Ziya GÜNEY

Bu haftaki yazımızda siz değerli okuyucularımızla uzun yıllardan beri elimizden düşürmediğimiz Bernard Shaw’ın Gülen Düşünceler adlı kitabından bazı anekdotları paylaşmak istiyoruz…

1856-1950 yılları arasında İngiltere’de yaşayan İrlanda asıllı düşünürün yazdıklarının bugün ve ülkemiz için de son derece çarpıcı gerçeklerle dolu olduğunu bilmem hatırlatmaya gerek var mı?

Şakir Eczacıbaşı’nın dilimize çevirdiği insanı güldürürken düşündüren, düşünürken güldüren kitaptan bir buket…

-Demokrasi okurken güzel, oynanırken kötüdür, bazı yazarların oyunları gibi…

-Hiçbir şey bilmez yine de her şeyi bildiğini sanır, böyle biri neden başarılı bir politikacı olmasın?

-Devrimler zulmün yükünü hafifletmez, bir omuzumuzdan ötekine aktarırlar yalnızca…

-Bize birkaç deli gerekli artık, akıllı denenlerin tümümüzü ne duruma düşürdüklerini görmüyor musunuz?

-Tarih yine yalan söyleyecek elbet…

-Hukukunuzu yargıçlara, dininizi rahiplere bırakırsanız kısa sürede hem hukuksuz hem de dinsiz kalırsınız.

-Çalışan sınıfın psikolojisini sıradan gel-git işlerinde çalışan bir çocuk kadar bilmiyordu, Marx…

-Gazetecilik bir bisiklet kazasıyla uygarlığın çöküşünü birbirinden ayıramayan bir alandır.

-Her savaştan sonra yeni bir dünya kurmaya kalkarlar, bir balıkçı tezgahını bile yönetemeyecek kafalarıyla…

-Aslan’dan niçin korkuyorsunuz? Onun ne ideali, ne dini, ne siyasi düşüncesi, ne ahlakı, ne de diploması var…

-Demokrasi dediğimiz siyasal deney, düzeysiz kötü yönetimin son sığınağıdır.

-On yılı ön sıralarda olmak üzere otuz yılı parlamentoda geçti. Kim aptallaşmaz bu durumda?

-Öneriniz açık, mantıklı, entelektüel açıdan dürüst bir çözüm getiriyor sorunumuza, oysa siyasette böyle bir öneri başvurulacak en son yol olabilir ancak!..

-Devlet işleri hiç bitmez, on yeni iş çıkarmadan bir işi bitiremeyiz çünkü…

-Hukuk hepimizin karşısında eşittir, ama biz hukuk karşısında eşit değiliz...

-Üniversitede görevli kişilerin tümü kültür peşinde koşuyor, kültür konuşuyor, kültür düşünüyor, kültür eleştiriyor, üstelik belirli bir amaçla okuyor, konuşuyor ve eleştiriyorsa o kişilerin üniversite dışındaki dünyayı en az ana caddedeki bir dükkancı kadar bilmeleri gerekir.