Ziya GÜNEY

Ülkemizin özellikle de zeytin üretiminin yoğun olduğu Ege ve Marmara bölgelerinde gündemdeki belli başlı konulardan birisi de her geçen gün tahrip edilip katliama uğratılan zeytinliklerimiz…

Bugüne kadar mevcut zeytincilik yasası ile büyük ölçüde korunmuş olan zeytinliklerimizin halen TBMM gündeminde olan yeni yasa ile maalesef devlet eli ile imara açılması başka bir ifade ile talan edilmesinin önü açılıyor…

Bazı çevreler ve rantçılar için mevcut zeytin yasası bugüne kadar zeytinlik alanlarımızın korunması konusunda önemli bir engel teşkil ediyordu.

Bu yasayı delerek bu arazileri imara açılması için çaba ve gayret gösteren çevreler halen TBMM sinde olan elektrik piyasası ve zeytincilik yasalarında siyasi iktidarın da desteğini alarak önemli gedikler açmayı başaracak gibi duruyorlar…

Bu torba yasa içerisine dahil edilen 3573 sayılı zeytincilik yasasının değiştirilmesi ile 25 dönümden küçük zeytinlik alanlar valiliklerde kurulacak bir komisyon kanalıyla imara, inşaata, termik ve rüzgar santral yapımına ve maden ocağı işletilmesine açılabilecek.

Yasa tasarısında Valiliklerin kendi bünyelerinde bir komisyon oluşturmaları, 9 üyeden oluşacak bu komisyonda da 7 üyenin çeşitli kamu kurumlarından olması öngörülüyor…

Tasarıda yer alan bu komisyonun göstermelik olduğuna, objektif kriterlere göre değil siyasi baskı ve telkinlere göre karar vereceğini söylemek bugüne kadarki benzeri uygulamalar açıkça göstermektedir…

Bu komisyon imara açılacak zeytinlik alanlarda işlenecek cinayetlerin bir nevi paravanı konumunda olacaktır…

Konunun uzmanları ülkemizdeki zeytinliklerin yüzde 90’ının 25 dönümün altında olduğunu ve ortalamanın da 12 dönüm civarında bulunduğu gerçeğini dile getiriyorlar…

Biz de zeytin köylü orjinli bir kimse olarak bu rakamların gerçekçi olduğuna inanıyoruz…

Türkiye'de binlerce yıldır zeytin üretimi yapılıyor. Yaklaşık 500 bin üretici, 170 milyondan fazla ağaçla zeytin üretiyor…

Bu yasa tasarısı ile bugüne kadar çeşitli amaçlarla yok edilen tarım alanlarımıza su kaynaklarımıza, ormanlarımıza zeytinlikler de eklenmiş olmaktadır…

Kamuoyundan büyük tepki alan Soma Yırcalı’daki 6000 zeytin ağacının kesilmesi ve zeytinler kesildikten sonra Danıştay kararının tebliğ edilmesi bunun son örneklerinden birisidir.

Bu olayın çok daha büyük ölçeklisinin Bursa-Gemlik ilçemizde yaşanması söz konusudur. Yetkililer ilgililer son günlerde sık sık Gemlik’in büyük bir deprem riski altında olduğundan bahisle çevredeki zeytinlik alanlara taşınması gerektiğini belirtmeye başladılar…

Gemlik’in büyük bir deprem riski taşıdığı Kuzey Anadolu fayının Gemlik’in içinden geçip Marmara denizinin güney sahillerine yakın bir hat halinde batıya doğru uzandığı bilinmektedir…

Bu gerçek uzun yıllardan beri bilinmesine rağmen bugüne kadar bu konuda ciddi hiçbir tedbir almayan yerel ve merkezi idare yöneticileri şimdi hep bir ağızdan koro halinde yeni yerleşim yeri olarak çevredeki zeytinlikleri göstermektedirler…

Çok kısa bir süre içerisinde Gemlik ve çevresinde diğer bölgelerimizden daha kapsamlı bir zeytin katliamı ile karşılaşırsak şaşırmayalım.

Bütün bu olumsuz gelişmeler olurken başta Ziraat Mühendisleri Odaları olmak üzere birkaç akademik oda ve çevreye duyarlı sivil toplum kuruluşu dışında gerek bu yasa değişikliğine karşı gerekse bundan sonraki zeytin katliamları ile ciddi olarak mücadele edecek organize güç de ortalarda görünmüyor olması üzücü…

Bölgemizde Marmarabirlik gibi Zeytin tüketicisinin önemli bir kooperatifi mevcut ziraat odalarımız var. Her zaman en güçlü yerel medya Bursa’da denilen medyamız neredeler?

Büyükşehir sınırlarının il ölçeğinde genişlemesi ile zeytinciliği ile ünlü birçok ilçemiz, yüzlerce zeytinci köyümüz mahalle olarak Büyükşehir sınırlarına dahil oldu... Bunlara hamilik yapacak sorunlarında yanında olacak Büyükşehir Belediyemizdir.