04.2018 Ermeni tehciri üzerine
-
06.04.2018 Kuşçubaşı Hacı Selim Sami Bey (1877-1927)
-
05.04.2018 Onlar yaşarken efsaneydiler
-
04.04.2018 Adıgelerde Nart Efsaneleri
-
04.04.2018 Semerkant'tan Anadolu'ya
-
04.04.2018 Nexhaylar'ın kızı
-
04.04.2018 Kıpçak Ermeniler
-
03.04.2018 Vubıhlar / Ubıhlar
-
03.04.2018 Muy Mübarek
-
02.04.2018 18.Yüzyıl sonu Osmanlı-Kafkas ilişkileri ve Ferah Ali Paşa
-
02.04.2018 Yitirdiğimiz Osmanlı Kenti: Bursa
-
02.04.2018 Kurtuluş Savaşı'nda Batı Trakya'da Kuva-yı Milliye
-
30.03.2018 Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1920)
-
30.03.2018 Kırım Hanları ve Çerkesler
-
30.03.2018 II. Beyazit döneminde Kafkasya
-
27.03.2018 Üçüncü Batı Trakya İdaresi
-
27.03.2018 Yeşim Taşı
-
27.03.2018 Boğanın boynuzları – Sümerler – "Tarih Türklerle Başlar"
-
26.03.2018 Bursa'da özel radyoculuğun öncülerinden Mehmet Önür-Cemal Elmas
-
26.03.2018 İkinci Batı Trakya Devleti
-
25.03.2018 Ürdün'den Bursa'ya Kafkas tarihçisi Mahmut Bi
-
25.03.2018 İstiklal mahkemelerinde "İzmir Suikasti" davası
-
25.03.2018 Harf Devrimi ve Millet Mektepleri
-
24.03.2018 Anadolu'ya yerleştirilen Kumanlar (Manavlar)
-
25.03.2017 Hükümet-i Muvakkate / Rodop Geçici İdaresi
-
16.03.2017 Harp tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)
-
22.05.2016 Denize atılan çiçekler: Kafkas sürgününe anma
-
03.04.2016 Özbekistan… Tarihini koruyamayan kent: Hokant…
-
26.03.2016 Ermeni Tehciri
-
25.03.2015 Eski Zağra Müftüsü'nün gözünden 93 Harbi